Ermenistan açılımında bundan sonra

ERMENİSTAN ile imzalanan protokollerin yakınlaşma yolunu açması beklenirken, bu sürece dâhil olan tarafların farklı hesaplar peşinde koşması Ermenistan açılımının futbol diplomasisi durağında takılıp kalmasına neden oldu.

Haberin Devamı

Esas mesele iki ülke halkının yakınlaşması olsaydı, ortak çıkar bu noktada belirlenseydi sonuç böyle olmazdı. Süreç sağlam temellerde ilerlerdi.

Ama öyle olmadı.

Türkiye, soykırım iddiasından kurtulmak; Ermenistan, sınır kapısının açılması ve Karabağ konusunda Azerbaycan’ı yalnız bırakmak; ABD Yönetimi Ermeni lobisinin “soykırım” iddiasının kabulü yönündeki ısrarlı talebini yumuşatmak; Avrupa, Orta Asya ticaret yolunun kapısını açmak amacıyla harekete geçti bu süreçte.

BUNDAN SONRA NE OLUR

Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Türkiye’den önce protokolleri Meclis’e getirmeyeceğini söyledi. Ama kararını değiştirdi, protokolleri Meclis’e getirmek için harekete geçti. Muhalefet son anda engel çıkarınca Ermenistan Parlamentosu’ndaki bütün partilerin temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurulması kararlaştırıldı. Bu kararla protokollerin görüşülmesi mart ayı ortasına ertelendi.

Haberin Devamı

Şimdi süreç, 24 Nisan’a ve ABD’de soykırım iddiasıyla ilgili gelişmeleri etkilemeye odaklandı.

Başbakan’ın, Karabağ’da ilerleme olmazsa sürecin ilerlemeyeceğini belirten sözleri ortadayken, Türkiye’nin adım atmayacağını söylemeye gerek var mı?

Bundan sonra neler olabilir?

Bu soruyu bir uzmana, Türkiye’nin eski ABD Büyükelçisi Faruk Loğolu’na sordum. Ermeni meselesiyle ilgili bundan sonra olacaklarla ilgili soruya en doğru yanıt verebilecek isimlerden biri, hem ABD’deki dengeleri iyi biliyor hem de konuya hâkim.

Loğolu artık Mustafa Sarıgül’ün liderliğini yaptığı Değişim Hareketi içinde siyaset yapıyor. Hareketin dış politikasının oluşumunda etkili bir ses, dolayısıyla sorulara eskisi gibi diplomatik değil açık yanıtlar veriyor.

OBAMA SÖZ ETMEZ AMA

“Protokol süreci tıkandığında konu, ABD’de iki kanaldan devam edecek. 24 Nisan’da Obama’nın yapacağı açıklama önemli. Ama Türkiye ile ilişkileri ve son dönemdeki beklentileri tehlikeye atmamak için Obama büyük olasılıkla ‘soykırım’ sözcüğünükullanmayacak. İkinci kanal ise Kongre. Soykırım iddiasının yer aldığı tasarıyı geçirmek için Ermeni lobisi ve siyasi yandaşlarıKongre’yi zorlayacaklar. Bu kez şansları daha yüksek çünkü açılım süreci tıkanmış durumda.”

Haberin Devamı

Loğoğlu, ABD’deki Yahudi lobisinin de “kaybedildiği” için bu kez tasarıyı durduracak bir dinamiğin kalmadığını söylüyor. Ama bu karar geçse bile ABD Türkiye ilişkilerinin büyük bir yara alabileceğini düşünmüyor. Belki İncirlik üssünün kapatılması gibi tepki ortaya çıkabilir. Fakat silah alımları dâhil ticari ilişkiler etkilenmez.

TASARI GEÇERSE NE OLUR

Loğolu’na soruyorum, “Madem öyle, ABD Kongresi’nden tasarı geçmesin diye bu kadar sıkıntıya gerek yok mu o zaman?”

“Fransa dahil birçok ülkenin parlamentosundan soykırım kararı geçti. Ama bu siyasi tablonun en büyük rengi eksik. ABD Kongresi’nin kararı o tablonun taşlarını tamamlayacak. Ermenistan Anayasası’nda ve bağımsızlık deklarasyonunda tek mesele soykırımın tanınması değil. Ondan sonra toprak talebi gündeme gelecek, orada da kalmayacak, mülkiyetle ilgili tazminat talepleri de Türkiye’nin karşısına çıkartılacak.”

Haberin Devamı

Loğoğlu, Ermenistan ile ilişkilerin düzeltilmesi gerektiğine inandığı için açılımı destekliyor, protokollerin de iyi hazırlandığını düşünüyor. Ama “Karabağ protokollere monte edilmeliydi. Herhalde hükümet ABD ve Rusya’dan vaatler aldı ve inandı. Hata ettiler. Bundan sonra önceliği Karabağ’a verip Amerikan Yönetimi’ni çözüm için zorlamak lazım” diyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları