Türkiye’nin kültür başkenti İstanbul’a Avrupa Yakası’ndan girişte trafiğe takılıp saatlerce bekleyebilirsiniz. Oysa karşı kıyısındaki Anadolu Yakası daha az telaşlı, daha yeşil, daha temiz. Kültürel çeşitliliği yansıtan Osmanlı sarayları, sanatkârane otelleri, leziz mutfağı ve hipster eğlence mekânlarıyla gezginlere alternatif bir rota sunuyor. Boğaziçi’nde, çam korularının altındaki geçmişin balıkçı köylerinde çıkacağınız gezinti yediğiniz baklavaları yakmanıza yardımcı olacak sahildeki çay bahçelerinde deniz manzarası eşliğinde stresten arınacaksınız. Zenginler İstanbul’un kuzeyindeki villalarında kentin tadını çıkarırken güneydeki Kadıköy’de semt pazarları, kitapçılar, barların dizildiği sokaklarla canlı bir hayat var.
#Anadolu Yakası Gezilecek YerlerŞehirden biraz uzaklaşmak ve yeni yerler keşfetmek için bayram tatilleri oldukça uygun zamanlar. Bu yıl Ramazan Bayramı tatili ise bu hafta sonuyla birlikte toplam dokuz günü buluyor. Peki Ramazan Bayramı tatilinde nereye gitmeli, neler yapmalı? İşte İstanbul ve Ankara’nın yanı başında bütçe dostu olan birbirinden güzel yeşil adresler…
#Rotaİngiltere merkezli seyahat dergisi Time Out, ‘Dünyanın en havalı 40 semtini’ listeledi. Komşuluğun ve kültürel yapının hâlâ korunduğu bölgelerin yer aldığı seçkide, ülkemizden de İstanbul’un Bebek semti yer aldı. Biz de bu haber üzerine uzmanlarımıza ‘Türkiye’nin en havalı semtleri hangileri?’ diye sorduk. 5 şehirden keşfedilmeyi bekleyen 8 adresi önerdiler...
#Rota19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın bu yıl cuma gününe denk gelmesi, hafta sonuyla birlikte üç günlük bir tatil fırsatı ortaya çıkarıyor. İlkbaharın güzelliği ise bu duruma ayrı bir keyif katıyor. Biz de bu üç günü en güzel şekilde değerlendirmek isteyenler adına uzmanlarımıza ‘Doğanın içinde vakit geçirilecek adresler nereler?’ diye sorduk. Birbirinden güzel öneriler sıraladılar...
#Seyahat‘Resimli İstanbul, Hatıralar ve Şehir’ daha ilk satırlarından itibaren okurun elini tutarak şehirde gezmeye çıkarıyor. Pamuk’un anıları ve şehirle iç içe yürüyen bu yolculuk 1950’li yılların İstanbul’unda başlıyor. Ancak zaman ve mekân yazarın götürmek istediği yerle birlikte sürekli değişiyor. Yeri geliyor yolu İstanbul’a düşmüş eski zaman seyyahının eline iliştiriyor elinizi, yeri geliyor Yahya Kemal’e, Tanpınar’a teslim ediyor. Bununla da yetinmiyor Pamuk... Bazen masalsı bir gravürün içine sokup oraya kilitliyor okuru, bazen de Ara Güler’in eski bir fotoğrafına hapsediyor. Ne şanslıyız ki İstanbul yıllar geçse de bazı özelliklerini kaybetmiyor. Masalsı, egzotik, bir yanı Batı, bir yanı Doğu... İşte Pamuk’un ‘hüznün dünya başkenti İstanbul’undan manzaralar...
#Orhan Pamuk'un Son KitabıBu yılbaşında rutinin dışına çıkın. Farklı bir şehirde, farklı bir duyguyla girin yeni yıla. Kapadokya’da balona binin, Antakya’da daha önce hiç tatmadığınız lezzetlerin peşine düşün, Antalya’da sabah denize girip öğleden sonra kayak yapın, Bodrum’da açık hava konserini izleyin. Geriye unutulmaz anılar kalsın...