Silindir şeklindeki kuleleri, Arnavut kaldırımlı taş yolları, meydanda geleneksel kıyafetleri ile stantların başında duran kızları, surlarla çevrili eski kent merkezi, sizi bir anda bulunduğunuz zamandan koparıyor ve Orta Çağ’a götürüyor. Sizi yüzyıllar öncesine götüren bu şehirde masalsı bir duyguya kapılmanızın bir nedeni de Estonya’nın masalsı bir bağımsızlık hikayesi olmasından kaynaklanıyor...
#Tallinn Gezi RehberiDünya turuna başlarken ikimizin de kafasındaki düşünce aynıydı, Avrupa kolay lokmaydı, daha önce gitmiştik, görmüştük, biliyorduk. Asıl hikâye Rusya'da başlayacaktı, korkumuz bilmediğimizle ilgiliydi. Rusya hakkında o kadar çok şey duymuştuk ki, her şeye dikkat etmemiz telkin edilmişti, özellikle de polislere. Estonya'nın başkenti Tallinn'den ayrılmaya hazırlanırken sınırı mutlaka gündüz saatlerinde, daha tekinken geçmeyi istiyorduk ancak Estonya'dan Rusya'ya giden tüm otobüsler geceyi tercih edince kendimizi gecenin bir yarısı dikenli tellerle çevrili bir köprü üzerinde, Estonya - Rusya sınırında bulmuştuk. Belarus’a girmemizin 1,5 saat sürdüğü düşünülürse Rusya sınırında başımıza neler geleceğini kestirmemiz imkânsızdı.
#Tallinn Caz FestivaliYazın beyaz gecelere şahitlik etmek için en doğru adres olan Estonya’nın başkenti Tallin adeta kuzeyin Prag’ı gibi. Sadece 1,4 milyon nüfusa sahip olan ülkede devrim şarkılarla gerçekleşmiş, Festival Meydanı’nda toplanan yüz binler özgürlük taleplerini şarkılarla dile getirmişler. Ruslara bu sahnede düşen ise dönüp gitmek olmuş. İşte beş adımda Tallinn...
#Saffet Emre Tonguç