Paylaş
Hafta başında uzun süredir çok isteyip bir türlü bir araya gelemediğimiz Baylan Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Alev Altınkılıç’la Bebek Baylan’ın restoranında buluştuk.
Baylan’ın genel şefi Tim Briggs’in birbirinden lezzetli ve zarif yemekleri eşliğinde markayla yollarının kesişmesinden başlayarak geçmişten bugüne bir yolculuk yaptık.
Baylan’ın kurucu ailesinin son temsilcisi Harry Lenas, 1998’de kardeşini kaybettiğinde markalarını geleceğe taşıyacak çocukları olmadığı için kaygılanmaya başlar.
Kaygılanan sadece kendisi değildir, 2000’li yıllardan itibaren dönemin ünlü yazarları ve gazetecileri konuyu gündeme taşır.
2009 yılında nihayet herkesin içini rahatlatan haber gelir. Bay Lenas uzun yıllardır tanıştığı Altınmarka’nın sahibi Birol Altınkılıç’a konuyu kendisi açar, kısa sürede anlaşırlar.
Onu bu karara iten, ailenin sektördeki güvenirliliği kadar markayı geleceğe taşıyacak ve işin içinde olan çocukları da olmasıdır.
Zaten yapılan anlaşma gereği kendisi de yaşamının sonuna dek işinin başında olacaktır. Vizyonları da ortaktır. Eskiyi bozmadan yenileştirmek, geliştirmek isterler.
Bülent Erkmen yönetiminde logosu yeniden düzenlenir. Bu değişiklik tüm ürünlere, servis ekipmanlarına hatta personel kıyafetlerine bile yansıtılır.
Kadıköy Baylan ruhu bozulmadan restore edilir.
Yine aynı doğrultuda eskiden olduğu gibi üç şube olmayı da hedeflerine koyarlar. 2010 yılında Bebek Baylan kapılarını önce pastane olarak açar.
Yıl sonuna doğru da hemen yanı başındaki üç katlı binada Baylan geleneği yeni bir konseptle buluşur.
Bebek koyu manzaralı brasserie tarzı restoran olarak ünlü Fransız şef Alain Ducasse ve ekibiyle menü tasarlanarak açılır.
Uzun yıllar Ducasse ile çalışan Tim Briggs İstanbul’a taşınır ve Baylan’ın başına geçer.
Tatlı şefi olan eşi Emilie de kendisiyle birlikte gelir. O da pastane bölümünün sorumluluğunu üstlenir. Harry Lenas 2016 yılında aramızdan ayrılana dek tüm bu dönüşüm sürecini takip eder.
Bu kaybın ardından kurduğu Kahve Dünyası’nın başında olan Alev Altınkılıç, Baylan’ın tüm sorumluluğunu üstlenir.
Karaköy Nordstern Han’daki şubenin kapılarını kapamasından 29 yıl sonra, 2021’de bu kez Galataport’ta pastane ve restoran olarak açılışını yaparlar.
Dördüncü şube ise 100’üncü yılında Kız Kulesi’nde sadece pastane olarak açılır.
101 yıllık, içinde bir İstanbul tarihi yaşayan mekânı bugüne ve geleceğe taşıyan Altınkılıç Ailesi’ne hepimiz teşekkür borçluyuz...
Kilometre taşları
Yanya doğumlu Yorgi Kiriçis ve Filip Lenas, 1919’da İstanbul’a göç ederler.
İlk şekerci dükkânlarını Beyoğlu Deva Çıkmazı’nda, ikinci şubelerini Karaköy’de Loryan adıyla açarlar. 1937’de adı Baylan olur.
Filip Lenas 1940’ların sonunda Paris’ten getirdiği kalıplarla ‘Madlen’ çikolata yapar. İkinci kuşak Harry Lenas 1952’de pastacılık eğitimi almak üzere Viyana’ya gider. Dönüşünde Baylan’ın imza tatlılarından ‘kup griye’yi yaratır. 1954’te Beyoğlu şubesine gelmeye başlayan edebiyatçılarla ‘Baylancılar’ ekolü doğar.
1961’de Kadıköy şubesi açılır. 2 yıl sonra Türkiye’nin ilk bilinen gofreti Krikrak çıkar. 1964’te Lenas ve Kiricis ailelerinin üyeleri Yunanistan’a taşınır. Geride yalnızca Harry ve Mike kalır. 1967’de Beyoğlu Baylan kapanır.
1970’lerde Harry Lenas hazırladığı yılbaşı sepetleriyle yine bir ilke imza atar.
İstanbul’un Baylan’ı
Baylan’ın 100’üncü yıl kutlamaları çerçevesinde Sevecen Tunç’un bir araştırmacı titizliğiyle kaleme aldığı “İstanbul’un Baylan’ı” insanı o yıllara götüren, düşündüren, gülümseten, türünün en iyi örneklerinden bir çalışma.
İçinde kurucu ailenin, gelişiminin ve ürünlerinin hikâyesi kadar 1950’li yıllardan itibaren 6-7 Eylül olayları, müdavimleri Orhan Kemal’den Attilâ İlhan’a, Hilmi Yavuz’dan Doğan Hızlan’a, Edip Cansever’den Tezer Özlü’ye, Ömer Uluç’tan Aliye Berger’e uzanan sanat ve edebiyat dünyasının önde gelen isimlerinin anıları yer alıyor. Kitabı ve kitabın ışığında hazırlanan Bomontiada Yapı Kredi Galeri’de 28 Mart’a dek sürecek sergiyi kaçırmayın derim.
Andy Warhol
İstanbul Lale Müzesi’nde devam eden “Andy Warhol ve Pop Art’ın Ortaya Çıkışı” sergisinde İngiltere’de doğsa da Amerikan kültüründen etkilenen, ironiyi merkezine alan Pop Art hareketinin ikon ismi Andy Warhol’un 125 çalışmasının yanı sıra pop-art’ın önde gelen isimlerinden bazılarının yapıtları sergileniyor. Emirgan Korusu’nun arkasındaki tarihi binada yer alan sergi 30 Mart’a dek ziyaret edilebilir.
Ah Güzel İstanbul
Restore edildikten sonra tam bir kültür sanat ve yaşam merkezine dönüşen Haliç Tersanesi’nde yer alan İstanbul Çağdaş Sanat Müzesi’nde açılan “Ah Güzel İstanbul” başlıklı sergide İBB Koleksiyonu’nda bulunan eserlerin yanı sıra farklı özel koleksiyonlardan yapıtlar sergileniyor. 1914 kuşağı, D Grubu, 1950 kuşağı ve 68-78 kuşağının farklı bakış açılarıyla resmedilmiş yapıtlarını bir arada görmek gerçekten ufuk açıcı...
Paylaş