Güncelleme Tarihi:
Babalar Günü, bu yıl 18 Haziran Pazar günü kutlanacak. Çoğu baba hediyelerini şimdiden merak etmeye başladı bile.
Bu sefer kravat, saat, cüzdan ya da gömleği bir kenara bırakıp, babanıza birlikte geçireceğiniz harika zamanlar hediye etmeye ne dersiniz? Hep çocuklarını ön plana koyan, evlatları gezsin görsün isteyen, çocuklarının dünyasını şekillendirmek için elinden geleni yapan babalarla rolleri bir günlük de olsa değişmek, onlar için kısa bir tatil planlamak harika olmaz mı?
Peki nerelere gitmeli, neler yapmalı? Gezgin ve seyahat yazarları Özlem Köseoğlu, Didem Mutçalıoğlu ve Nurgül Büyükkalay’a ‘Babalarla birlikte keşfedilebilecek rotalar nereler?’ diye sordum. 7 şehirden birbirinden güzel 10 öneride bulundular.
İki teker üzerinde keyifli bir gün: Rumeli Feneri’nden Kilyos’a bisiklet turu / İSTANBUL
Babanızla birlikte mis gibi bir haziran gününde Rumeli Feneri’nden başlayıp, sahil boyunca Kilyos’a kadar iki teker üzerinde turlamak size çok iyi hissettirecek. Rumeli Feneri’nden başlayan rota; Çevre ve Orman Bakanlığı Mesire Yeri, Uzunya Plajı, Demirciköy, Demirci ve Kumköy olarak sıralanıyor. Babanızla beraber sizi yaklaşık olarak 12-13 kilometrelik harika bir rota bekliyor.
Özlem Köseoğlu, “Bu güzel tura çıkmadan önce çıkış noktası olan Rumeli Feneri’nde güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz. Karadeniz’den İstanbul’a ilk giriş noktası olan Rumeli Feneri’nde bulunan yeşillikler arasındaki balıkçı kasabası Garipçe’de serpme kahvaltı sunan harika yerler var. Böylelikle bisiklet turunuza, babanızla birlikte enerjik bir şekilde başlayabilirsiniz” dedi. Köseoğlu rotayla ilgili şu önerileri paylaştı:
İstanbul’a bağlı ve Karadeniz kıyısında bir ilçe olan Şile, sahip olduğu doğal güzellikleri ve temiz havasıyla günübirlik geziler ve hafta sonu kaçamakları için en sık tercih edilen yerlerin başında geliyor. Babalar Günü’nde şehirden çok uzaklaşmadan vakit geçirmek istiyorsanız burası oldukça ideal.
Didem Mutçalıoğlu, “Rotanız İstanbul'a arabayla 1,5 saat uzaklıktaki Şile'ye bağlı Ağva ile başlamalı… Ağva içinden geçen Göksu ve Yeşilçay dereleri, sahili ve ormanlarıyla harika bir yer. Burada önce Göksu Deresi boyunca dizilmiş otellerin ve restoranların birinde dereye karşı kahve keyfi yapmanızı öneririm. Ardından da Göksu Deresi üzerinde babanızla tekneyle gezintiye çıkıp güzel saatler geçirebilirsiniz” dedi. Mutçalıoğlu daha sonra rotayı Şile’ye çevirmenizi söyleyerek, gezilecek yerlerle ilgili şu önerilerin altını çizdi:
“Ağva’dan Şile merkeze giderken yol üzerinde pek çok plaj bulunuyor. Havalar halen ısınmadı ama şansınıza o gün güneş sıcak yüzünü gösterirse bu plajlardan birinde mola verip deniz keyfi yapabilirsiniz. Güzel bir doğa yürüyüşü için Saklıgöl'e gitmeden de dönmemelisiniz. Göl çevresinde babaları çok yormayacak bir yürüyüş onlara iyi gelecektir. Bu kadar gezmeden sonra Şile'deki şahane balıkçılardan birinde Babalar Günü yemeği yemeyi de ihmal etmeyin…”
Saklıgöl
Yürüyüşü çok seven babalara: Abant Gölü Milli Parkı / BOLU
Abant Gölü Milli Parkı, Bolu'ya 35 kilometre uzaklıkta ve yaklaşık 1.350 metre rakımda bulunuyor. Adını ise 125 hektar alanı kaplayan bir heyelan set gölü olan Abant Gölü’nden alıyor.
Abant Gölü buradaki en çekici unsurlardan olsa da bölgede çok daha fazlası bulunuyor. Bir kere çöküntüyle oluştuğu için çevresindeki ormanlar hemen yanı başından başlıyor ve bu da muhteşem bir manzara sunuyor ziyaretçilerine…
“Burada babalarınızla göl çevresinde doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz. ‘Yürüyüşü pek sevmem’ diyen babalar için ise göl etrafını faytonla gezmek bir seçenek” diyen Didem Mutçalıoğlu, “Abant Gölü Milli Parkı size babanızla konaklama için de birçok farklı alternatif sunuyor. İster Abant’a giden yol üzerinde yine orman içindeki butik otellerden birinde isterseniz de gölün etrafındaki daha büyük otellerden birinde konaklayabilirsiniz” dedi.
Abant Gölü
Rengârenk bir gün: Bozcaada / ÇANAKKALE
Bozcaada farklı kültürleri keşfetme merakı olan babalar için en güzel yerlerden biri. Yerli halkla adanın geçmişi hakkında sohbet edip kahve içmek, burada gezeceğiniz her yerden daha değerli olacaktır.
Canlı sokakları, sevimli mekânları, tarihi dokusunu koruyan taş evleri, meşhur rüzgârı ve gün batımıyla Bozcaada insanın ömrünü uzatan adreslerden...
Nurgül Büyükkalay, "Geyikli’den kalkan Bozcaada feribotları ile yarım saatte adaya varıyorsunuz. Gezmeye adanın renkli pencereli evlerinin ve restoranların olduğu Rum mahallesinden başlayabilirsiniz" dedi. Büyükkalay, şöyle devam etti:
-- Bozcaada, birbirinden güzel çok sayıda koy ve plaja sahip. Özellikle Ayazma’nın altın sarısı ince kumlu muhteşem bir plajı var. Kumsalın üzerinde harika lezzetler sunan restoranlar bulunuyor. Adanın üzüm bağlarında dolaştıktan sonra Polente Feneri’nde günü batırmanızı tavsiye ederim. Hatta ada kafelerinden gün batımı için hazırlanmış yeme-içme paketlerinden alabilirsiniz.
-- Adada konaklamak isterseniz merkezde şirin butik otel ve pansiyonlar bulunuyor. Babamın çiftçi olması ve gittiği yerlerde tarımla ilgili yerler görmek istemesi nedeniyle biz genelde bağ evlerinde kalıyoruz. Ada çevresinde geleneksel taş ev mimarisi ile yapılmış, doğanın içerisinde yer alan harika bağ evleri var. Burada sofralar çiftlikte yetişen organik meyve ve sebzelerle şenleniyor. Bozcaada'da Rum ve Türk mutfağı iç içe geçmiş durumda. Adaya özgü lezzetlerin sunulduğu çok iyi restoranlar var. Bu lezzetlerden tadıp ada pastanelerinden damla sakızlı bademli kurabiyelerinden mutlaka almalısınız.
Polente Feneri
Eski taş binaları ve ören yeriyle keşfedilmeyi bekliyor: Assos / ÇANAKKALE
Tarihin en önemli filozoflarından Aristoteles’in bir süre yaşadığı ve felsefe okulu kurduğu Assos; Antik Liman'ı, eski taş binaları, balık restoranları, dondurmacıları ve küçük plajı ile keyifli zaman geçireceğiniz şirin bir yer. Edremit Körfezi ve Babakale Burnu arasında yer alıyor.
Nurgül Büyükkalay, “Antik Liman, Behramkale Köyü ve Assos Antik Kenti, Assos’u oluşturan üç bölge. Assos bir liman kenti olsa da şehir kıyıdan 250 metre uzaklıktaki bir tepede kurulmuş. Behramkale Köyü, Assos kenti surlarının girişinde. Hediyelik eşya satan tezgâhları, gözlemecileri ve tarihi evleri ile sakin bir köy” dedi ve ekledi:
“Assos’ta ören yerinin en önemli kalıntısı olan Athena Tapınağı görecekleriniz arasında. Tapınak Akropol’ün en yüksek yerinde kurulu. Karşısında Midilli Adası ve sol yanında Edremit Körfezi ile Athena Tapınağı gün batımı için harika bir nokta. Ayrıca Assos kamp severler için de harika bir seçenek. Assos yolunda, zeytin ve incir ağaçları arasında denize sıfır konumlarıyla karşınıza çok sayıda kamp alanı çıkacak.”
Maceracı babalara özel: Mordoğan, Balıklıova ve Karaburun motosiklet rotası / İZMİR
Macerayı ve motosikleti seven bir babanız varsa bu rota tam size göre… İzmir ya da çevre illerde yaşıyorsanız, Karaburun virajlarını bilmemenize imkân yoktur. Bu özel gün için yaklaşık 120 kilometrelik rota Balçova, Gülbahçe, Balıklıova, Mordoğan, Kaynarpınar ve Karaburun şeklinde gidiyor.
Özlem Köseoğlu, “Motosikletle yapılan yolculuklar hiçbir zaman unutulmaz. Emin olun babanızla yapacağınız bu turu yıl boyunca sık sık konuşacaksınız. Motosikletleriniz varsa sabah erkenden babanızı kaldırıp motosikletle gideceğiniz bir rota olduğunu söyleyin. Motosikletiniz yoksa da sürpriz yapın ve motosiklet kiralayın. Sonrası unutulmaz bir Babalar Günü…” dedi. Köseoğlu rotayla ilgili şu önerilerin altını çizdi:
Fethiye; doğası, masmavi koyları ve tarihi zenginlikleriyle sayısız güzelliği barındırıyor. Babalar Günü’nde yeşil ve maviye doyacağınız bir-iki gün için oldukça ideal. Peki nereleri gezmeli? İşte Nurgül Büyükkalay’ın önerileri…
-- Yarı yıkılmış tarihi evleri ve mistik atmosferiyle Kayaköy mutlaka görülmesi gereken yerlerinden. Eski bir Rum köyü olan Kayaköy, bir tepenin yamaçlarını kaplayan yarı yıkılmış tarihi evleri ile Fethiye’nin az bilinen ama en büyülü köylerinden biri. Mistik atmosferiyle beraber şiirsel bir güzelliği var. Terk edilmiş evlerinin arasında dolaşırken etkilenmemek mümkün değil.
Kayaköy
-- Bu mevsimde yapılacak en güzel şeylerden biri de tekne turu. Faralya Köyü’nün maviyle buluştuğu, el değmemiş doğası ve berrak deniziyle Kabak Koyu, ülkemizin tanıtım fotoğraflarını süsleyen efsanevi Kelebekler Vadisi ve Ölüdeniz bu turun en güzel duraklarından.
Kelebekler Vadisi
Kamp yapmayı ve yeni yerler keşfetmeyi seven babalara: Adrasan / ANTALYA
Sessizliği, sakinliği ve dinginliği ile Akdeniz’in en güzel sahil kasabalarından biri Adrasan. Biraz kafa dinleyip bisiklete binmek, Akdeniz’in berrak sularında yüzmek, yöresel lezzetleri tatmak için rotanızda Adrasan olmalı. Sit alanı olması nedeniyle doğallığını koruyan kasabada betonlaşma yaşanmıyor.
Nurgül Büyükkalay, “Babamla seyahate dair en güzel ortak yönlerimizden biri ikimizin de doğaya olan tutkusu. Bu nedenle onunla kamp yapmayı çok seviyorum. Kamp için en sevdiğimiz adreslerden biri Adrasan… Adrasan’da kamp alanlarındaki bungalovlarda konaklamayı tercih ediyoruz” ifadelerini kullandı.
-- Samsun’da Milli Mücadele’nin başlıca simgelerinden biri olan Bandırma Vapuru ve Milli Mücadele Parkı Açık Hava Müzesi görülmesi gereken yerlerden... 19 Mayıs 1919 günü Atatürk’ü kurmaylarıyla birlikte Samsun’a ulaştıran vapurun aslına uygun replikası, Bandırma Gemi-Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi'nde sergileniyor.
-- Samsun’da mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri de Gazi Müzesi. Atatürk silah arkadaşlarıyla birlikte milli mücadelenin planlarını burada yapmış. 1902 yılında yapılan bina uzun süre Mantika Palas adıyla otel olarak hizmet vermiş. Atatürk ve arkadaşları her gelişlerinde bu otelde konaklamışlar. 1940 yılında da Gazi Müzesi olarak değişmiş.
-- Samsun Kent Müzesi, Samsun’un tarihine ışık tutan, şehrin en iyi müzelerinden biri. Hem tasarımı hem de ziyaretçileriyle kurduğu interaktif iletişimi çok iyi. Demiryolu Lokali olarak kullanılan eski TCDD binalarının restore edilmesiyle 2013 yılında kurulmuş. Müze içerisinde panoramalar, çeşitli fotoğraflar, balmumundan heykeller ile balıkçılıktan tütüncülüğe Samsun’a dair canlandırmalar ve bilgi panoları yer alıyor.
Fotoğraflar: iStock