Güncelleme Tarihi:
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen dünyanın en büyük festivali olan TEKNOFEST 2021 dev katılımla kapılarını açtı. Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen festivalde, savunma sanayi ve havacılık alanında birçok ürün sergileniyor.
MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ IŞIĞI
TEKNOFEST 2021’de tüm stantları dolaşarak bilgi alan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank “Gerçekten hem ilgiden hem çocuklarımızın gözlerindeki o heyecanı, o ışığı görmekten memnunuz. En önemli yatırım insana yapılan yatırımdır. Biz Türkiye’yi ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ışığında, sadece teknolojiyi kullanan bir ülke değil, teknolojiyi geliştiren, üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna getirmek istiyoruz. Bunu yapmanın yolu da insana yatırım yapmaktan geçiyor” dedi.
YERLİ AŞIDA ACİL KULLANIM ONAYI
Yerli aşıya ilişkin olarak ise Bakan Varank “Çalışmalarımız başarılı bir şekilde devam ediyor. Faz-2 inşallah yakın bir zamanda neticelenirse Sağlık Bakanlığı’mızın öncülüğünde VLP aşısında da biz Faz 3’e geçmek ve daha sonra acil kullanım onayı almak istiyoruz” diye konuştu.
PANDEMİDE ÜRETİMİN DURMASINI ENGELLEDİK
Türkiye ekonomisinin 2021’in ikinci çeyreğinde yüzde 21.7 oranında büyümesini yorumlayan Bakan Varank “Pandemi döneminde ülkemiz çok stratejik bir konuma geldi. Uzak Doğu’da daha güvensiz tedarikçilerle çalışan global markalar kendilerine yeni ortaklar, yeni tedarikçiler arıyorlar. Türkiye bu alanda öne çıkan bir ülke olarak karşımızda duruyor. Biz pandemi döneminde dahi aldığımız tedbirlerle üretimin durmasını engelledik. Firmalarımız siparişlerini yetiştirebildiler. Uzak Doğu’daki ülkeler telefona dahi bakmazken bizim ülkemizde firmalar siparişlerini hazırladılar, ulaştırmak için lojistik her türlü imkanı kullandılar” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın, Hurriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamalar şöyle:
Türkiye’nin en büyük teknoloji festivali son hızla devam ediyor. Bu çatı altından belki yeni 'Selçuk Bayraktar’lar çıkacak. TEKNOFEST’i genel anlamda değerlendirebilir misiniz?
-TEKNOFEST, Eylül ayını teknoloji ayına dönüştürmek için yaptığımız muhteşem bir etkinlik. 2018 yılında başladığımızda bir ilgi olacağını bekliyorduk ama gerçekten bu kadar ilginin olacağını, hem başvuruları hem vatandaşların teveccühünün böyle katlanarak artacağını düşünmüyorduk. TEKNOFEST şu anda dünyanın 1 numaralı uzay, havacılık ve teknoloji festivali. İki ayaktan oluşuyor. Bir tanesi 'teknoloji yarışmaları' dediğimiz, geleceğin trendlerine yönelik gençlere dönük yarışmalar. İkincisi ise bugün Atatürk Havalimanı’nda yaptığımız gibi havacılık gösterileri, yerli ve milli ürünlerin sergilenmesi, çocuklara dönük teknolojik atölye faaliyetlerinin yapıldığı bir festival.
-Gerçekten hem ilgiden hem çocuklarımızın gözlerindeki o heyecanı, o ışığı görmekten memnunuz. En önemli yatırım insana yapılan yatırımdır. Biz Türkiye’yi ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ ışığında, sadece teknolojiyi kullanan bir ülke değil, teknolojiyi geliştiren, üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna getirmek istiyoruz. Bunu yapmanın yolu da insana yatırım yapmaktan geçiyor.
-İşte biz de TEKNOFEST’le hem çocuklarımızı, teknoloji yarışmalarıyla geleceğin trendlerine hazırlıyoruz aynı zamanda gençleri hem de ailelerini burada misafir ederek Türkiye’nin neler başarabildiğini onlara gösteriyoruz.
-Türkiye’de neler başarıldığını gören, o özgüveni yakalayan gençler de çok daha büyük işlere imza atacaklar. Eğer Türkiye bir başarı hikayesi yazacaksa o gençlerimiz sayesinde yazacak. Zaten yarışmaları izlediğinizde hayran kalıyorsunuz.
'HAYRETLER İÇERİSİNDE KALDIM'
-İnsansız su altı sistemleri yarışmasında Cağaloğlu Anadolu Lisesi takımı beni hayretler içerisinde bıraktı. Yaptıkları robot, yazdıkları algoritmalar… Oyunun içerisinde kuralları değiştirdik, kalenin yerini değiştirdik. Yine o araç otonom bir şekilde gitti ve yerini buldu. Bunlar daha lise öğrencileri. Onları gördüğümüzde biz geleceğimiz adına kendimizi güvende hissediyoruz. Biz TEKNOFEST’i büyüterek devam ettireceğiz. Hem paydaşlarımızı artıracağız hem teknoloji yarışmalarının çeşitlerini ve sayısını artıracağız. Aynı zamanda bunu bir uluslararası organizasyon, marka haline getireceğiz.
Türkiye ekonomisi güçlü büyümesini sanayi üretimindeki artış, ihracattaki güçlü duruşla gerçekleştirmeye devam ediyor. Yüzde 21.7’lik büyüme ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
-Türkiye şu anda çok sağlıklı bir şekilde büyüyor diyebiliriz. Çünkü büyümenin alt kalemlerine baktığımızda ihracattan, yatırımlardan gelen büyük bir pay var. Sanayi üretimi ciddi bir şekilde devam ediyor. Firmalarımızın siparişlerine baktığımızda yurt dışı talebin kesilmediğini görüyoruz.
-Dolayısı ile 'Türkiye üreterek büyüyor' diyebiliriz. Üreterek büyüme önemli ama ürettiğiniz ürünlerin katma değeri ve teknoloji seviyeleri de çok önemli. İşte biz Türkiye’yi daha katma değerli ürünler üreten, daha verimli üretim yapabilen ve tabi ki yüksek teknolojili ürünler üretip ihraç edebilen bir ülke konumuna getirmek istiyoruz.
-Son dönemde savunma sanayisinde yakaladığımız başarının örneklerini sivil alanlardaki sanayide de görebiliyoruz. Ülkemiz bu sene inşallah bir aksilik olmazsa 210 milyar doların üzerinde ihracatı yakalayacak bir ülke konumuna gelecek.
'UZAK DOĞU'DAKİ FİRMALAR TELEFONLARA BİLE BAKMAZKEN...'
-Öncü göstergeler bunun devam edeceğini gösteriyor. Tabi bu ciddi bir rakam. Pandemi döneminde ülkemiz çok stratejik bir konuma geldi. Uzak Doğu’da daha güvensiz tedarikçilerle çalışan global markalar kendilerine yeni ortaklar, yeni tedarikçiler arıyorlar. Türkiye bu alanda öne çıkan bir ülke olarak karşımızda duruyor. Biz pandemi döneminde dahi aldığımız tedbirlerle üretimin durmasını engelledik. Firmalarımız siparişlerini yetiştirebildiler. Uzak Doğu’daki ülkeler telefona dahi bakmazken bizim ülkemizde firmalar siparişlerini hazırladılar, ulaştırmak için lojistik her türlü imkanı kullandılar.
-Ve lojistik maliyetlerdeki artışlarına, AB’nin en büyük ihracat pazarımız konumuna baktığımızda, Amerika’da yükselen ihracat kalemlerine baktığımızda Türkiye doğru yolda ilerliyor diyebiliriz. Pandemi dönemini biz bu anlamda üretim açısından bir şans olarak görmemiz lazım.
"EKONOMİMİZ BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK"
-Madem global markalar yeni tedarikçiler arıyorlar bizim de bu manada kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Gündelik kazançlarla değil bundan sonra 10-15 yıllık sözleşmelerle ciddi ihracat anlaşmaları ile yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Firmalarımızda bu şuur var. Ve yüksek teknoloji geliştiren işlerde de AR-GE’ye yaptığımız yatırım sayesinde firmalarımız bunu farkındalığı içerisinde. İnovasyona ve AR-GE’ye yatırım yapıyorlar. Ve bu sayede de çok daha katmadeğerli ürünler geliştirip satabiliyorlar. İnşallah önümüzdeki dönemde de Türkiye ekonomisi sağlıklı şekilde büyümeye devam edecek.
"YERLİ AŞI ÇALIŞMASINDAKİ GELİŞMELER"
Yerli aşının ilk gönüllülerinden biri oldunuz. Yerli aşı ne zaman uygulanabilecek?
-Şu anda faz aşamasına geçmiş, insan deneyleri devam eden iki tane yerli aşı çalışması var. Bir tanesi Turkovac, inaktif aşı adayı. Orada Faz 3 çalışmaları şu anda devam ediyor. Bir tanesi de benim gönüllüsü olduğum VLP aşısı… Virüs benzeri parçacıklara dayalı oldukça inovatif protein temelli bir aşı çeşidi. Ben elbette aşımı olduktan sonra antikor ölçümleri yaptım. Tabi burada bunları açıklamak aşı gönüllüsü olmanın etik kuralları ile bağdaşmıyor.
-Bir sayı verme durumum yok ama herhangi bir sıkıntı yok. Çalışmalarımız başarılı bir şekilde devam ediyor. Faz-2 inşallah yakın bir zamanda neticelenirse Sağlık Bakanlığı’mızın öncülüğünde VLP aşısında da biz Faz-3’e geçmek ve daha sonra acil kullanım onayı almak istiyoruz. Faz-3 aşamasında Sağlık Bakanlığı’mız, TİTCK, TÜSEB ile birlikte inşallah bu aşıyı da yeni bir teknoloji olarak hem Türkiye’nin hem de insanlığın hizmetine sunacaktır diye düşünüyorum.
YERLİ OTOMOBİLLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun fabrika inşaatı son sürat devam ediyor. TOGG’da yeni sürprizler olacak mıdır, son durum nedir?
-Şu anda 2022’nin son çeyreğinde banttan indirilmek üzere bütün çalışmalar devam ediyor. Fabrika inşaatları devam ediyor. Tabi piyasaya sunmak biraz pazarlama il ilgili bir husus ama 2019 yılının sonunda söylediğimiz gibi fabrika inşaatı şu anda çok hızlı bir şekilde devam ediyor. İnşallah Türkiye’nin otomobili 2022 yılının son çeyreğinde seri üretim bandından çıkacak.
1 milyon yazılımcı konusunda düşünceleriniz nelerdir? Meyvelerini alabildik mi?
-Yazılım hususu önemli bir husus. Türkiye’de ciddi bir yazılımcı açığı var. Biz burada hem BTK ile hem Hazine ve Maliye Bakanlığı ile hem de biz bakanlık olarak farklı farklı programlar geliştirdik ve uyguluyoruz. Burada amaç kendi yazılımcı sayımızı artırabilmek.
-Türkiye’de özellikle uluslararası standartlarda yazılımcılar çıkarabilmek. Dediğim gibi çok farklı programlar uygulanıyor. Biz Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı ile dirsek teması içerisindeyiz. Bizim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak uyguladığımız yenilikçi metotlar var. Geçen gün açılışını yaptık. Yeni nesil kodlama okulu diyebileceğimiz Ekol 42 diye bir yazılım okulu açtık. Burada öğrenciler oyunlaştırılmış proje bazlı bir öğrenme metoduyla hiçbir öğretmen olmadan, öğrenciler birbirlerinden öğrenerek ve tamamen bilgisayar ile etkileşim halinde yazılım öğreniyorlar.
-Çok başarılı sonuçlar elde ediliyor. Ekol 42 mezunlarının 3 yıllık okul sonrasında yüzde 100’ünün yurt dışında işe girdiğini biliyoruz. Yurt dışında örnekleri çok başarılı. İnşallah biz Türkiye’de de bu tip okulları yaygınlaştırmak istiyoruz. Açık kaynak kod platformunu oluşturduk. Burada da açık kaynak kodlu yazılımlarla Türkiye’de hem kendi milli yazılımlarımızı hem geliştirmeye çalışıyoruz aynı zamanda yazılımcı sayımızı artırmaya çalışıyoruz. İnşallah yazılımcı sayımızı önümüzdeki dönemde bu tip farklı uygulamalarla artırmış olacağız.