YÜKSEK sezonun da başlamasıyla Bodrum eğlence hayatı iyice renklendi. Hem Bodrum’da yaşayanlar, hem de tatile gelenler için o kadar çok alternatif var ki! Uzun yıllardır sektörün içinde olmamıza rağmen, açılan mekanların hızına yetişebilmek adına, her akşam başka bir yerdeyiz desek abartmış olmayız. İki haftada bir yayımlanan Hürriyet Gazetesi Bodrum ekinde 7 hafta boyunca siz değerli okurlarımıza bizzat deneyimleyip memnun kaldığımız yerleri dolu dolu 2 tam sayfa halinde ve özgün içeriklerimizle aktarabilmekten çok büyük keyif aldığımızı belirtmek isteriz. Bu sayıda da size serpme kahvaltıcıdan esnaf lokantasına, mezecisinden etçisine, balıkçısına, eğlence mekanlarından beach’ine, SPA’sına kendi hayatımızda severek gittiğimiz mekanlardan bazılarını kaleme aldık. Eğlence ve etkinlikler konusunda, “Bodrum’da Neler Oluyor?” başlığı altında geçtiğimiz hafta yine bizzat katıldığımız konser ve açılışları listelediğimiz bir bölüm başlattık. Yakın dönemdeki en yeni ve en kaliteli etkinlikleri de instagram’da @bodrumdaneleroluyor hesabımızdan kolayca takip edebilirsiniz.
#1ÇOCUKKEN getirildikleri bir yaz tatilinde Bodrum’a ilk görüşte aşık olan ve sonrasında bolca seyahat edip dünyanın en güzel yerlerini görmüş olmalarına rağmen akıllarının bir köşesinden hiç çıkaramadıkları, “Keşke bir gün biz de Bodrum’a yerleşebilsek” dileğini pandemi dönemiyle birlikte gerçeğe dönüştüren; Bodrum’un cam göbeği mavisine, bembeyaz ikonik evlerine ve baharla birlikte iyice coşan begonvillerinin pembesine hayran, Yokuşbaşı’ndan Halikarnas Balıkçısı’nı selamlamadan geçmeyen ve bir anda karşılarına çıkan Bodrum Kalesi manzarasıyla her seferinde içi huzur ve mutlulukla dolan bir çift hayal edin... Ama bir yandan da gezmeyi tozmayı, keşfetmeyi çok seven ve sosyallik genlerinden de ödün vermeyen, gerçek manada İstanbullu bir çift...
#1Bodrum’a 20 kilometre uzaklıkta bakir bir cennet, sessiz güzel Mazı... Dünyanın en hareketli tatil beldelerinden Bodrum’un yanıbaşında dingin bir atmosfer. Kafa dinleyip enerji depolamayı hedefleyenleri bekliyor. Tepelerdeki zeytin ve çam ağaçlarının arasından süzülerek gelen hoşrüzgarlar eşliğinde, Gökova Körfezi’nin billur gibi suyuna girmeyi kim istemez?