Güncelleme Tarihi:
KORONA: AŞI YOK, TEST YOK
AFGANİSTAN’da hayat, koronavirüs salgını yokmuş gibi devam ediyor. Maske kullanılmıyor. Biz maske taktığımızda herkesin garip bakışıyla karşılaşıyoruz. Peki aşı? Aşı yok. Daha önce Hindistan’dan temin edilen az miktardaki aşı, eski devlet yönetimindeki kişilere, resmi kurum çalışanlarına ve sağlık çalışanlarına yapılmış. Halktan aşı olan yok. Salgını gündemden çıkarmışlar. “Kabil’deki insanların yüzde 80’i koronavirüse yakalandı. Toplumsal bağışıklık oluştu. Varsa da kimse umursamıyor. Kural, yasak, önlem yok” diyor.
LOKANTADA BAĞDAŞ
Kabil’in ana caddelerindeki lokantalar, tanınmış markaları taklit eden yöresel fast-foodlar, hizmet vermeye devam ediyor. Ana caddeler akşamları göz alıcı ışıklarla doluyor. Garsonlar müşteri çekmek için bağırıyor. Hijyene dikkat pek yok. Kaldırımlara kurulan ocaklardaki kebapların kokusu ve dumanı yoğun. Müşteriden ziyade bir yakınına yemeğe gitmişsin gibi karşılanıyorsun. Lokantada yer sofrasına geçerek bağdaş kurup oturuyoruz. Kuzu etiyle pişirilmiş meşhur Afgan pilavı sipariş ediyoruz. Sofradaki sohbetin konusu: Taliban’lı gelecek.
GÜZELLİK MERKEZLERİNE KİLİT
Kabil’de kadınlara hizmet veren güzellik merkezlerinin tümü Taliban’ın ardından kapılarına kilit vurmuş. Kadın kuaförleri ise açık. Ama bir şartla. Salonun içi, dışarıdan görünmeyecek şekilde sıkı sıkıya kapalı olacak ve sadece kadınlar çalışacak.
SAKAL MECBURİ Mİ?
Bir berberde sakal tıraşı olmak istediğimizi söyledik. “Taliban sakal kesmeye izin veriyor mu?” sorumuza berber, şu yanıtı verdi: “Yabancılara şu an bir şey demiyorlar. Diğer müşterilerimiz saç tıraşı oluyor, sakallarını ise düzelttiriyorlar.
BU ŞAPKANIN ADI ‘PAKOL’
ÇARŞI pazarda turist yok. Yabancılar çekilmiş. Turistik eşyalar satan esnaf, bundan şikâyetçi. Uzun süre sohbet ettiğimiz bir esnaf, “Sohbetin hatırına şapka ve şal alırsanız memnun olurum” deyince biz de şal ve şapka aldık. Aldığımız şapkanın adı “pakol”. Afganistan’ın yöresel şapkası. Şal ve şapkaya Afgan para birimi Afgani ile ödeme yaptık. Fiyat: 860 Afgani... (94 TL)
AŞIKLAR TEPESİ’NDE TALİBAN VAR
Bir dönem ailelerin, genç çiftlerin, gelin ve damatların Kabil manzarasıyla fotoğraf çektirdiği “Aşıklar Tepesi” olarak adlandırılan bir tepe var Kabil’de. Vezir Ekber Han Tepesi, artık Taliban’ın kontrolünde. Aldığımız resmi izinle akşam üzeri çıktığımız tepenin seyir bölümünde Taliban’ın ağır silahlı adamlarıyla karşılaştık. İzin belgemizi gösterdikten sonra adım attığımız seyir tepesinde ışıkları yanmaya başlayan Kabil’in eşsiz manzarası bizi karşıladı. Bir de tepenin her köşesinde gruplar halinde gezen silahlı ve silahsız Talibanlar. Bazı Taliban mensuplarının, tepenin duvarlarına oturarak uzun uzun Kabil’i izlemeleri dikkatimizi çekerken, konuştuğumuz birçok Taliban mensubunun ise yarım yamalak da olsa Türkçe bilmesi bizi şaşırttı. Ezanın okunmasıyla Kabil’i seyretmeyi bırakan Taliban mensupları, seyir tepesinde yeşil alanlarda küçük gruplar halinde cemaat oluşturarak namaz kıldı.
DÜĞÜNLER: MÜZİK YASAK HAVAİ FİŞEK SERBEST
KABİL’de düğünler, genellikle ağustos ve eylül aylarında yapılıyor. Öyle ki ağustos ayı için “düğün ayı” bile deniliyor. Taliban’ın Kabil’e girmesi, düğünlerin yapılmasında bir aksamaya neden olmamış. Daha önce tarihi belirlenen düğünler ertelenmemiş. Taliban’a rağmen düğünler devam ederken, düğünlerin organizasyonunda değişikliğe gidilmiş. Önceki Afganistan hükümeti döneminde haremlik-selamlık (kadın ve erkeklerin ayrı yerde olması) uygulaması, Taliban döneminde de devam ediyor. Ancak bir farkla: Eskiden müzik ve yöresel oyunların serbest olduğu düğünlerde artık eğlence ve müzik yok.
Düğünlerde müzik çalınması Taliban ile son bulmuş. Kadın ve erkeklerin, damat ile gelinin ayrı bölümlerde oturduğu düğünlerde sadece yemek ve takı merasimi yapılıyor. Müziğin yasak olduğu düğünlerde havai fişek gösterisi ise serbest. Saat 18.00’de başlayan ve saat 21.00’de biten düğünlerde patlatılan havai fişekler karanlığa gömülen Kabil’i kısa süreli aydınlatıyor.
BÜTÜN KADINLAR BURKALI MI?
ÇARŞI pazarda erkek yoğunluğu var. Ancak kadınlara da rastlanıyor. Kadınların çoğu burka giyiyor. Ama sadece başını eşarplar örtenler ve yöresel kıyafetler giyenler de dikkat çekiyor. Bağ bahçelerinde yetiştirdikleri ürünleri pazarda satan kadınların çoğu burkalıydı. Burkanın ağırlık kazanmasının tek bir nedeni var: Taliban’ın ülkeye egemen olması. Ancak Taliban, henüz “Burkasız sokağa çıkılamaz” diye bir kural koymuş değil.
RADYOLAR VE TELEVİZYONLAR
ULUSAL ve yerel yayın yapan 25’e yakın televizyon, yayın politikalarını değiştirdi. Taliban’ın onayladığı çizgide yayın yapan televizyonlardan birisini ziyaret edip gazeteci meslektaşlarımızla konuşmak istedik. Bize rehberlik eden Afgan arkadaşın girişimleriyle ulaştığımız kanalın muhabiri, “seve seve” bizi ağırlayacağını söyledi. Televizyonun kapısına gittiğimizde ise binanın önünde Taliban’ın iki silahlı adamı tarafından durdurulduk. Ziyarete geldiğimizi söylememize rağmen içeriye geçişimize izin vermediler. Bu arada Afganistan’da 3’ü haber, 6’sı ise müzik ağırlıklı yayın yapan 9 radyo istasyonu var. Onların da durumu değişti. Artık müzik çalınmasına izin verilmediği için müzik yayını yapan radyoların bazıları kapandı, bazıları ise haber ağırlıklı yayına geçti.
SİNEMA YOK TİYATRO YOK
Afganistan’da halka açık alanlarda sosyal faaliyet neredeyse hiç yok. Eski yönetim zamanında Kabil’de 3 sinema salonu varmış. İkisi “iş yapamıyoruz” diyerek kapılarına kilit vurmuş. Pandemi ile birlikte zor günler geçirmesine rağmen ayakta kalmaya çalışan üçüncü sinema salonu ise Taliban’ın gelmesiyle kapanmış. Kabil’de eski Afgan hükümeti döneminde de tiyatro salonu yokmuş. Kültür merkezlerinde senede bir elin parmağını geçemeyecek kadar az tiyatro oyunu sahneleniyormuş. Taliban’ın gelmesiyle tabii artık o da tarihe karışmış durumda.
TRAFİK TAM BİR CURCUNA
Kabil’de trafik hareketliliği sabah saat 06.30’da başlıyor. Kentte öğleye doğru resmen bir kaos yaşanıyor. Şehirde trafik lambası yok. Sürücüler kural tanımıyor. Yollara rastgele aracını bırakıp gidenler var. Yani Kabil’de trafik tam bir curcuna. Sürücülerin eli kornodan hiç gitmiyor. Taliban’ın talimatıyla görevlerine dönen trafik polisleri de bu curcunaya çözüm bulamıyorlar.
DİLENCİLER, DİLENCİLER...
Kabil’de her köşe başında, çarşı, pazarların içinde, lokantaların kapılarında, kısacası aklınıza gelebilecek her yerde dilenci var. Çoğu kız çocuğu... Birine para verdiğiniz anda diğerleri peşinize takılıyor. Kilometrelerce devam eden bir takip bu. Kurtulmanın tek yolu ise bir araca binerek bir an önce o bölgeden ayrılmak. Bunları anlatmamın nedeni ise bizzat dilenen iki kız çocuğuna verdiğim para sonrası başıma gelenler. Yaklaşık 10 çocuğun kilometrelerce süren kesintisiz tacizine uğradım.
PARALARI DOLARA ÇEVİRDİLER
Afganistan’ın en büyük sorunu yoksulluk. İşsizlik had safhada. Para birimi “Afgan Afganisi”, sürekli değer kaybediyor. Eski Afgan hükümeti döneminde 76 Afgani olan 1 dolar, Taliban ile birlikte 90’lara kadar çıkmış. Dolar neden yükseliyor? Bu soruya şöyle cevap veriliyor: “Taliban’ın gelmesiyle birçok kişi Afganistan’dan kaçmak istedi. Ülkeyi terk etmek için tüm paralarını dolara çevirdiler. Bu da doların yükselmesine neden oldu. Ülkeyi terk edemeyenlerin ellerindeki doları bozmasıyla bu durum normale döner.”