Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda sağlığını ve yaşam kalitesini artırma arayışında olan birçok insan, biyolojik hackleme kavramıyla tanıştı. Bu yaklaşım, vücudun doğal iyileşme süreçlerini desteklemek ve yaşam süresini uzatmak için stratejiler geliştirmeyi içeriyor.
Avustralya’nın önde gelen biyohacker’ı ve beslenme uzmanı Camilla Thompson ise bu alanda ilham verici bir örnek sunuyor. Camilla, kendi sağlık yolculuğunda zorluklarla karşılaştıktan sonra, biyolojik yaşını küçültme hedefiyle adımlar atmaya başladı.
Şimdi 48 yaşında olmasına rağmen, biyolojik yaşını 38’e düşürmeyi başardı. Bu dönüşüm, yalnızca gençlik arayışı değil, aynı zamanda daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürme çabasının da bir sonucu. En önemlisi de Camilla’nın deneyimleri, biyolojik hacklemenin herkes için ulaşılabilir ve uygulanabilir olabileceğini gösteriyor.
Geçtiğimiz günlerde Camilla Thompson, tüm bu süreçte yaşadıklarını Daily Mail’e yazdı. İşte Camilla’nın kaleminden biyolojik yaşınızı düşürmenin püf noktaları…
‘KEMİKLERİM GICIRDIYORDU, SÜREKLİ ACI ÇEKİYORDUM VE BİTKİN BİR HALDEYDİM’
Beş yıl önce, yaşımın çok üzerinde bir bedende yaşıyor gibi hissediyordum. Her hareketimde kemiklerim gıcırdıyor, sürekli acı çekiyor ve bitkin bir haldeydim. Bazı günler, alkol kullanmadığım halde akşamdan kalma hissi yaşıyordum.
Her sabah yorgun bir şekilde uyanıyor, kafamda bir buğulanma yaşıyor ve eklemlerim ağrıyordu. Kaygı, sürekli bir yoldaş haline gelmişti ve kimsenin açıklayamadığı tuhaf semptomlarla mücadele ediyordum. Vücudum çöküyordu ve doktorlar durumu çözmekte yetersiz kalıyordu.
Dönüm noktası, bir arkadaşımın evimde gizli küf bulmasıyla geldi. Küf her yerdeydi: yatağımın altında, dolaplarımda ve ofisimde. Vücudumun küfü detoksifiye etmesini zorlaştıran ve kronik inflamasyonu tetikleyen ‘küf geni’ taşıdığımı öğrendim. Teşhis kronik inflamatuvar yanıt sendromu (CIRS) olarak belirlendi ve kendimi iyileştirmek için yaşam tarzımı köklü bir şekilde değiştirmem gerekti. Bu süreçte sağlığımı kontrol altına almanın bir yolu olarak biyolojik hacklemeyi keşfettim.
‘BASİT VE UYGUN FİYATLI YÖNTEMLERLE BİYOLOJİK YAŞIMI 10 YIL GERİ ÇEKMEYİ BAŞARDIM’
Günümüze hızlıca ilerlersek, 48 yaşındayım ama biyolojik yaşım 38. Basit ve uygun fiyatlı biyolojik hilelerle biyolojik yaşımı 10 yıl geriye çekmeyi başardım ve sağlığımı tamamen değiştirdim. Yakın zamanda yaptırdığım GlycanAge testi (bireylerin biyolojik yaşını belirlemek için kullanılan bir yöntem testi), iltihap belirteçlerimi analiz ederek düşük iltihap seviyelerine sahip olduğumu gösterdi ve beni 99’uncu yüzdelik dilime yerleştirdi.
Artık biyolojik yaşımı tersine çevirmeye odaklandım. Bu, gençliği takıntılı bir şekilde aramak değil, daha iyi ve daha uzun yaşamak için bir çaba. Kronik iltihabı ve yaşlanmayı tersine çevirmenin tek bir mucize tedaviye bağlı olmadığını anladım; bunun yerine, vücudumun doğal iyileşme süreçlerini destekleyen birden fazla stratejiyi bir araya getirmek gerekiyor. İyileşme sürecimin bazı kısımları pahalı olsa da, bütçeme uygun yöntemler de buldum.
Biyolojik hackleme, herkesin erişebileceği pratik araçlar ve stratejiler kullanarak, güvenli ve uygun fiyatlı bir şekilde yapılabilir. Ne yazık ki, bazı insanlar biyolojik hacklemenin sadece derin ceplere sahip, kendini beğenmiş teknoloji insanları için olduğunu düşünüyor. Ancak bu böyle değil. İşte herkesin uygulayabileceği en iyi ipuçlarım…
1- BESLENME ŞEKLİNİZİ DEĞİŞTİRİN: ‘AKDENİZ’ DİYETİNE GEÇİN
Vücudumun iyileşmesine yardımcı olmak için yeme şeklimi değiştirdim. İlk olarak, iltihabı azaltmak amacıyla düşük nişastalı bir diyet uyguladım; patates ve muz gibi nişastalı yiyeceklerden uzak durdum. Ardından, glüten, süt ürünleri, şeker ve işlenmiş gıdalardan kaçınarak daha dengeli bir beslenmeye geçtim.
Bunun yerine sebzelere, sağlıklı yağlara (örneğin avokado ve zeytinyağı) ve protein kaynaklarına odaklandım. Zaten Akdeniz diyetinin, daha uzun yaşamanıza yardımcı olduğu araştırmalarla kanıtlandı.
Neden etkili? Akdeniz diyeti, meyve, sebze, sağlıklı yağlar ve yağsız proteinler gibi tam gıdalar açısından zengin olduğu için iltihabı azaltır, kalp sağlığını iyileştirir ve genel uzun ömürlülüğü destekler. Araştırmalar, bu diyeti uygulamanın kalp hastalığı riskini yüzde 25 ve erken ölüm riskini yüzde 23 oranında azalttığını sürekli olarak gösteriyor.
2- SUSUZLUĞUNUZU GİDERİN: SUYUNUZA DENİZ TUZU EKLEYİN
Vücudumun suyu daha iyi emmesine ve kaybolan mineralleri yenilemesine yardımcı olmak için suyuma bir tutam Kelt deniz tuzu ekliyorum. Vücudumuz su ve tuzdan oluştuğu için hastanede tuzlu su damlaları alırız. Bu, su içmenin en etkili yollarından biri. Tuzun kalitesi de önemli; Kelt, Himalaya veya Pembe Murray tuzları daha fazla mineral içeriğine sahip. Uygun su tüketimi, yorgunluğumu azaltmamı, beyin sisimi temizlememi ve eklem ağrılarımı hafifletmemi sağladı.
3- AKŞAM 7’DEN SONRA YEMEYİ BIRAKIN
Son öğünümü akşam 7’de yiyip, 12 ila 16 saat oruç tutarak aralıklı oruç uyguluyorum. Vücudun yiyecekleri düzgün bir şekilde sindirebilmesi için uyumadan önce birkaç saate ihtiyacı var; bu nedenle akşam 7 iyi bir sınır. Bu, vücuduma gece uyurken kendini onarması için en uygun zamanı sağlıyor. Hamile, emziren veya yeme bozukluğu olmayan herkes bu yöntemi uygulayabilir.
4- SAUNAYA GİRİN
Toksinleri terleyerek atmak ve dolaşımı iyileştirmek için kızılötesi sauna kullanıyorum. Terleme, vücudun doğal detoks yöntemlerinden biri ve düzenli sauna kullanımı pek çok çalışmada daha uzun ömürle ilişkilendirildi. Piyasada birçok ev tipi sauna ve sauna battaniyesi mevcut; ayrıca bazı spor salonlarında da kolayca bulabilirsiniz.
Neden işe yarıyor? Saunalar stresi azaltır, kalp sağlığını iyileştirir ve vücudunuzun yaşlandıran toksinleri atmasına yardımcı olur. Ayrıca, ruh halinizi iyileştiren endorfinler de salgılarlar.
9- UYKUYA ÖNEM VERİN, YATMADAN ÖNCE BAL YİYİN
Aynı saatte yatağa giderek, odamı karanlık ve sessiz hale getirerek ve yatmadan önce ekranlardan uzak durarak kaliteli uykuya öncelik veriyorum. Sinir sistemini desteklediği ve daha iyi uyumama yardımcı olduğu için magnezyum alıyorum. Ayrıca, kan şekerimi dengelemek için yatmadan önce bir tatlı kaşığı bal tüketiyorum; bu, uyku kalitemi ve vücudun kendini onarma yeteneğini iyileştiriyor.
10- HAYATINIZA 7,5 YIL EKLEYEN SIRRI ÖĞRENİN
Umutlu olmaya, bedenime güvenmeye ve yaşlanma yanlısı bir zihniyet benimsemeye odaklanıyorum; yaşlanmayı korkulacak bir şey değil, olumlu bir yolculuk olarak görüyorum.
Neden işe yarıyor? Yapılan araştırmalar, yaşlanmaya karşı olumlu bir tutum sergilemenin ömrünüze 7,5 yıla kadar katkı sağlayabileceğini gösteriyor. Bu biyolojik hileler kulağa küçük gelebilir ama sağlığımı tamamen değiştirdiler ve biyolojik yaşımı 10 yıl azaltmama yardımcı oldular. Kendimi yirmili yaşlarımda olduğumdan daha genç, daha sağlıklı ve daha enerjik hissediyorum.
Ve en iyi yanı ise uygun fiyatlı ve herkes tarafından erişilebilirler. Biyohacking aşırı veya pahalı olmak zorunda değil. Küçük başlayın, deneyin ve sizin için neyin işe yaradığını görün. Sadece birkaç değişiklikle kendinizi daha iyi hissedebilir, daha genç görünebilir ve daha uzun yaşayabilirsiniz.
Daily Mail'in 'The everyday biohacker: I reduced my biological age by 10 YEARS with easy changes anyone can do - proving you don't have to be an eccentric billionaire to turn back the clock' başlıklı haberinden derlenmiştir.
Fotoğraflar: iStock