GAP’ın gerçek başarı hikayesi

YILLARDAN beri devam eden Güneydoğu Anadolu Proje’si yani GAP’ın en hakiki başarı hikayesi İstanbul Moda Haftası’nda boy göstermiş olan Argande markası.

Haberin Devamı

stanbul Moda Haftası sırasında gözümden kaçmış olan bu başarı hik^ayesine Adalet Budak Akbaş dikkatimi çekti.


Önce Adalet Budak Akbaş kim?


Şanlıurfa
doğumlu Adalet Budak’ı 2000’li yılların başında GAP İdaresi’nin bölgedeki kadınları hem eğitmek, hem meslek kazandırmak amacıyla kurduğu ÇATOM’larda öğretmenlik yaptığı sırada tanıdım.


Adalet Budak
daha sonraki yıllarda kazandığı bir bursla İngilizcesini geliştirmek amacıyla New York’un yolunu tutuyor


2003 yılında hazırladığı bir projeyle Kyoto’daki Dünya Su Forumu’na Türkiye adına katılıyor.


ÇATOM
’larda öğretmenlik ile başlayan Adalet Budak Akbaş (onu tanıdığımda henüz evli değildi) bugün GAP İdaresi Sosyal Projeleri koordinatörü.


Argande
markasının arka planını anlatıyor.

 

Haberin Devamı

16 YILLIK BİRİKİM VAR

 

Esasında arka planda ÇATOM’ların 16 yıldan beri sürdürdükleri çalışmalar var.


Adalet Budak
hatırlatıyor.


İlk ÇATOM 1995 yılında Şanlıurfa’da kurulmuş.


Bugüne kadar ÇATOM’ların verdiği eğitim, sağlık, meslek edinme gibi hizmetlerden 195 bin kadın yararlanmış.


ÇATOM
’lar 2005 yılından beri ise Avrupa Birliği, Dünya Bankası gibi kurumlardan aldığı hibelerle kadının güçlendirilmesine çalışıyor.


İşte bu çalışmaların sonucunda adını Komagene Krallığı’nın tek tanrıçasından alan Argande markası ortaya çıkmış.


GAP, UNDP
ortaklığı, İsveç Uluslar arası Kalkınma İşbirliği’nin finansmanı ve moda tasarımcısı Hatice Gökçe ile MUDO’nun desteğini alan Argande gerçekten çok özel bir marka.


Adalet Budak “ÇATOM’larda beceri kurslarına katılan bazı kadınlara tasarım anlamında ek eğitimler verildi. Şimdi Batman ÇATOM’daki kadınlar, yerel malzemelerle -örneğin Gaziantep’ın kutlu kumaşı- Argande’yı üretiyor”
diye anlatıyor.


MUDO
mağazalarında satılan Argande’yi yakında YKM mağazalarında da göreceğiz.

 

Doğalgazı bırak güneşe bak

 

DOĞALGAZA bağımlılığın bedelini yüzde 14 zamla bu kış yine fena halde ödeyeceğiz.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz Cuma günü Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın “Rusya’dan gaz fiyatlarında indirim istedik” açıklamasını gördüğümde doğrusu ben zam değil fiyatta düşüş bekliyordum.

Hayal görmüşüm.


Bakan Taner’in bu çıkışından sonra Gazprom’un fiyat indirimine yanaşmadığını ve Rusya ile doğalgaz anlaşmasının iptal edildiğini öğrendik.


Ardından zam haberi geldi.


Şimdi Gazprom ile Botaş yerine özel sektörün pazarlığa oturacağı söyleniyor.


Doğalgaza hele Rusya’nın doğalgazına bağımlılık hoş bir şey değil elbet.


Son gelişmelerle ilgili sürekli bilgi veren Yıldız Taner’in en son“Zaman zaman ellerine tencere, tavayı alanlar yürüyüş yapıyorlar. Bu yürüyüşlerin doğalgaz ithalatçılarına yaradığını bilmeliler” dediğini duydum.

Haberin Devamı


Bakan Taner
’in HES’lere karşı çıkanları ima ettiğine kuşku yok.


Doğalgaz bağımlılığı sadece güzelim doğamızıkatleden HES’lerin inşaatıyla bitecek bir sorun mu Allah aşkına?


Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji
ne güne duruyor?


TÜSİAD
çatısı altındaki Boğaziçi Enstitüsü’nün geçtiğimiz Perşembe ve Cuma günleri İstanbul’da düzenlediği “Ekonomi-Demokrasi-Ekoloji” başlıklı toplantının konuşmacılarından biri de Dr. Ahmet Lokurlu’ydu.

Güneşin soğutma için kullanılması teknolojisinin mücidi olan ve TİME Dergisi’nin“küresel kahramanlar” listesine girmeyi başaran Dr. Ahmet Lokurlu’ya göre Türkiye güneş enerjisi potansiyelini havaya harcıyor.

Haberin Devamı


Çalışmalarını Almanya’da sürdüren Dr. Lokurlu bizdeki güneşin onda birine bile sahip olmayan Almanya’nın güneşte geldiği noktaya dikkat çekiyor.

Kısa sohbetimizde Dr. Lokurlugüneş enerjisinin bir tercih değil bir mecburiyet” olduğu görüşünü yineliyor.


Türkiye
’nin başta güneş,  yenilenebilir enerji teknolojisini dışarıdan getirtmesini eleştiren Dr. Ahmet Lokurlu  “kendi teknolojinizi yaratın” mesajını veriyor.


Türk sanayicisini bu teknolojiye yatırıma çağırıyor.


HES
’lere dağıtılan paralar "yenilenebilir enerji teknolojisine kullanılsa ya.

 

93 yaşındaki yazarın sesi Wall Street’e ulaştı

 

STEPHANE Hessel’in sesi Wall Street’e de ulaştı.

İki, üç günden beri televizyondan, kapitalizmin küresel kalbi Wall Street’i işgal eden Amerikalıları büyük bir keyifle izliyorum.

Haberin Devamı


On binlerce kişi, ekonomik krizi, sosyal bütçedeki kesintileri protesto için sokaklarda.


İlginç günler yaşıyoruz.


İspanya, İsrail
’deki “öfkeliler” dalgası ABD’yi de etkisi altına aldı.


Berlin
doğumlu olmakla birlikte kendisini Fransız sayan 93 yaşındaki diplomat- yazar Stephane Hessel’in “öfkeliler” dalgasıyla ne ilgisi var?


Hessel
, dünyada satış rekorları kıran 30 sayfalık manifestovari “Öfkelenin” kitabının yazarı.


2010 yılında piyasaya çıkan, Fransızca ismiyle “İndignez-Vous” kitabı, insanları sosyal adaletsizliğe karşı çıkmaya, insanı değerlerden uzaklaşma durumuna baş kaldırmaya çağırıyor.


Kitap İspanya’da 430 bin adet satmış.


Sanırım bu rakam Madrid ve Barselona’da günlerce süren gösterileri izah edebiliyor.


Çin’
de 30 bin, ABD’de 50 bin satan “Öfkelenin” kitabı Türkiye’de geçtiğimiz mayıs ayında piyasaya çıkmış.

Sadece 8 bin 200 satmış.


İspanya ile aramızdaki fark çarpıcı değil mi? 

Yazarın Tüm Yazıları