Emin Çölaşan: Ayıp oluyor ey hükümet!

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Adamın partisi pek çok suç işlemiş, bunlar belgelenmiş ve Anayasa Mahkemesi tarafından temelli kapatılmış. Kendisinin ve beş kişinin milletvekilliği yasa uyarınca düşürülmüş, aynı yasa uyarınca bunlara beş yıl siyaset yasağı getirilmiş. Yasak, bunların milletvekili olmasını da kapsıyor.

Şimdi hükümet tutturmuş ‘‘İlle de tahkim’’ diye. Tahkim için Anayasa değişikliği gerekiyor. DSP, MHP ve ANAP'ın Meclis'teki sayısal çoğunluğu buna yetmiyor. Anayasa değişikliği için 367 oy gerekiyor. Hükümet ortaklarının sayısı ise 351.

Bu durumda karşılarına muhatap olarak tahkimden yana olan DYP'yi alıp yeterli oy sayısını çoktan aşmaları gerekirken, gidip Fazilet'in kapısını çalıyorlar. Onlar da bastırmaya başlıyor:

‘‘Tahkime oy verip Anasaya değişikliğini sağlarız ama karşılığında siz de Siyasi Partiler Yasası'ndaki ilgili maddeleri değiştirip bizim Hocaefendi'yi siyaset yasağından kurtarırsanız...’’

Ve Ecevit hükümeti bu öneriye balıklama atlayıp ‘‘Evet’’ diyor!

Ucuz pazarlık işte böyle başlıyor ve mutlu sona yavaş yavaş geliyoruz!

***

Şimdi ne olacak? Ayrıntıları bugün Turan Yılmaz'la Oya Armutçu'nun haberlerinden okuyacaksınız. Varsayalım ki gerek hükümet ve gerekse Fazilet birbirlerine kazık atmadılar... e tahkimle ilgili Anayasa değişikliği yapılırken, aynı sırada Siyasi Partiler Yasası'nda Hocaefendi'yi kurtaracak maddeler değiştirildi.

Şimdi size sonuçlarını özetliyorum.

1- Anayasa Mahkemesi kararı, yani bir yargı kararı, taraflar arasındaki pazarlık sonucu kaldırılmış olacak. Hocaefendi yargı karşısında yeni bir zafer elde edecek.

2- Yasa değişikliği Bay Erbakan'a bağımsız milletvekili olma hakkı sağlayacak.

3- Bu hakkı elde eden Bay Erbakan hiç durur mu! Anayasa uyarınca milletvekili sayısının yüzde beşi, yani 28 milletvekilliği boşalırsa, üç ay içinde ara seçim zorunlu. Bu durumda 28 Fazilet milletvekili istifa edecek. İstifalar bu partinin en güçlü olduğu Konya, Çankırı, Yozgat gibi illerden yapılacak ki, ara seçimde çoğunluğu yine kendileri alsın.

4- Hocaefendi Konya veya gözüne kestirdiği bir başka ilden bağımsız milletvekili adayı olup Meclis'e girecek... Ve Fazilet'in gölge genel başkanı olacak.

5- Seçildiği anda dokunulmazlık zırhına yeniden bürünecek. Böylece, hakkındaki tüm dava ve soruşturmalar düşecek, ertelenecek. Örneğin beyefendi şu anda Ankara ve Diyarbakır DGM'de yargılanıyor. Ayrıca trilyonluk kayıp paralar konusunda da yargılanması sürüyor. Bütün bunlar çıkmaz ayın son çarşambasına ertelenecek.

6- Dahası var! Bay Erbakan'la birlikte Anayasa Mahkemesi tarafından suçlu bulunarak milletvekillikleri düşürülen Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Hasan Hüseyin Ceylan, İbrahim Halil Çelik ve Şevki Yılmaz'ın önündeki yasal engeller de kalkacak ve onlara da aynı ara seçimde bağımsız milletvekili olma yolu açılacak. Son ikisinin halen firarda olduklarını biliyorsunuz! Bunlar da yeniden Meclis'e girip dokunulmazlık zırhına bürünecek.

***

Sevgili okuyucularım, şu utanç verici tabloyu ve onu yaratan yüz kızartıcı pazarlığın sonuçlarını size kısaca özetledim. Bu yazdıklarım kehanet değil. Aynen böyle olacağını göreceksiniz. Ecevit'in tahkimi uğruna Hocaefendi ve adamları şakır şakır kurtarılacak, Türkiye birkaç ay sonra ve durup dururken yeni bir seçime sürüklenecek. Bunları hep birlikte göreceğiz.

Hocaefendi bağımsız milletvekili seçilme hakkını elde edecek de, evinde mi oturacak zannediyorsunuz siz! Ya da beş yıl sonraki genel seçimi mi bekleyecek!

***

Amerikalı Miss. Merwe türbanla Meclis'e girdiğinde kürsüye çıkıp ‘‘Burası devlete meydan okunacak yer değildir... Bu hanıma haddini bildirin’’ diye bağıran Ecevit nerede? Nerede, nerede?

Nasıl oluyor da aynı Ecevit bir tahkim uğruna şimdi Anayasa Mahkemesi kararlarını böylesine dolaylı yollarla paspas gibi ezmeye, kendi deyimiyle ‘‘devlete meydan okuyanları’’ kurtarmaya kalkışıyor?

Bu nasıl iştir, nasıl çelişkidir?

Bu konuda Ecevit ve hükümet ortakları ancak bir tek mazeret ileri sürebilirler:

‘‘Bu tahkim çıktığı anda Türkiye'ye milyarlarca dolar akacak, ülkemiz bir anda ihya olacak, her şey değişecek.’’

Eğer böyle bir durum varsa(!) ve bu anlamsız pazarlık bu uğurda yapılıyorsa, hükümet ortaya çıksın ve bunu kamuoyuna açıkça duyursun... Ve toplumu ikna etsin.

Böyle bir şey olmadığına göre, bu yüz kızartıcı pazarlık, hükümetin alnında sonsuza kadar bir leke olarak kalmaya mahkûmdur.

***

Kaderin şu cilvesine bakın ki, Hocaefendi, Hasan Hüseyin Ceylan, İbrahim Halil Çelik, Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Şevket Kazan gibileri kurtarıp onları yeniden Meclis'e getirmek Ecevit ve ortaklarına düşüyor!

Oysa Türkiye'nin 28 Şubat sürecine bu şahıslar yüzünden nasıl geldiğini en iyi bilenler onlar.

Şimdi Anayasa Mahkemesi'ne de herhalde, verdiği kararların üzerine bir bardak su içmek düşecek!

Ben bu memlekette yıllardır yaşayan, yıllardır gazetecilik yapan bir kimse olarak çok ‘‘pazarlık’’ gördüm ama böylesine ucuz ve çirkin olanını hiç duymadım ve görmedim.

Şu anda henüz vakit geçmiş değil. Bu konu Meclis gündemine bugün gelecek. Hükümet bu çirkin ödünleri verip Hocafendi vesaireyi kurtaracağına, gidip DYP ile anlaşsın ve sayısal çoğunluğu o yolla kurtarsın.

Hükümetin bu yaptığı vallahi ayıptır, billahi ayıptır.

Vallahi ihanettir, billahi ihanettir.



Yazarın Tüm Yazıları