Sosyolog Sezai Ozan Zeybek ‘Masallarla Konuşmak’ kitabında masalları hem bu dünyayı anlama çabasının uzantısı hem de kurmak istediğimiz dünyaların habercisi olarak tanımlıyor. Kitapta masal örnekleri ve temel hikâye kalıpları hakkında bilgiler veren Zeybek, büyüklerin çocuklara masal anlatabilmesi için yöntemler gösteriyor...
#GazetehaberleriDışarısı buz gibiyken evde battaniyenin altında, sıcacık bir kahve kupasıyla güzel film veya belgesel, kulağınıza nasıl geliyor? Akşama ne pişireceksiniz? Bu sefer yaratıcı bir tarife ne dersiniz? Bunları düşünürken birkaç tuşla panda sahiplenmeye ne dersiniz? Çocuğunuz, aileniz, çevreniz için yapmanız gerekenler... Konserler, tiyatrolar, sergiler... Heyecanla beklenen teknolojik yenilikler, ufuk açacak seyahatler... İşte size kışı keyifli hale getirecek, birbirinden farklı fikirler!
#KışDepremin olduğu ilk günden beri sosyal medyada “Yağmacılar gene işbaşında” başlığıyla videolar dolaştı. Bu görüntülerde camları kırılmış marketlerden yiyecek, öteberi alan insanlar vardı. Her ne kadar televizyon, ütü masası vb. malzemeleri alanları görsek de sosyal medya kullanıcılarının bir kısmı bunların çoğunun yağma değil, insanların yiyecek bir şey bulma çabası olduğu fikrindeydi. Biz de uzmanlara ‘Yağma nedir, ne değildir’ diye sorduk.
#DepremHavalar iyiden iyiye soğudu ve sabah karanlığa uyanmak da pek mutlu etmiyor. Hele bir de evden çıkasınız gelmiyorsa, listemiz tam size göre. Alanında uzman isimlere danıştık, kışınıza sıcaklık katacak öneriler aldık. Kedi evi yaparak patili dostlarımızın hayatını kurtarabilir, battaniye altına kıvrılıp Paul Auster’ın ‘Kış Günlüğü’ kitabını okuyabilirsiniz. Yanınıza bir fincan sıcak çikolata almayı da unutmayın...
#KışÜşüdük, ulaşım zorlaştı, okullar tatil oldu ama İstanbul’da, meşhur 1987 kışından sonra yaşanan en şiddetli kar yağışı, bir iyilik hareketine de vesile oldu. Basına yansıyan bir-iki tartışmayı saymazsak, sokak hayvanları için seferber olduk, insan merkezci hayatımıza mola verdik. Hayvanlara kapısını açan mağazalar, sokaklara konan kulübeler, mamalar, evini dört ayaklı misafirlere açanlar... Peki bu beş gün boyunca gördüklerimiz tam olarak neydi? Zaten var olan bir damar görünür hale mi geldi; yoksa küçük iyiliklere, yardımlaşmaya duyduğumuz ihtiyaç kendine bir yol mu buldu?
#Erkan Can