DUDAKLARINDAN hiç eksik etmediği muzip gülümsemesiyle ‘naber’ diyerek başlardı konuşmasına Arhan. Sesini yükseltirse sanki birileri rahatsız olur endişesini taşırcasına yakından ve fısıldar gibi anlatırdı. Hep projeleri vardı, yaptığı, yapacağı. Düşlerini yaratıcılığıyla harmanlayıp hayata geçirmeyi başarırdı. O yüzden kurucuları arasında olduğu şirkete Dream Design Factory (dDf) adını vermişlerdi.
#Dream Design FactorySanat dünyasına kazandırdığı özgün perspektiflerle tanınan ve yurt içi ile yurt dışın-da gerçekleştirdiği sergilerle başarısını taçlandıran Türk ressam Ayşe Betil, şimdi edebiyat dünyasına güçlü bir giriş yapıyor. Betil’in ilk kitabı Senden Sonra, İnkılâp Kitabevi’nin prestijli markası Gutenberg etiketiyle yayımlandı ve raflardaki yerini aldı.
#Sponsorlu İçerikDünyanın en büyük yayıncılık buluşması olarak kabul edilen Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı önceki gün sona erdi. Bu yıl 76’ncı kez gerçekleştirilen fuar, pandemi dönemi öncesindeki gibi olmasa da hem katılımcı hem de fuar boyunca gerçekleştirilen etkinlikler açısından oldukça başarılı geçti.
#ALMANYATürkiye Yazarlar Birliği (TYB) Kurucu ve Şeref Başkanı Mehmet Doğan, Ankara'da 77 yaşında hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Doğan için taziye mesajında, 'Büyük Türkçe Sözlük eseri ile birlikte Millî Şairimiz Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklâl Marşımızla ilgili çalışmaları başta olmak üzere edebiyat, tarih, fikir ve kültür dünyamıza yaptığı özgün katkılarla daima hatırlanacak olan D. Mehmet Doğan Beyefendi’ye Allah’tan rahmet; ailesine, okuyucularına, sevenlerine ve edebiyat camiamıza başsağlığı diliyorum.' ifadelerini kullandı.
#Mehmet DoğanSanat ve edebiyat tarihine geçen büyük bir aşktı Abidin ve Güzin Dino’nun yaşadığı. 1943 yılında siyasi sürgün olarak bulundukları Adana’da evlendiler, daha sonra baskılar yüzünden Abidin Dino 1952’de, Güzin Dino da 1954’te eşinin yanına giderek hayatlarının sonuna kadar Paris’te yaşadılar.
#Abidin DinoTürk-Alman Sanayi ve Ticaret Odası’nın (TD-IHK) 20’nci yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen etkinlikte konuşan Berlin Ekonomi Senatörü Giffey, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenlilerden övgüyle bahsetti: Hem Berlin’e hem de bu ülkeye çok değerli katkılarda bulundunuz. Sizler ülkemizi, Berlin’i her alanda zenginleştirdiniz, sizlere minnettarız.”
#AlmanyaSağlık Bakanı Fahrettin Koca, yazar Alev Alatlı'nın hayatını kaybettiğini açıkladı. Bakan Koca, "Bir süredir tedavi altındaydı. Kendisini ziyarete gittiğimde, 'Bu toprakları daha çok sevdirmeliyiz' demişti. Bu sözünü aydınlarımıza, yöneticilere, ülkemizin bugününe, yarınlarına etki etme gücüne sahip herkese yönelik bir vasiyet olarak anlamıştım" ifadelerini kullandı. Bir süredir yoğun bakımda tedavi gören Alatlı, yarın öğle namazında Eyüp Sultan Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Mihrişah Valide Sultan Türbe Haziresine defnedilecek.
#Alev Alatlı“Dünya iklim ve enerji konularına olan olağanüstü katkıları nedeniyle” Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol’a ‘Legion d’Honneur’ nişanı takdim eden Fransa Cumurbaşkanı Emmanuel Macron törende yaptığı konuşmada, “Fatih Birol, her türlü zorluğa meydan okumaya hazır, çok üst düzey bir hatip, siyasetçi ve takım kaptanı” dedi.
#Sabancı Holdingİtalyan edebiyatının yaşamı ve yapıtlarıyla nevi şahsına münhasır ustalarından Umberto Saba, ‘Kestirmeler ve Kısa Hikâyeler’ boyunca adeta bir insan, dil, kültür ve ülke inşa ediyor kısadan. Her okur kendi ilgi dünyasına göre söz ve düşünce mücevherlerine rastlayacak...
#Umberto SabaPolitik ilişkiler yanında kadın-erkek ilişkileriyle, hem darbe öncesinin telaşını, heyecanını hem de darbe sonrası yaşanan dağınıklık, yalnızlık, korku ikliminin kişilerde yarattığı etkiyi en içeriden biri olarak yazıyor Halil Genç. Darbenin öncesiyle de nerdeyse 50 yılı bulan bir süreç ve serüvenin romanı sayılır ‘Senden Bir Ben’.
#ODTÜJenny Erpenbeck, son romanı ‘Kairos.’ta tutkulu olduğu kadar baskıcı ve eşitsiz bir aşk ilişkisi ile çağdaş tarihin dönüm noktalarından birini iç içe anlatıyor. ‘Kairos.’, Berlin Duvarı’nın yıkılışı ve Demokratik Almanya’nın çöküşü üzerine yazılmış -şimdiye kadar okuduğum- en samimi ve derinlikli roman.
#Jenny ErpenbeckKanada’nın en büyük şehirlerinden biri olan Toronto’dayız. Burada 100 binden fazla Türk yaşıyormuş. Türkiye’den bakınca dünyanın bir ucu… Gökdelenler, geniş sokaklar, mağazalar, yollar ve alabildiğine yeşil bir şehir. Havalimanında kendimi Birleşmiş Milletler kampına düşmüş gibi hissediyorum. Bu his, Kanada’da kaldığım bir hafta boyunca sürdü. Çünkü burada dünyanın dört bir köşesinden insan diline, dinine, ırkına bakılmaksızın bir araya gelmiş, sevgi ve saygı ilişkisine dayalı bir düzen kurmuş. Ancak ülkeye giriş en az vize almak kadar zor. Bu durumun temel sebebi bitmeyen göçmen akınıymış. Oysa “Ben bir gazeteciyim, kolay olması gerekirdi” diye düşünüyorum ama Kanada hükümeti “Bana mısın?” demiyor. Olsun… Elimde valizlerle havaalanının kapısına çıkıyorum, gözlerim muhteşem Türkçesi ve tüm zarafetiyle, Ankara Kitaplığı’nın başkanı Özen Vekiloğlu’nu arıyor… Sonra candan selamlaması ve içten sarılışıyla kucaklaşıyoruz. Beni oracıkta tatlı mı tatlı biriyle tanıştırıyor. Selime Hanım’la...
#Ömür KurtÖnce ‘Charlie’nin Çikolata Fabrikası’ romanının yazarı Roald Dahl’ın kitapları, sonra James Bond’un yaratıcısı Ian Fleming’inki ve bu hafta da ünlü polisiye yazarı Agatha Christie’nin romanlarının içindeki kilo, ırk, cinsiyete ilişkin ve ‘hakaretamiz’ bölümlerin tamamı ya değiştirildi ya da silindi. İlk bakışta bu yapılana ‘modernleşme’ gözü ile bakılabilir elbette ama tüm bu ifadeler kitaplardan çıkarılırsa o dönemi ve ruhunu, hatta dilini nasıl anlayacağız? Kitaplara yapılan her müdahale orijinalliği öldürdüğü gibi tarihe de müdahale anlamına gelmez mi? Bu değişimlere ‘sansür’ denilebilir mi?
#Charlie’Nin Çikolata FabrikasıPulitzer Şiir Ödülü’nü kazanan ilk Afrikalı Amerikalı Gwendolyn Brooks tek romanı ‘Maud Martha’da Afrikalı Amerikalıların en koyu ten rengi olanlarından olan karakterinin hayatı boyunca hissettiği ayrımcılığı anlatıyor. 1940’ların Afro-Amerikan günlük yaşamını aktaran, ustaca yazılmış ve zamanla klasikleşecek bir anlatı.
#Gwendolyn BrooksGeçen hafta kaybettiğimiz Ayşegül Sarıca, Türkiye’nin önemli uluslararası yarışmalarda ödül kazanan ilk piyanistiydi. Tevazuyla perdelenmiş yaşamının bilinmeyen pek çok ayrıntısından biriydi bu. 1950’lerde başladığı uluslararası konser kariyerini 50 yıl, dört kıtada sürdürüp dünya basınındaki övgüleri arşivinde saklamıştı.
#Ayşegül Sarıca