Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin en büyük teknoloji etkinliği TEKNOFEST 2021’de, savunma sanayisinin yerli ve ürünleri de sergileniyor. Etkinlikte büyük ilgi görenlerden birisi de Milli Muharip Uçak’tı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil, Milli Muharip Uçak ilgili merak edilenleri Hurriyet.com.tr’ye anlattı.
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen dünyanın en büyük festivali olan TEKNOFEST 2021 ikinci gününde de yoğun ilgi görüyor. Etkinliğin göze çarpan unsurlarından birisi de Milli Muharip Uçak oldu. Dünyanın en iyi savaş uçakları arasında olan, radara yakalanmayan teknolojiye sahip olacak 5. nesil savaş uçağı olan Milli Muharip Uçak 2023'te hangardan çıkıp 2025 yılında göklerde olacak.
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, Milli Muharip Uçağa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 40 bin feete yükselebilme yeteneğiyle Türkiye hava sahasına kimseyi sokmayacak olan Milli Muharip Uçak için Kotil "Bu uçaklar hava sahamızın emniyetidir" açıklamasını yaptı.
TUSAŞ Genel Müdürü Kotil'in açıklamaları şöyle:
TEKNOFEST 2021 büyük bir hızla başladı. Çok yoğun bir talep var. Savunma Sanayii alanında, ileri yüksek teknoloji alanında pek çok ürün burada sergileniyor. TUSAŞ’ın da HÜRJET’i, 2023’de hizmete girecek olan milli muharip uçağımız burada sergileniyor. Milli muharip uçakla ilgili neler söylemek istersiniz?
Ülkenin bekası için yapılan bir uçak; 5. Nesil savaş uçağı… 5. Nesil savaş uçağı ne demek? Uçağın radar tarafından görülememesi demek. Radara yakalanmamak için tüm mühimmat gövdesinde saklı bulunuyor. Bir de Supercruise özelliği sayesinde süpersonik uçuş yapabiliyor. F-16’larda bu özellik bulunmuyor; doğal olarak F-16’lardan çok daha ileri bir teknolojiye sahibiz. Bu şu demek oluyor, bu uçak çok uzun süre süpersonik uçuş yapabiliyor ve uzak menzilden hedefini vurabiliyor. 5. Nesilin tanımı bu. Üzerinde birçok bilgisayar var ve tek pilot tarafından yönlendiriliyor.
‘TÜRKİYE’NİN BEKASI İÇİN GENÇLERİN YETİŞMESİ GEREKİYOR’
Biz uçağın imalatına başladık. Mühendislik tasarımları pratik olarak tamamlandı. 18 Mart 2023’de Çanakkale Zaferi’nde motorlarını çalıştırarak hangardan çıkacak. 18 Mart 2025’de ise ilk uçuşunu yapacak ve son olarak 18 Mart 2028’de Hava Kuvvetlerinin envanterine girecek. Dediğim gibi bu uçak ülkenin bekası için hazırlanan bir uçak. Şu anda şirketimizde bulunan 4 bin mühendisten 1000’i bu proje üzerine çalışıyor. Bu proje üzerine 10 bin mühendisle çalışmayı hedefliyoruz. TUSAŞ bünyesinden 3 bin mühendis bu işe odaklanacak. Bunun dışında 3 bin mühendis ASELSAN, ROKETSAN gibi kurumlardan gelecek. Türkiye’den ve dünyadan mühendisler bu uçak için çalışacak. Sonuçta 6 bin mühendisin yaptığı bir uçak olacak bu.
Bu uçak son teknoloji olduğu için ülkemizi birçok sahada da zirveye taşıyacak. Tasarım ve imalat mühendisliği ile testleri, sertifikasyonu, malzemesi, elektronik aksamı ve yazılımıyla bizi zirveye taşıyacak bir proje. Çünkü, 6 bin mühendis az değil. Türkiye’nin en heyecanlı projesi, ben de bu yaşıma rağmen heyecan duyuyorum. Ama burada en önemli nokta biz gençleri ve çocukları motive etmeye çalışıyoruz. Çünkü ülkenin bekası için bu uçak yapılıyorsa, bunun bekası için de gençlerin şimdiden yetiştirilmesi gerekiyor.
Uçağın menzili, irtifası nedir; bu konuda da teknik bilgiler alabilir miyiz?
Böyle projelerin ayrıntılı teknik bilgileri elbette paylaşılmıyor ama yüzlerce metreden hedefini imha etme becerisine sahip olduğunu söyleyebilirim. Bu uçaklar 40 bin feet’te uçacak. Bu şu demek oluyor Türkiye’nin hava sahasına kimse sokmayacak, hava ve kara hedeflerini imha edecek. Bu uçaklar hava sahamızın emniyetidir.
‘SAVAŞ UÇAĞI YAPABİLEN 10 BİN MÜHENDİS YETİŞTİRİYORUZ’
Parasını ödediğimiz halde bize teslim edilmeyen F-35 uçakları var. Milli muharip uçağımız F-35’leri geri planda bırakacak teknik donanıma sahip midir?
Bu iki uçak aynı nesil zaten. F-35, F-22, Suhoy Su-57, J-20 ve bizim uçağımız hepsi aynı kategoride olan uçaklar. Gerçi Fransa ve Almanya ortak yapım bir uçak hazırlıyor; İtalya da aynı şekilde ama biz bu ülkelerden çok ilerde gidiyoruz. Türkiye 10’uncu ülke oluyor dünyada. Sayın Cumhurbaşkanımız “Dünya beşten büyüktür” diyor; biz de bu projeyle ilk 4’ün içine girdik. Bu açıdan çok önemli. Elbette tek başına bu yeterli değil. Bunu destekleyecek başka unsurlarda var. Başka uçaklar da yapıyoruz. Örneğin, HÜRJET projemiz var; o proje daha ileri bir noktada. O çalışmadaki bazı mühendisleri buraya transfer ediyoruz. O havalandığında, bu hangardan çıkış yapacak. HÜRJET teslim edildiğinde de, Milli muharip uçağımız uçuş testlerine başlayacak. HÜRJET’in önünde de, HÜRKUŞ projemiz vardı. Onun teslimatları yapılıyor. Elbette en büyük hedefimiz, bu projelerde 10 bin mühendisi yetiştirmek. 1000 mühendisten 4 bin mühendise çıktık, 4 bin mühendisten de 10 bin mühendise çıkıyoruz. 10 bin tane savaş uçağı yapabilen mühendis yetiştiriyoruz. Önemli olan bu bence.
Pilot yetiştirme konusunda nasıl gidiyoruz?
Keşke bizim uçak sayılarımız o seviyede olsa da pilot eksiği olsa. O konu Hava Kuvvetlerinin alanına giriyor. Biz, 2028’de bu uçaklardan ayda iki, yılda ise toplamda 24 uçak hazırlamayı planlıyoruz. Elbette yüzlerce uçağa ulaşacak teknik altyapıya ulaşmamıza daha var. Bu nedenle pilot sorunumuzun olacağını düşünmüyorum.