Son günlerde herkes bu kitabı konuşuyor! Yoo, sanmayın ki o kadar çok Ferrari sahibi ve bilge var buralarda! Ama kabul etmek lazım ki, adı ve anlattıkları çekiyor insanı...
‘Kalabalık, mahkeme salonunun tam ortasında yığılmış durumdaydı. O, büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin avukatıydı. Onu yedi yıldır tanıyordum. Julian’ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfalarında yer alıyordu.
Elde edebileceği her şeyi etmişti: Yıldızlara varan mesleki şöhret, milyonlarca dolarlık banka hesapları, en pahalı semtte olağanüstü bir malikane, özel bir jet, tropikal bir ada, yazlık bir ev ve çok değer verdiği varlığı malikanesine uzanan özel yolunun ortasına park ettiği kırmızı bir Ferrari. Şimdi ise büyük Julian kalp krizi geçirmiş, çaresiz bir bebek gibi yerde kıvranıyor ve deli gibi sarsılıyordu.
Bütün bunlar üç seneden fazla bir zaman önce yaşanmıştı. Son duyduğum Julian’ın Hindistan’a gittiğiydi.
Ortaklardan birine yaşamını sadeleştirmek istediğini, bazı yanıtlara ihtiyacı olduğunu ve onları bu mistik ülkede bulmayı amaçladığını söylemişti. İşini bırakmış, malikanesini, adasını ve jetini elinden çıkarmıştı. Hatta Ferrari’sini bile satmıştı.
Bir gün ofisimin kapısı yavaşça açıldı. Kapı ardına dayandığında otuzlu yaşlarının ortalarında, gülümseyen bir adam göründü. Uzun boylu, ince ve kaslıydı; canlılık ve enerji yayıyordu. ‘İşimi elimden almaya niyetli hızlı bir avukat herhalde’ diye düşündüm. Genç adam sevdiği bir öğrencisini izleyen Buda gibi gülümseyerek bana bakmayı sürdürdü.
Dayanılmaz sessizlikle geçen uzun bir aradan sonra şaşırtıcı bir biçimde emredici bir ses tonuyla konuştu: ‘Tüm konuklarına böyle mi davranırsın John, hele sana mahkeme salonlarının sırrını öğreten birine!’
‘Julian, bu sen misin? İnanamıyorum! Gerçekten sen misin?’ Güçlü kahkahası kuşkularımı doğruladı. Önümde duran genç adam, uzun süredir kayıp şu Hintli Yogi’den başkası değildi: Julian Mantle. İnanılmaz değişimi karşısında şaşkına dönmüştüm.’
Kim bu adam
Tabii ki hayatımızda köklü bir değişim yapmak için varımızı yoğumuzu satıp Hindistan’a gitmek gerekmiyor. Bunun için kitabı okumak, dersler çıkarmak yeterli.
Zaten kitabın yazarı Robin S. Sharma’nın yaratmak istediği etki de bu. Dünyaca ünlü yazar Paulo Coelho, bu sebeple kitap için ‘Öğretirken keyif de veren büyüleyici bir öykü’ diyor.
‘Ferrari’sini Satan Bilge’ başta olmak üzere 7 kitabı olan Robin S. Sharma, liderlik, performans ve kişisel gelişim konularında dünyadaki en önemli uzmanlardan biri. Hukuk eğitimi görmüş ve 40 yaşında. Kitapları 26 ülkede ve 17’nin üstünde dilde yayımlanmış ve 6’sı uluslararası çok satanlar listesinde yer almış.
Başkanlık, yöneticilik ve eğitim hizmetleri veren ‘Sharma Uluslararası Liderlik’ şirketinin de yöneticisi. Başkanların ve süper starların da başvurduğu bir isim olan Robin Sharma, kürsüsünü sıklıkla içlerinde Bill Clinton, Jack Welsh, Richard Carlson gibi ünlülerle paylaşıyor.
Okuyucuları arasında Jon Bon Jovi, Ricky Martin gibi ünlü sanatçılar, kraliyet aileleri, spor ve pop yıldızları da bulunan uzmanın kitapları büyük firmalara eğitim amaçlı da öneriliyor.
Kitaptan özlü sözler
‘Ben bir yaşam sanatçısıyım; benim sanat eserim, yaşamımdır.’
‘İyi insanlar kendilerini sürekli güçlendirirler.’
‘Dizginlenmemiş bir coşkuyla yaşamanın önemini hiçbir zaman unutma. Bugün ve şu an bize verilmiş bir hediyedir. Amaçlarına odaklanmaya devam et. Evren geri kalan her şeyi halledecektir.’
‘Zihin kalene sinsice girip yerleşmiş zayıf düşüncelere karşı savaş. Sonunda istenmediklerini anlayacak ve varlıkları hoş karşılanmayan konuklar gibi kaleyi terk edecektir.’