EGE’yi “ikinci konut mezarlığına dönmüş ve alışkanlık yapmış ismi lâzım değil beldeler”den ibaret sanan, tatillerini “büyük tesislerin açık büfe kuyruklarında tüketen”, üstelik bu coğrafyanın, aslında doğa ve tarihin harmanlandığı bir “açıkhava müzesi” olduğunu unutmuşlara ithaf ettiğim “yaz karalamaları”nı hep aynı cümleyle bitirmişim.
Size bu satırları, yaşını başını almış bir motorkaravan’ın içinden yazıyorum. Okuyucularımın önemli bir kısmından, benzin aldığım istasyonlardaki pompacı arkadaşların ise hemen hepsinden yaşça daha büyük… “Camper” denilen araçların “dede”si; 1973 model bir T2 Volkswagen BUS !
#Nihat DemirkolGeçtiğimiz hafta işle eğlencenin karışık olduğu bir seyahat gerçekleştirdik. Olayın iş boyutu Volkswagen markasının doğduğu ve şu an kalbi olan Almanya’nın Wolfsburg şehrine ziyaretti. Eğlence boyutu (her ne kadar eğlence hüzne dönüşse de) ise Fenerbahçe’nin Shalke 04 ile yaptığı Şampiyonlar Ligi maçıydı. Maçla ilgili gelişmeleri yakından bildiğiniz için ben size biraz Volkswagen tarafından yaratılan Wolfsburg şehrini anlatmak istiyorum.