“Ezel” dizisinde canlandırdığı şebnem karakteriyle oyunculuk konusundaki yeteneğini kanıtlama fırsatı bulan Bade İşçil, çekim temposunun yoğunluğuna rağmen hayatının en dingin ve huzurlu dönemlerinden birini yaşadığını söylüyor. Elele dergisinin anket sayfasına konuk olan ışçil’in “Kimin yerinde olmak isterdiniz?” sorusuna verdiği “Halimden memnunum” yanıtı da sözlerini doğruluyor.
Bade ışçil, bir gıda markasının sağlıklı beslenmeye yardımcı ürünlerinin yüzü oldu, incecik bedeniyle objektif karşısına geçip hemcinslerini kıskançlıktan çatlattı! Böyle görünmek için aç gezdiği düşünerek kendilerini avutanlar, ya bir de onun ne kadar obur olduğunu bilseler!
“Kuzey Güney”in Banu Sinaner’i Bade İşçil’le önceki gün Nişantaşı’nda buluştuk. Röportaja geldiğinde nezlenin eşiğindeydi, konuşmaya dermanı yoktu. Ama diziden bahsetmeye başlar başlamaz kendine geldi, hastalığı unuttu, resmen şakıdı! Anladık ki o işine aşık bir oyuncu... Tabii bir de Bon Jovi’ye... Bu yüzden de evine giren hırsızın en çok Bon Jovi İstanbul konseri kayıtlarını çalmasına üzülmüş!
Nişantaşı’nda başlayan, Beşiktaş’a inen, Boğaz hattını takip eden ve İstinye Park’ta son bulan bir sohbet okuyacaksınız az sonra. Ezel’in Şebnem Sertuna’sı Bade İşcil için bu yeni bir durum değil. İşi olmadığı her fırsatta kendini yollara vuruyor. Başkalarının ancak otomobille kat etmeyi düşünebileceği mesafeleri yürüyerek alıyor. Çıkıyor evinden, kendine bir rota belliyor ve saatlerce yürüyor. Bu defa kendine Nişantaşı-İstinye Park parkurunu seçti. Ben de yol boyunca ona eşlik ettim. Parkuru tamamladığımızda sahne içler acısıydı: Ben dilim dışarıda kendimi patates çuvalı gibi kaldırıma atarken, Bade en kibar, en zarif hali ile yanımda esneme hareketleri yapmaktaydı...