İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "Halkın artık bazı şeyleri dikkate alması lazım. Çünkü bu bizim mahallemizde toplum tabanlı afete hazırlık, toplumun duyarlılığıyla başlıyor ve kendi sokağında, mahallesinde temizlikle başlıyor ve herkes sokağını temizlerse şehrimiz, mahallemiz temizlenecektir" dedi. Kadıoğlu ayrıca, "İstanbul'da depremde en kritik olan bölgeler deniz kıyısı olan bölgeler. Yani Marmara Denizi'ne kıyı olan dolgu alanları, heyelan bölgeleri olan bu 1999 depreminde de en çok zarar gören, bu kadar uzak olmasına rağmen sıkıntı yaşanmış bölgeler. Bir de tabii binanın sağlamlığı çok önemli" ifadelerini kullandı.
#Prof. Dr. Mikdat Kadıoğluİstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "Halkın artık bazı şeyleri dikkate alması lazım. Çünkü bu bizim mahallemizde toplum tabanlı afete hazırlık, toplumun duyarlılığıyla başlıyor ve kendi sokağında, mahallesinde temizlikle başlıyor ve herkes sokağını temizlerse şehrimiz, mahallemiz temizlenecektir" dedi. Kadıoğlu ayrıca, "İstanbul'da depremde en kritik olan bölgeler deniz kıyısı olan bölgeler. Yani Marmara Denizi'ne kıyı olan dolgu alanları, heyelan bölgeleri olan bu 1999 depreminde de en çok zarar gören, bu kadar uzak olmasına rağmen sıkıntı yaşanmış bölgeler. Bir de tabii binanın sağlamlığı çok önemli" ifadelerini kullandı.
#Deprem17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin yıl dönümü öncesinde Deprem Uzmanı Prof. Dr. Zeki Hasgür, Bursa ve Gemlik gibi Güney Marmara'da meydana gelebilecek bir depremin İstanbul'u da etkileyebileceğine dair kritik uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Hasgür, “Bursa'da herhangi bir deprem olursa İstanbul tetikte olmalı" uyarısında bulundu.
#DEPREMProf. Dr. Doğan Yaşar, İzmir'de zeminin her yıl 1,5 santimetre çöktüğüne dikkati çekti. Prof. Dr. Yaşar, "İzmir'in en büyük sorunu ne ulaşım ne körfezin kokması ne kirlilik ne de başka bir şey. Uzun vadede tek bir olay var; çökme. Önlem alınmazsa 50-60 yıl sonra deniz suyu Basmane'ye kadar gelebilir" ifadelerini kullandı.
#Prof. Dr. Doğan YaşarProf. Dr. Doğan Yaşar, İzmir'de zeminin her yıl 1,5 santimetre çöktüğüne dikkati çekti. Prof. Dr. Yaşar, "İzmir'in en büyük sorunu ne ulaşım ne körfezin kokması ne kirlilik ne de başka bir şey. Uzun vadede tek bir olay var; çökme. Önlem alınmazsa 50-60 yıl sonra deniz suyu Basmane'ye kadar gelebilir" ifadelerini kullandı.
#İzmirTürkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, kıyı dolgu alanlarının sayısı ve olumsuzluklarına dikkati çekerek, "Göl, deniz, nehir gibi yaşam alanlarına yapılan dolgular; yerleşim alanlarının, dağların, belli yükseklikleri olan coğrafi elemanların panoramik görüntüsüne, ekosistemine, yaşamına zarar veriyor. Ayrıca, yapay dolgular hafriyatlardan yapıldığı için deprem açısından da sorunlu. Deniz ve su, yolunu, yatağını bırakmadığı gibi kendinden alınanı da mutlaka geri almaktadır, alacaktır da" dedi.
#Kıyı DolgusuMADEN Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), diri fay hatları haritasını güncelleyerek kamuoyuyla paylaştı. Toplam 485 diri fay hattı belirtilen haritada, denizlerdeki diri fay hatlarına ise yer verilmedi. Haritanın eksik yapıldığını belirten Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, "2020 yılında İzmir'de olan 6.9'luk deprem Ege Denizi içinde olmuştur. Ama o faylar yeni MTA haritasında yok, gözükmüyor. Trabzon'da olan 5.6 büyüklüğündeki Trabzon fayı üzerinde olan deprem, Karadeniz fayı gözükmüyor. Dolayısıyla denizlerimizi ve kıyılarımızı tehdit eden bu fayların muhakkak surette MTA diri fay haritasında olması gerekir. MTA'nın bugünkü aktif fay haritası Türkiye'nin gerçek veya toplam deprem potansiyelini tam olarak yansıtmıyor" dedi.
#Prof. Dr. Osman BektaşMADEN Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), diri fay hatları haritasını güncelleyerek kamuoyuyla paylaştı. Toplam 485 diri fay hattı belirtilen haritada, denizlerdeki diri fay hatlarına ise yer verilmedi. Haritanın eksik yapıldığını belirten Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, "2020 yılında İzmir'de olan 6.9'luk deprem Ege Denizi içinde olmuştur. Ama o faylar yeni MTA haritasında yok, gözükmüyor. Trabzon'da olan 5.6 büyüklüğündeki Trabzon fayı üzerinde olan deprem, Karadeniz fayı gözükmüyor. Dolayısıyla denizlerimizi ve kıyılarımızı tehdit eden bu fayların muhakkak surette MTA diri fay haritasında olması gerekir. MTA'nın bugünkü aktif fay haritası Türkiye'nin gerçek veya toplam deprem potansiyelini tam olarak yansıtmıyor" dedi.
#Deprem6 Şubat depremlerinde 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Hâlâ açtığı yaraları sarmak için uğraşıyoruz. Depremden kısa bir süre sonra aşırı yağışlar nedeniyle Şanlıurfa ve Adıyaman’da 18 kişi sele kapılarak hayatını yitirdi. Geçen hafta meydana gelen yağışlar nedeniyle yine aynı şeyler oldu, selin vurduğu Kırklareli ve İstanbul’da oluşan su baskınlarında toplam 18 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Hastaneleri, yolları, 5 ilçede 564 konut ve 744 işyerini su bastı İstanbul’da. Uzmanlar yaşanan doğal felaketlerde üzerinde yaşadığımız zeminin etkisinin çok büyük olduğunu ve dere yataklarına, göl kenarlarına veya sahil şeridindeki dolgu alanlarına bina yapmanın çok riskli olduğunu söylüyor.
#Hazan Aköz IşıkDepremde ilk kural riski azaltmak. İstanbul’da 1 milyon 200 bin konut var ve bunların yüzde 70’i depreme dayanıksız. Depremde çökeceği öngörülen yaklaşık 90 bin bina ya yıkılıp yeniden yapılacak ya da güçlendirilecek. Peki vatandaşın işi nasıl kolaylaştırılacak?
#Olası İstanbul DepremiHerkese hitap eden bir kent tasarımı nasıl yapılır? Şehirlerimizi güvenli hale getirecek kentsel dönüşüm uygulamaları için hâlâ vaktimiz var mı? Toplanma alanlarında neler olmalı? Kültür varlıkları nasıl korunmalı? Kahramanmaraş depremlerinin ardından aklımıza takılanları şehir plancısı Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu’na sorduk. Giritlioğlu “Kentsel dönüşümde kâr odaklı ilerledik, meseleyi afetle ilişkilendirmedik” diyor.
#Kentsel DönüşümOlası Marmara depreminde tsunami beklentisiyle ilgili konuşan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Mühendislik Fakültesi, Genel Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şamil Şen, "Ben büyük ölçekli tsunami olacağını düşünmüyorum. Bazı düz alanlarda dalga yaptıktan sonra dar bölgelerde, farklı etkiler yapma olasılığı var. Haliç'e girdiğinde, büyük bir su kütlesi az bir alanda çok yerlere hasarlar verebilir " dedi. ODTÜ Kıyı ve Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner ise, tsunaminin en çok tekneleri etkileyeceğini belirterek, "Kıyılardaki tabelaların gösterdiği yöne en hızlı şekilde ulaştığımız takdirde güvenli bölgeye varırız. Bu güvenli bölgede uzak mesafede değildir, birkaç 100 metredir. O nedenle tsunaminin geleceği zamana kadar bizim güvenli bölgeye çıkmamız mümkündür" dedi.
#TsunamiOlası Marmara depreminde tsunami beklentisiyle ilgili konuşan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Mühendislik Fakültesi, Genel Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şamil Şen, "Ben büyük ölçekli tsunami olacağını düşünmüyorum. Bazı düz alanlarda dalga yaptıktan sonra dar bölgelerde, farklı etkiler yapma olasılığı var. Haliç'e girdiğinde, büyük bir su kütlesi az bir alanda çok yerlere hasarlar verebilir " dedi. ODTÜ Kıyı ve Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner ise, tsunaminin en çok tekneleri etkileyeceğini belirterek, "Kıyılardaki tabelaların gösterdiği yöne en hızlı şekilde ulaştığımız takdirde güvenli bölgeye varırız. Bu güvenli bölgede uzak mesafede değildir, birkaç 100 metredir. O nedenle tsunaminin geleceği zamana kadar bizim güvenli bölgeye çıkmamız mümkündür" dedi.
#İstanbulDenizlerde, 1 Eylül’de başlayan balık avı sezonunun sona ermesine sayılı günler kala, Karadeniz’de azalan balık stokları ile avcılık durdu. 15 Nisan’da sona erecek sezon öncesinde ağlarını erken toplayan balıkçılar, teknelerini limanlara demirledi. Doğu Karadeniz Balıkçı Kooperatifleri Birlik Başkanı Ahmet Mutlu, “Karadeniz’deki birçok ülkenin denizinde balığı var. Ancak bizde sezon erken kapandı” dedi.
#KaradenizDoğu Karadeniz'de kıyılara kontrolsüz dolgu ve derelere atılan çöpler, taşkınlarla sürüklenerek denize ulaşıyor. Denizlerde kirliliğe yol açan atıklar, balıkçıların takıldığı ağlarına hasar veriyor. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Mikroplastik Araştırma Grubu Lideri Doç. Dr. Ülgen Aytan, “Biyoçeşitliliği ve balıkçılığı korumak için acilen denizlerimize giren plastik miktarını azaltmak, durdurmak ve mevcut plastiği de uzaklaştırmak zorundayız” dedi.
#Balıkçılıkİstanbul'da içme suyu havzasında il ve ilçe su ürünleri kontrolörleri ekiplerinin yaptıkları denetimlerde, su ürünlerinin üreme ve istihsal yerlerini doldurup kuruttuğu tespit edilen 3 kişiye 32 bin 700 TL para cezası kesildi. İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, arazinin kişiye ait olma durumunda dahi tarım arazilerinde, kıyı bölgelerinde, meralarda ve özel kanunla korunan ormanlarda izinsiz bir şekilde dolgu yapılamayacağını belirtti.
#İstanbulRize'de deniz dolgusu üzerine yapılan ve korozyon nedeniyle riskli duruma gelen 4 bin 174 bağımsız yapıda, kentsel dönüşüm projesi başladı. Rize Valisi Kemal Çeber, yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı alan için "50-60 yıl öncenin tekniğiyle yapılan binalar adeta birbirine yaslanarak ayakta duruyor" dedi. Çeber, "Son aşamaya geldik. 15 Şubat’a kadar tahliyelerin yapılması gerektiği yazıları herkese yazıldı. Pandemi sürecinin etkileriyle veya önümüze çıkan teknik nedenlerden dolayı tarihler zaman zaman esneyebilir. Ama Rize’de herkesin kafasındaki bir soru işareti halloldu" ifadelerini kullandı.
#RizeDoğu Karadeniz'in 3'üncü deprem riski bölgesine çekilmesinin ardından bölgede dolgu alanları ve yumuşak zeminlerin yanı sıra heyelanlı alanlar daha da riskli hale geldi. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgede riskin arttığı uyarısında bulunarak, "Doğu Karadeniz'in depreme hazırlıklı olması gerekir" dedi. Bektaş, ''Özetle; Karadeniz sahili iki sismik hat arasında kalıyor. AFAD tarafından yapılan son deprem tehlikesi haritasına göre Trabzon’un deprem tehlikesi iki kat, Rize’nin deprem tehlikesi ise 3 kat arttı.'' dedi.
#TrabzonDoğu Karadeniz'in 3'üncü deprem riski bölgesine çekilmesinin ardından bölgede dolgu alanları ve yumuşak zeminlerin yanı sıra heyelanlı alanlar daha da riskli hale geldi. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, İzmir depreminin Doğu Karadeniz için önemli bir uyarı olduğunu kaydederek, "1999'dan önce yapılan binaların güvenirliği, bütünü ile gözden geçirilmelidir" dedi.
#Doğu KaradenizUlaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Kanal İstanbul’la ilgili, “Buradan geçişlerde römorkör hizmeti de vereceğiz. Bu hizmeti kullanma şartı koyacağız. Kanal İstanbul, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne dahil değil. Burası bizim yaptığımız bir yol. Gemilerden alacağımız para asgari yıllık net 1 milyar dolar civarında. 68 bin kapasiteli kanaldan 50 bin gemi geçtiğinde yıllık 5 milyar dolar gelirimiz olacak” dedi.
#Kanal İstanbulOLASI İstanbul depreminde en büyük risklerden birinin "zemin sıvılaşması" olduğunu belirten uzmanlar dolgu alanlara dikkat çekti. İstanbul'un sahil şeridinin tamamında risk olduğunu belirten Jeofizik uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Oğuz Gündoğdu, "Zemin etüdü yapılmadıysa, buna uygun yapılar yapılmadıysa ister bina, ister yol olsun son derece tehlike altında" dedi. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna ise, "Olası bir Marmara depreminde bu dolgu alanlarını doğa tekrar geriye alır diye düşünüyoruz. Onun için bu bölgelerin toplanma alanı olarak ilan edilmesi çok çok yanlış" diye konuştu.
#İstanbul