Almanya denildiğinde akla ilk gelen yerlerden biri olan ve yılda 1.5 milyon ziyaretçiyi ağırlayan Neuschwanstein Şatosu, günümüzde adeta bir fenomen haline gelmiş durumda. Özellikle sonbaharın hüznü çökerken bu büyüleyici şatoyu ziyaret etmek, onun dokunaklı hikâyesini daha da anlamlı kılıyor. Yapımı tam 17 yıl süren ve Bavyera Kralı II. Ludwig tarafından inşa ettirilen bu şatonun ardında gizemli ve hüzünlü bir hikâye yatıyor…
#AVRUPADAN HABERNeuschwanstein ve Hohenschwangau Kaleleri Füssen‘e oldukça yakın Schwangau kasabasında yer alıyor. Günümüzde Füssen’den Würzburg’a uzanan Romantik Yol‘un önemli noktalarından biri olan bu iki kale 1800’lü yıllarda Bavyera Krallarının yaşadığı ve Avusturya sınırına yakın olması sebebiyle stratejik bir öneme sahipmiş. İşte bütün ihtişamları ile Neuschwanstein ve Hohenschwangau şatoları…
#Neuschwanstein ŞatosuEğer dört-beş gününüz varsa ve tek bir şehir gezmek yerine hem büyük şehir, hem doğa, hem de tatlı kasabalar göreyim diyorsanız Bavyera bölgesi tam da istediğiniz rota. Bavyera’da gezebileceğiniz birçok küçük yer var. Tegernsee, Nürnberg, Königsee, Füssen, Bamberg ve Rothenburg ob der Tauber bunlardan bazısı. Ben dört günlük seyahatimi Münih’te bir gün kalacak şekilde Rothenburg ob der Tauber, Füssen ve Konigsee ile yaptım. Siz de gün sayınıza göre kendiniz için minik bir Bavyera rotası oluşturabilirsiniz. İşte detaylar…
#BavyeraKarne heyecanı ve iyi karneye verilen vaatlerden biri ‘süper bir aile’ tatili olabilir mi? Cevabınız ‘evet’se prens ve prenseslere ev sahipliği yapmış şatolara, kalelere yolculuğa ne dersiniz? Bir günlüğüne de olsa küçük kızınız bir prensese, oğlunuz ise ejderhaları alt eden, iyi kılıç kullanabilen bir şövalyeye dönüşme fırsatı yakalayabilir. Avrupa’da ziyaret edebileceğiniz göz kamaştırıcı 10 yeri sizin için derledik.
#Şatolar Ve HikayeleriFarklı ülkelerde, farklı mimaride, farklı manzaraya ve kullanım amacına sahip pek çok saray, şato ya da kale var. Her biri görülmeye değer. Ama bazıları sıradışı özellikleriyle ön plana çıkıyor. Mimarisi, dekorasyonu ya da manzarasının benzersizliğiyle gezginlerin görmesi gereken yerler listesinde vazgeçilmez hale geliyor.
Herrenchimsee Sarayı'nda gördüğünüz şaşaaya inanamıyorsunuz. Kral Ludwig bir adanın üzerine inşa edilmiş olan bu sarayda topu topu 10 gün kalmıştı. On gün yaşanmış bu saraya harcanan emeğe hayret ediyor, sonra ‘‘Kral Ludwig hakikaten bir deli miydi?’’ diye düşünüyorsunuz.