Gözden geçirmenin anahtarı Kıbrıs

KIBRIS’ta dün yapılan seçimlerle birlikte, Türkiye için yeni bir “gözden geçirme” dönemi açılıyor.

Haberin Devamı

Evet Annan Planı’nın üzerinden altı yıl geçti ama yol açtığı sonuçlar, Kıbrıslı Türkler kadar Türkiye kamuoyunun vicdanında da haksızlık ve adaletsizlik duygusu olarak işlemeye devam ediyor.   

Kıbrıs seçimleri öncesinde AB Komisyonu, Türklere uygulanan izolasyonlara son vermek amacıyla doğrudan ticaret tüzüğünün Parlamento’da ele alınmasını istedi.


Bu olumlu gelişmenin seçim sonrasında izleyeceği yol gösterge olacak.


Talat
’a destek için yapılmış bir manevra mı, yoksa AB içinde Kıbrıs meselesinin çözümü için etkili bir dinamik mi ortaya çıkıyor. Zaman gösterecek.


Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin bugünkü muğlaklık koşullarında uzun zaman devam etmesi zor.

Haberin Devamı


Her açıklama, her rapor kamuoyunun asabını bozuyor.


Türkiye üzerine düşeni yapıyor mu? Hayır yapmıyor. İki tarafın da hareket etmemek için sürekli tekrarladıkları gerekçeleri var.


Ama ikili ilişkilerde AB’nin taraf tutar pozisyona düşmesi işleri daha da zorlaştırıyor.

* * *


AVRUPA
Birliği Komşuluk ve Genişlemeden sorumlu Komiseri Stefan Füle, geçen hafta Türkiye ile müzakereler konusunda Kıbrıs’ta çözümün dönüm noktası oluşturacağını söylüyordu. Füle, Türkiye’den çözüme katkı beklediğini açıkladı.


Bu çağrı, Türkiye’nin Annan Planı’nın kabulü için gösterdiği çabaları bir kenara bıraksak bile, sürmekte olan görüşme sürecine verdiği desteğin de görmezden
gelindiğinin ifadesi değil de nedir?


Altı yıldan beri Türkiye ve KKTC “çözüm” için en fazla çaba harcayan taraf oldu.


Eğer bu iyi niyet de anlaşılmadıysa, bugüne kadar izlenen politikalarda revizyon gereğinin ortaya çıkması büyük ihtimal.

* * *


ANNAN
Planı’nın reddinden sonra, KKTC Avrupa Birliği ile ilişkileri geliştirmek için sessiz ve sabırlı bir süreç izledi.


Kıbrıs Hükümeti’nin bütün “ilerleme yok” , “Talat Denktaşlaştı” gibisinden açıklamalarına rağmen KKTC liderliği görüşme sürecini, siyasi bedelini göze alarak savundu.


Kıbrıs’ta önümüzdeki dönemde çözüm görüşmeleri beklenen hızda ilerlemez ve Türkiye-Avrupa ilişkileri bu sürecin ipoteğine terk edilirse, Türkiye’de durumu gözden geçirme ihtiyacını dile getiren seslerin yükseldiğine tanık olacağız.

Haberin Devamı


Her ne kadar AKP Avrupa Birliği üyeliği konusunda iddialı olduğunu söylüyorsa da, boşa kürek sallayan bir parti görünümüne düşmeyi de istemez.


Hele de genel seçimlere hazırlanılırken.

* * *


AVRUPA
’dan gerek Kıbrıs, gerek Türkiye’nin üyeliğine ilişkin olumsuz işaretler gelmeye devam ettikçe, eninde sonunda Türkiye’yi bir gözden geçirmeye zorlayacaktır.


Bu Avrupa Birliği hedefinden vazgeçmek olmasa bile, AB ile uyumsuzluğun derinleşmesi demek olacaktır. 


Kıbrıs, Türkiye’nin vizyonunu gözden geçirmesinde anahtar konu olsa da, Başbakan Erdoğan’ın Merkel, Sarkozy ve Obama ile yaptığı görüşmelerde Kıbrıs’ın yanı sıra, Ermenistan ve İran konularında ortak bir görüşe varılamadığı da göz önüne alındığında bunun sadece Avrupa ile sınırlı kalacağını da sanmıyorum.  


Üstelik bu gelişmeyi basit bir milliyetçi refleks ya da ulusalcı içe kapanma gibi yorumlamak da, yanlış olur. 

Yazarın Tüm Yazıları