Neden 20’likler 40’lık gibi
Güncelleme Tarihi:
Geçen hafta Fenerbahçeli futbolcu Caner Erkin’in Antalya’da çekilmiş görüntüleriyle, yeni bir aşka yelken açtığını öğrendik.
Antalyalı bir üniversite öğrencisi olan Dilan Sunar’ın çok paylaşılan bir fotoğrafı, bir tartışmayı tekrar alevlendirdi: Genç kızlar neden bu kadar kendileriyle oynuyor, hızlıca büyüme sevdasına kapılıyorlar? İşte konsey yorumları: Neden 20’likler 40’lık gibi, 40’lıklar ise artık 20’lik gibi olmak istiyor?
Onur BAŞTÜRK
Kim Kardashian hevesi
Genç kızların çabuk büyüme ya da olduğundan daha büyük görünme telaşı yok aslında.
Sadece ve sadece Kim Kardashian olma hevesleri var.
Caner’in yeni kız arkadaşı da Kim Kardashian’ın bir kopyası. O kaşlar, dudaklarla filan...
Ama doğru 40’lıkların 20’likler gibi görünme hevesi var.
Ve bu heves çok fena estetik facialarla beraber çok çok ezik duruyor.
Ömür GEDİK
Gece kıyafetiyle lunaparka gitmek gibi!
Orta yaşlılar 20’li yaşlara dönmek için sokağa çıkarken sade giyinmeye, az makyajlı olmaya özen gösteriyor, 20’lerindeki bazı genç kızlar çabuk büyüme, olgun, seksi görünme sevdasıyla kendilerini boya küpü kokoşlara çeviriyorlar. Yaşlarına göre giyinen hemcinslerinin yanında komik duruyorlar.
Ayrıca iç dünyalarıyla da fena halde tezat oluşturuyorlar.
Onlarla beraber olan erkeklerin bu tezatla nasıl baş ettiklerini merak ediyorum doğrusu. Gece kıyafetiyle lunaparka gitmek gibi bir şey.
Melike KARAKARTAL
Anne karnından kaş çizdirmeye...
Her genç kızın büyüme sevdası oluyor. Dilan da istisna değil, fakat eskiden hızlı büyümek isteyen kızlar saçlarını boyatır, topuklu giyerlerdi en fazla. Şimdi annelerinin karnından çıktıkları gibi kaş çizdirmeye gidiyorlar.
Hızlı büyüme hevesinin bugün simge ismi Kylie Jenner, Kardashian familyasının en küçüğü. İnsanın onu “Olduğun gibi güzelsin, oynama kendinle” diye omuzlarından sarsası geliyor. Her yaşın kendine has güzelliği var, bununla savaş halinde olmamak lazım.
Cengiz SEMERCİOĞLU
20 yaşında deseler inanmazdım
Genç kızlar erkeklere göre çok daha hızlı gelişiyordu, sosyal medya sayesinde daha da hızlı gelişmeye başladılar. Poz vermenin, albenili olmanın yollarını daha hızlı keşfediyorlar...
Bana Caner’in sevgilisinin üniversite öğrencisi ve 20 yaşında olduğunu söyleseler inanmazdım. Çünkü Dilan Sunar da sosyal medya kuşağından ve çok daha büyük gösteriyor...
Bugün 26 yaşında olan Asena Erkin’i ilk konuşmaya başladığımızda durum farklı mıydı sanki... Asena da 20’li yaşların başındaydı ve o da büyük gösteriyordu. Güç genç kadınlarda artık...
İKİNCİ ŞANS ZAMAN KAYBI MI
Bade İşçil ve Malkoç Süalp, büyük tartışmalar sonucu boşanma kararı aldıktan sonra evliliklerine bir şans daha vermişlerdi fakat kötü haber çabuk geldi: Boşanıyorlar. Acaba ikinci şans zaman kaybı mı? Bir kere olmayınca hakikaten olmuyor mu?
Çabayı takdir ediyorum
Bade İşçil’in kendisi de söylemiş; “olmayınca olmuyor” diye. İkinci şansların çok azının kurtarıcı olduğunu düşünsem de çabası bile takdiri hak ediyor. Olmadı ama en azından çocukları adına denediler. İleride çocukları onca para kavgası, hakaret ve mahkemeyi değil bu güzel çabayı hatırlasın.
Onur BAŞTÜRK
Denemezsen pişman olursun!
İkinci ya da beşinci, hiçbir şans boşa harcanmış zaman değil. Çünkü o şansı görüp denemezsen bu kez içinde kalacak. “Ah keşke” demektense denemek ve yanılmak en güzeli. Bade de bunu yaptı ve yanıldı. Gerçi çok çabuk karar verdiğini hâlâ düşünüyorum, bakalım, bu işler hiç belli olmaz.
Melike KARAKARTAL
Aynı davranıp farklı sonuç beklemek
Denemekten zarar gelmez. Olmayacaksa bile, bunu denemeden göremiyorsunuz. Zaman kaybı değil, çünkü çiftler hatalarını görerek karşılıklı özveriyle birbirlerini iyileştirebilirler. Fakat anlaşmazlık yaşanan zamanlardaki gibi davranarak farklı bir sonuç beklemek zaman kaybı olur.
Asla ihtimal vermedim yürüyeceğine
Ne oldu Magazin Konseyi... Hepiniz, “Bir şans daha verelim, çocukları için evlilikleri yürüsün” derken, ben bu ilişki dikiş tutmaz demiştim. Asla ihtimal vermedim yürüyeceğine... Birbiri hakkında bu kadar ağır konuşan bir çiftin barışabileceğini düşündüğünüz için sizi İnenler’e koyuyorum!
50'LER ARTIK YENİ 30'LAR
Ayşe Kökçü, Gökhan Mete ile 3. evliliğini yaptı. Hayatlarının üçüncü baharına başlayan çiftten yola çıkıyor ve soruyoruz: “Yaşlanmak” kelimesinin anlamı değişti mi?
Yaşlılık yok yaş almak var
Onur: Geç yaşta evlilik hep vardı, yeni bir şey değil. Ama şu bir gerçek: Artık şu an 40’larını 50’lerini yaşayanlar bir önceki nesil gibi değiller. Evlerine kapanmış ya da kabuklarına çekilme hayali filan kurmuyorlar.
Tam aksine aktif olarak hayatın içindeler, 20 yaşındakiler gibi giyiniyorlar ve hatta hayatlarını yeni baştan inşa edeni dahi var. Çünkü hayatın hızı ve yaşayış şekli çok değişti. Dolayısıyla artık yaş almak var, yaşlılık diye bir olgu yok.
“Bizden geçti” demek yok
Melike: Artık 50’ye gelip “bizden geçti” diyerek kabuğuna çekilmek yok bu çağda. İnsanlar her yaşın, her dönemin tadını çıkara çıkara yaşamak istiyor, üstelik artık “orta yaş” dediğimiz yaş aralığı da ötelendi.
Cahit Sıtkı Tarancı “Yaş 35, yolun yarısı eder” diyordu, oyda şimdi 35 ne ki? Hollywood bile sadece 20-30 yaş arasını eğlenceli bulmayı bıraktı. Artık yaşlanmayı kutlayan işler üretiyorlar ve doğru, artık yaşlanmak değil, “yaş almak” var...
Kadınlar köşeye çekilmiyor
Ömür: Köşe başında bir güzellik merkezi var artık. Zayıflama, incelme, yüze lazer, örümcek ağı, botoks artık bütün kadınların ellerinin altında.
İleri yaşlarda çoluk çocuk kariyer işlerini de kenara koyan kadınlar sadece kendi güzellikleri ile uğraşmaya yoğunlaşıyor. Güzelleşince de köşeye çekileceğine 30’larda yapılan her şeyi yapıyorlar. Yaşlanınca köşelerine çekilen kadınlar artık kalmadı. Geziyorlar da, sevgili de oluyorlar, evleniyorlar da.
70’inde aşk yaşanmaz mı
Cengiz: Yaş ortalaması yükselen Batı dünyası, sadece gençleri değil 60-70 yaşları da pazar olarak görmeye başladı. O kuşağın hikayelerini anlatan yapımlar son yıllarda peş peşe geliyor. Bizde ise sadece gençlere yönelik iş yapılıyor...
70 yaşında insan aşk yaşamaz mı? Buyrun 60 yaşındaki oyuncu Ayşe Kökçü, 71 yaşındaki oyuncu Gökhan Mete’yle evlendi. Ayşe Kökçü’yü kutluyorum, kim ne söyler demeden kalbinin sesini dinlediği için...
İNENLER-ÇIKANLAR
Kanada Başbakanı Justin Trudeau (çıktı)
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, özgürlükçü fikirleri ve renkli kişiliğiyle takdir topluyor...
Ömür: Çocuklarla şakalaşmaları mı desem, pandalı fotoğrafları mı, mültecilere yaklaşımı mı, müthiş dans yeteneği mi, dövmeleri mi, “erkekler de feminist olmalı” gibi güzel sözleri mi, yoga fotoğrafları mı... Bu adam hep çıkıyor zaten.
Onur: Bu adam bambaşka bir şey ya. Dünyanın görüp görebileceği en modern yönetici. “Mayura Rasa” adlı yoga hareketini yaptığı pozu nefisti, çok neşeliydi. Bir de bizimkilere bak. Hımbıl ve öfkeliler. İç karartıcılar...
Melike: Gelmiş geçmiş en sempatik politikacı. İnsanın içini aydınlatıyor. “Kimse beni ciddiye almaz” demiyor, içinden geldiği gibi davranıyor. Bizimkilerin bağırış çağırış, durmak bilmeyen olumsuz tavırlarını izledikten sonra başka bir dünyadan gibi geliyor.
Cengiz: Kanada Başbakanı seçildiği günden beri çıkanlarda zaten... Giderek sağcıların, ırkçıların, kötü belagatin hakim olmaya başladığı dünya siyasetine bu adam iyi geliyor.
Bergüzar Korel (çıktı)
Bergüzar Korel, Sezen Aksu’nun 12 şarkısını caz tadında söyledi.
Cengiz: Popüler olsun diye hiçbir şey yapmamış. Sezen Aksu şarkılarını dillere düşecek bir yorum yerine caz tarzında yorumlamış. Aykut Gürel’in emeği büyük.
Onur: Zuhal Olcay olma kafasına girdiği albümü sevdim. İyi niyetli ve kaliteli bir çaba...
Ömür: Türk sinemasının On’lar ödül töreninde Behzat Gerçeker eşliğinde şarkı söylerken dinlemiştim Bergüzar Korel’i. Çok güzeldi performansı. O gecenin devamını getirmesi güzel.
Melike: Çok yönlü yetenekli insanları izlemekten ve dinlemekten keyif alıyorum. Bergüzar Korel de bunlardan biri.
Beste Açar Haravon (indi)
Miras kavgası nedeniyle karşı karşıya gelen İpek Açar ile Beste Haravon’un arası bu kez Kayahan’ın yaş günü kutlaması nedeniyle gerildi.
Onur: Beste’nin inmesine katılmıyorum. Samimiyetsiz İpek Açar’a yeğlerim. En azından tak tak konuşuyor. Pervasız.
Cengiz: Galiba bu işte en büyük kabahat Kayahan Usta’nın... Her şeyi ince hesaplayan adam ölümünden sonra bunların olabileceğini nasıl görmemiş...
Melike: Haklı-haksız meselesinden bağımsız, basına sürekli konuşan taraf olduğu için Beste Açar bu hafta inenler arasında.
Ömür: Beste için Kayahan’ın gecesine gitmedi demeyelim. O da kutlama gecesi yaptı. Beste tarafındaki en büyük sorun derdi varsa mahkemeyle sınırlı tutacağına sürekli basına konuşuyor olması.
Mustafa Ceceli (çıktı)
Bir yıl önce ciddi bir imaj çalışmasına giren Mustafa Ceceli, verdiği kilolarla da dikkat çekiyor. Haftada üç gün düzenli olarak kick boks yapan şarkıcı, bu sayede toplam 6 kilo vermeyi başardı.
Melike: Maksat kilo vermekse insan sürdürebileceği, seveceği bir spor ile ilgilenmeli, Ceceli de sporunu bulmuş. Gayet iyi görünüyor.
Ömür: Mustafa Ceceli, kadın sanatçıların saç, giyim, tarz konusundaki avantajlarını erkekler cephesinde en iyi kullanan isimlerden. Güzel, farklı giyiniyor. Şimdi fiziğiyle de konuşuluyor.
Cengiz: Giyimine, kuşamına, görüntüsüne hep dikkat ederdi, belki de yaş 35’i geçtiği için biraz daha dikkat etmeye başladı... Bu çok güzel ama yine de kick boks yaparak 3 günde 6 kilo vermesi biraz abartı gibi geldi bana.
Onur: Kick boks da yapıyormuş Mustafa. Aferin ona. Bedenine iyi davranmayı öğrenmiş demek ki...
RTÜK (indi)
RTÜK, Gülşen’in Dan Dan klibindeki hallerine “Telefonla arkadaşlık hizmeti veren kadın” yorumunu yaptı.
Onur: Türkiye’nin en ünlü şarkıcısını telefonla servis yapan eskortlara benzettiler, daha ne olsun? Bu kadar cinsiyetçi, bu kadar bel altı bir kurum görmedim.
Ömür: RTÜK bu konuda resmen kendini kaybetti. Yasaklamakla, yasaklarken hakaret etmek arasındaki farkı gözetmesi gerekirdi.
Melike: RTÜK, böyle düşünerek tüm kliplere uygunsuz bir hikaye yazabilir rahatlıkla. Muhakeme becerisini tamamen kaybetmiş.
Cengiz: Herkes eleştirdi RTÜK’ü, Gülşen’e haksızlık yapıldığını söyledi. RTÜK haftanın en dibe vuran kurumu olmayı hak etti.
HAFTANIN EMOJİLERİ
Ömür bunu alkışladı
Bu hafta vizyona giren iki filmde birden, hem Deliormanlı hem de Somuncu Baba’da izlediğim Gürkan Uygun oyunculuğunu yine konuşturmuş, hayran kaldım.
Melike buna sevindi
Demet Akalın’ın sigara yasaklarını destekleyen “Sigara içilen mekanlarda artık sahneden ineceğim” Tweet’ini...
Onur bunu sevdi
Snapchat fenomeni Kerimcan Durmaz’ın çektiği snap videolarındaki samimi eğlenceyi...
Cengiz bunu beğendi
Bugün de ölmedim...
Lan yoksa öldüm de yayın yasağı var diye haberim mi yok diyen Penguen’in kapağını...
Üç hafta önceki kapak bu, ama hâlâ gülüyorum...
INSTAGRAM KARE AS
Mahsun Kırmızıgül
Düğün yaptığı Los Angeles’ta yaşıyor şu sıralar ama burası Los Angeles gibi değil...
Belki daha güneye bir yere tatile gitti...
Kareyi estetik bulduğum için beğendim. (Cengiz)
Ayşe Kucuroğlu
Beş çocuklu Ayşe Kucuroğlu’nun Soho House merdivenlerinde üç çocuğunu arkasına alarak çektirdiği fotoğraf şahane! Bildiğim kadarıyla Ayşe’nin çocukları kendi siparişlerini kendileri veriyor, büyümüş de küçülmüşler yani... (Onur)
Buray-Gitmem Gerek
‘Sen Sevda mısın’ı akustik bir versiyonla patlatan Buray yine benzer bir projeyi ‘Gitmem Gerek’ için yapmış. Şarkının siyah beyaz videosunu instagramda paylaşan Buray altına da şöyle yazmış; “Hüzünlü şarkılar. Gidenin ardından ağlar çoğu zaman. Ama bu farklı. Giden benim. Ve cesurca, dürüstçe söylüyorum. Unutamadım bir türlü. Alışamadım bir türlü. Onu beklerim.” (Ömür)
Şebnem Çapa
Fotoğraflarının altında hep “Hayat andan ibarettir” diyor ve o anları kadrajına sığdırmayı başarıyor, fotoğraflarına bayılıyorum. (Melike Karakartal)