Kim bilir kaç kez gittim Kanlıca’ya? Yoğurdunu yemeğe, sahilinde oturmaya... Kim bilir kaç kez bir Boğaz turu ile semtteki 56 yalının önünde geçtim. Hiç birinin hikâyesini öğrenmeden... Artık hepsini biliyorum. Çünkü Kanlıca ile ilgili 13 yılda hazırlanmış muhteşem bir kaynak var. İstanbullular için ‘Burnumuzun dibi’ndeki bu tarihi semti adım adım anlatıyor... Kitabın yazarı Fuat Selim Ramazanoğlu’yla Kanlıca’da buluştuk. Bir yandan sokak sokak dolaştık. Bir yandan arşiv niteliğindeki eser ‘Kanlıca Boğaziçi’nde Bir Köy’ü konuştuk.
#KanlıcaYaz sıcakları bastırdığında kapalı alanda durmak zaten pek mümkün değil. Bir de 19 Temmuz’da başlayan sigara yasağı eklenince, bahçeler ve teraslar eğlence hayatının yıldızı oldu. Restoranlar, barlar, kafeler küçük de olsa teraslarını, balkonlarını, bahçelerini müşterinin hizmetine açtı.
Geçen hafta, Amerikalı ve Fransız yemek meraklıları, iki ayrı koldan İstanbul’a bir çıkarma yaptı. İlk grup, sekiz Fransız gurme ve üç televizyoncudan oluşuyordu ve Akdeniz Mutfakları Konservatuvarı’nın Türkiye temsilciliğiyle Fransız Travel- Food Seyahat Acentesi’nin birlikte düzenlediği bir yemek kültürü keşif gezisi için buradaydılar.
Bazen dev alışveriş merkezlerinde küçük çocuklarını oradan oraya sürükleyen ve tüketime dayalı bir gezi yapmak zorundaymışçasına dükkanlar, oyuncakçılar ve fast food restoranlar arasında mekik dokuyan anne ve babaları görüyorum. Bir taraftan da buraların çocukların beslenemeyeceği, öğrenemeyeceği ve eğlenemeyeceği yerler olduğunu fark etmek bu kadar zor mu diye düşünmeden duramıyorum.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin Mehtap Gezileri yarın başlıyor. Cumartesi günleri Barış Manço vapuru 18.30’da Moda iskelesinden kalkıyor, 18.50’de Eski Kadıköy iskelesine, 19.15’te Eminönü iskelesine, 19.30’da Üsküdar’a, 19.40’ta Beşiktaş iskelesine, 19.50’de Ortaköy’e uğruyor. Çengelköy-Rumelikavağı ve 20.50’de Anadolukavağı’na varıyor. Burada 2.5 saat yemek molası var. 23.00’te vapur geri dönerek aynı iskelelere uğruyor, gezi Moda’da sona eriyor.