‘Kadına El Kalkamaz’ sloganıyla hayata geçirilen eylem planı çerçevesinde kadın subaylar sahaya indi. Teğmen Ferda Altunok ve Astsubay Üstçavuş Duygu Akbal da fabrikalara, kahvehanelere giderek erkeklere ‘şiddetin insan hakkı ihlali’ olduğunu öğretiyor...
#Kadına ŞiddetKruvaze ceketi ve fötr şapkasıyla hemen fark edilen 22 yaşında bir delikanlı hızlı adımlarla Babıâli yokuşundan aşağı iniyordu. Az sonra aralarında Oktay Akbal, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behçet Necatigil, Haldun Taner gibi Türk edebiyatının efsane isimlerinin olduğu masada yerini alacaktı. Kulağa Woody Allen’ın ‘Paris’te Gece Yarısı’ filmi gibi gelen bu sahnenin kahramanı, yazar Erdal Öz’ün deyimiyle ‘kültür sanatın cumhurbaşkanı’ Doğan Hızlan’dı... Hızlan, bizi kendi kuşağının ‘Belle Epoque’ çağından bugünün ‘nefes nefese dönemi’ne doğru yolculuğa çıkardı.
#Gazetehaberleriİstanbul Avrupa ve Anadolu Yakası'ndaki bazı ilçelerde elektrik kesintisi yaşanıyor. BEDAŞ ve AYEDAŞ, 24 Temmuz 2019 Çarşamba günü planlı kesinti programıyla kesinti yaşanacak ilçeleri duyurdu. Peki, elektrikler ne zaman gelecek? 24 Temmuz elektrik kesintisi programı
#Elektrik KesintisiSİROZ hastalığı nedeniyle ilk bebeğini düşük yaparak yitiren, bir daha anne olamayacağı korkusu yaşarken 2 yıl önce karaciğer nakliyle ikinci hayata başlayan 26 yaşındaki Perihan Akbal anne oldu. ’2 yıldan önce gebelik çok riskli’ uyarılarına karşın hamile kalan Perihan Akbal, 8 aylık erken doğumla bir erkek bebek dünyaya getirdi. Alper adı verilen bebeğinin mutluluğunu yaşayan genç anne, "Bebeğimi kucağıma alınca, bana nakledilen karaciğer sanki vücuduma daha çok uyum sağladı. Bambaşka bir duygu bu, tarif edilmez yaşanır" dedi.
#İzmir- İzmir'de siroz hastası Akbal, 2 yıl önce karaciğer nakliyle yaşama tutunduktan sonra tüm risklere rağmen sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi - Akbal: - "Doktorum hamilelik konusunda beni uyardıktan sonraki kontrolümde ben hamileydim, planlamamıştım, sürprizdi" - "Bebeğimi kucağıma alınca bana nakledilen bağış karaciğer, sanki vücuduma daha çok uyum sağladı. Bambaşka bir duygu bu, tarif edilmez, yaşanır. Oğlum, çektiğim bütün sıkıntılara değdi"
Elimde tuttuğum kitap, insanın niyetine göre cinayet aleti ya da savunma silahı olarak kullanılabilir: 600 sayfa. Tuğladan daha ağır. Bir kitap, cüssesiyle bu kadar korkutucu olabilir. Ama elinize alıp okumaya başladığınızda, bir o kadar da şaşırtıcı. Çünkü kardeşim, o tuğlayı bir güzel yalayıp yutuyorsunuz. Tıkır tıkır akıyor. Belki de Hasan Cemal’in bugüne kadar yazdığı kitapların en akıcısı. Konu da bir hayli heyecanlı.
Türk edebiyatının en kırılgan yazarlarından biri olan Selim İleri'nin Doğan Kitap’tan çıkan anıları, can yakmakla can sıkmak arasındaki kırılgan bir zeminde duruyor. Ancak, asıl önemlisi edebiyat, sinema ve tiyatro dünyasındaki küçük ayak oyunlarının, ikiyüzlülüklerin gözler önüne serilmesi.