Güncelleme Tarihi:
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde güçlü büyüme gerçekleşti. Güçlü büyümeyle birlikte dünyanın sayılı ülkeleri arasında yerini koruyan Türkiye ekonomisine olan güven de her geçen gün artıyor.
Siyasiler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, büyümede yükselişin devam edeceğini belirtti.
HAZİNE VE MALİYE BAKANI ELVAN: İKİNCİ ÇEYREK BÜYÜMESİNİN YÜZDE 57'Sİ YATIRIMLAR VE NET DIŞ TALEPTEN GELDİ
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, yılın ikinci çeyreğine ilişkin büyümenin yüzde 57'sinin yatırımlar ve net dış talepten geldiğini belirterek "Sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme için düşük enflasyon, kur istikrarı ve öngörülebilirlik kritik öneme sahip. Gelir dağılımı adaletini daha da iyileştirecek bir büyümeyi sürekli kılmanın çabasındayız." ifadelerini kullandı.
Bakan Elvan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı yılın ikinci çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Elvan, "İkinci çeyrek büyümesinin yüzde 57'si yatırımlar ve net dış talepten geldi. Sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme için düşük enflasyon, kur istikrarı ve öngörülebilirlik kritik öneme sahip. Gelir dağılımı adaletini daha da iyileştirecek bir büyümeyi sürekli kılmanın çabasındayız." değerlendirmesinde bulundu.
TİCARET BAKANI MUŞ'TAN BÜYÜME DEĞERLENDİRMESİ
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ikinci çeyrekte elde edilen yüzde 21,7'lik büyüme rakamını değerlendirirken, büyümenin yarısının mal ve hizmet ihracatı kaynaklı gerçekleştiğini bildirdi.
Muş, Twitter hesabından, TÜİK tarafından açıklanan ikinci çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye'nin ihracatla büyümeye devam ettiğine işaret eden Muş, ikinci çeyrekte yüzde 21,7 ile rekor büyüme kaydedildiğini aktardı.
Bakan Muş, mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının 10,8 puan olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu değer 1998'den bu yana kaydedilen en yüksek katkıdır. Büyümenin yarısı mal ve hizmet ihracatı kaynaklı gerçekleşmiştir. Net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı ise 6,9 puan olarak gerçekleşti. İhracatta ilave destekler, uzak ülke stratejisi ve e-ihracat gibi alanlarda atacağımız adımlarla bu katkıyı daha da artıracağız. Yatırım, üretim ve ihracat temelinde büyümeye devam edeceğiz."
AK PARTİ'Lİ CANİKLİ: BÜYÜME GERÇEKTİR, REELDİR VE BAZILARININ AKLININ ALAMAYACAĞI KADAR DA YERLİ VE MİLLİDİR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye'nin yüzde 21,7'lik ikinci çeyrek büyüme oranına ilişkin, "Büyüme gerçektir, reeldir ve bazılarının aklının alamayacağı kadar da yerli ve millidir." değerlendirmesinde bulundu.
Canikli, yaptığı açıklamada, yüzde 21.7'lik oranın, ekonomi tarihinin gördüğü en yüksek büyüme oranlarından birisi olduğunu vurguladı.
"Bir gurur tablosu. Aklı, kalbi ve ruhu bu topraklara ve bu millete adanmış güçlü liderliğin ve kadrosunun eseri." ifadesini kullanan Canikli, yüzde 21.7'lik büyümeye, hizmetler ve sanayinin öncülük ettiğini aktardı.
Nurettin Canikli, "Yani büyüme gerçektir, reeldir ve bazılarının aklının alamayacağı kadar da yerli ve millidir." görüşünü paylaştı.
TİM BAŞKANI GÜLLE: İNANCIMIZI GÜÇLENDİRDİ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, ihracatın büyümeye katkısının yılın ilk yarısında 10,8 puan olduğunu belirterek, "Yani büyümenin yarısı ihracattan geldi. Bu rakamlar Türkiye'nin ihracatla yükseleceğine olan inancımızı güçlendirdi." ifadelerini kullandı.
Gülle, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin 2020 yılını büyümeyle kapatan iki ülkeden biri olduğunu aktardı.
Gülle, "Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7 büyümenin ardından ikinci çeyrekte yüzde 21,7 büyüdük. Bu rakam, 2000'li yıllarda ulaştığımız en yüksek büyüme rakamı oldu. Türkiye, ikinci çeyrekte OECD'nin en yüksek oranda büyüyen ikinci ülkesi oldu. Pandemi etkisinin derinden hissedildiği aylarda ekonomimiz ve ihracatımız etkilenmişti. O günlerde zor zamanların geçeceğine ve hızlı bir toparlanmanın içine gireceğimize olan inancımızı dile getirmiştik. Bugün bu rakamları görmek bizi gururlandırıyor." ifadelerini kullandı.
Gülle, ihracatın büyümeye katkısının yılın ilk yarısında 10,8 puan olduğunu belirterek, "Yani büyümenin yarısı ihracattan geldi. Büyüme rakamlarının alt kalemlerinde hizmet sektörü yüzde 45,8 ve sanayi sektörü yüzde 40,5 büyüdü. Bu rakamlar, Türkiye'nin ihracatla yükseleceğine olan inancımızı güçlendirdi." değerlendirmesinde bulundu.
"DIŞ TİCARET FAZLASI VEREN TÜRKİYE HEDEFİMİZE EMİN ADIMLARLA İLERLİYORUZ"
İsmail Gülle, yılın ilk yarısında ihracatın ithalatı karşılama oranının geçen yıl yüzde 75,9 iken, 2021'in aynı döneminde yüzde 83,2'ye yükseldiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"İkinci çeyrekte net ihracatın büyümeye katkısının 6,9 puan, yılın ilk yarısında net ihracatın büyümeye katkısının ise 3,9 puan olduğunu görüyoruz. Bu rakamlar, dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefimize emin adımlarla ilerlediğimiz destekler nitelikte gelişmelerdir. Bu gelişmeler, salgının ilk döneminde V tipi toparlanma diye bahsettiğimiz öngörülerimizin gerçekleştiğini, hatta üstüne çıktığımızı gösteriyor. Salgın öncesi dönemlerin çok çok üzerindeyiz. Altını çizmek gerekiyor ki bu pozitif etkilerin ötesinde Türkiye, küresel piyasalarda oluşan açıkları çok iyi değerlendirerek pandemi kaynaklı krizi fırsata çevirmeyi bildi."
İhracatta güçlü yükselişin yaz aylarında da sürdüğünü ve yıl sonuna kadar bu temponun devam edeceğini öngördüklerini belirten Gülle, hizmet sektörünün üçüncü çeyrekte daha güçlü bir katkı vereceğini aktardı.
Eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri, finans ve sigorta faaliyetlerinin eylül ayı itibarıyla yükselişe geçeceği öngörüleriyle güçlü büyüme rakamlarının hem üçüncü çeyrekte hem de yıl sonunda görüleceği tahmininde bulunan Gülle, "Türkiye ekonomisini üretimiyle, hizmetleriyle, ihracatıyla büyüten tüm iş insanlarımıza müteşekkiriz. Türkiye ekonomisi, ihracat öncülüğünde büyümeye ve yükselmeye devam edecek. Bize düşen edindiğimiz bu kazanımları, katma değerli ihracatla süsleyerek sürdürülebilir bir şekilde yarınlara taşımaktır. Elimize geçen fırsatları iyi değerlendireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Kuruluşumuzun 100. yılına doğru giderken ihracatımızın, ekonomimizin önü aydınlıktır." ifadelerini kullandı.
İSO BAŞKANI BAHÇIVAN: BAŞARI HİKAYESİ SÜRÜYOR
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "Sanayimizin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından bu yana yazdığı başarı hikayesi sürüyor." ifadesini kullandı.
Bahçıvan, yazılı açıklamasında, ekonominin ikinci çeyrek büyüme performansının salgın koşullarında her türlü övgüyü hakkettiğini ifade ederek, sanayinin büyümeye katkısının ise gurur verici olduğunu vurguladı.
İmalat sanayinin büyümede yarattığı yüksek ivmenin bir anlamda sanayinin salgının başladığından bu yana rüştünü fazlasıyla ispatladığının da bir göstergesi olduğunu aktaran Bahçıvan, "Bu nedenle Türkiye'nin sanayiye verilecek destek konusunda en ufak şüphesi olmaması lazım. Rakamlarla bu belgelendi.İkinci çeyrekte sanayi sektörünün yıllık bazda yüzde 40,5 büyümesinde bir baz etkisinden de söz etmemiz gerekse bile, bu performansı, sanayimizin gerek iç piyasada ve gerekse ihracatta önüne gelen fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek, yeni pazarlar bularak, pandemiden bu yana yazmakta olduğu başarı hikayesini sürdürdüğünü gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Bahçıvan, sanayiciler olarak bu başarıyı büyük ölçüde kendi kas güçleriyle başardıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bundan sonrası için bir çok temel konunun çok daha güçlü olarak gelişmesi gerekiyor. Önümüzde bekleyen en önemli konu yüksek enflasyon. Enflasyonun mutlaka orta vadede hatta kısa vadede hayatımızdan çıkması gerekiyor. İhracattaki başarının sürdürülebilmesi için Türkiye’nin yeni yatırımlara ihtiyacı var. Mevcut kapasite ile ancak buraya gelebiliyoruz. Sanayinin finansman ihtiyacı var. Hem işletme sermayelerinin farklı nedenlerden zor döndüğü hem de yeni yatırımlara ihtiyaç olduğu dönemde finansman ihtiyacı geçmişten çok daha fazla. Bu nedenle sanayimizin pozitif bir ayrımcılıkla desteklenmesi gerekiyor. Ben bu büyüme performansının ardından sanayicinin ödülünün bu olması gerektiği kanaatindeyim."
"BU BAŞARI SÜRDÜRÜLEBİLİR DESTEKLERLE KALICI HALE GETİRİLMELİ"
Erdal Bahçıvan, sanayinin istihdam ile bağlantısına ilişkin, "İstihdam sanayimiz ve ülkemiz için olmazsa olmaz bir konu. Bir yandan işsizlikte yaşadığımız sorunlar ortadayken, öte yandan işgücümüzü sanayi ile buluşturmakta zorlanıyoruz. Bu nedenle sanayideki yeni yatırımlar yeni istihdam alanlarının açılması ve kapsayıcı büyümenin sağlanması açısından çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Bir zafer sarhoşluğuna girmeden, yıllar sonra özgüvenini yakalayarak kendini ispatlamış olan sanayinin bu başarısını sürdürülebilir desteklerle kalıcı hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, burada önemli olanın sanayi sektörünün gelecek yıllar adına bu başarısını nitelikli ve sürdürülebilir hale getirerek kalıcı şekilde devam ettirmesi olduğunu kaydetti.
ASO BAŞKANI ÖZDEMİR: İHRACAT ODAKLI BÜYÜME PERFORMANSI ORTAYA KOYUYORUZ
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, sanayi üretiminin yılın ikinci çeyreğinde ortalama yüzde 40,5 ile son yıllardaki en yüksek büyümeyi kaydettiğini belirterek "Ekonomide son dönemde sanayi ve ihracat odaklı bir büyüme performansı ortaya koyuyoruz." ifadesini kullandı.
Özdebir, yazılı açıklamasında, Türkiye İstatistik Kurumunca paylaşılan ikinci çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Sanayi üretimi, perakende satış endeksi, kapasite kullanım oranındaki artışın ekonomide ikinci çeyrekte de yüksek bir büyümenin olacağına işaret ettiğini anımsatan Özdebir, delta varyantının devam eden olumsuz etkilerine rağmen ikinci çeyrekte yüksek bir büyüme rakamını görmenin önemine işaret etti.
Özdebir, sanayi üretiminin 2020 yılında ortalama 1,6 büyüme sağladığını hatırlatarak şunları kaydetti:
"Sanayi üretimi yılın ikinci çeyreğinde ortalama yüzde 40,5 ve imalat sanayisinde yüzde 43'le son yıllardaki en yüksek büyümeyi kaydetmiştir. Sanayi sektörü, yaşanan bütün zorluklara ve pandeminin sarsıcı ekonomik etkilerine karşın ekonomimizin yüz akı olmuş ve büyümeye önemli katkı sağlamaya devam etmektedir. Diğer taraftan çeyrekten çeyreğe imalat sanayisinde yüzde 0,8'lik daralma önümüzdeki dönemde büyümeyi yavaşlatan bir sinyal olarak dikkat edilmesi gereken bir nokta olarak karşımızda durmaktadır."
"GAYRİ SAFİ SABİT SERMAYE YATIRIMLARINDA CİDDİ İVMELENME OLDU"
Gayri safi sabit sermaye oluşumundaki büyümenin 2018-2020 döneminde ortalama yüzde 2 negatif değişim gösterdiğini belirten Özdebir, bu düşüş ve özellikle 2018'in ikinci yarısından sonra ardışık dönemler boyunca negatif gerçekleşen yatırımların, büyüme hızındaki yavaşlamanın temel nedenlerinden olduğuna dikkati çekti.
Özdebir, gayri safi sabit sermaye yatırımlarında 2020 yılının ikinci çeyreğinden sonra ciddi ivmelenme olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Özelikle makine ve teçhizat yatırımlarında çeyreklik bazda yüzde 35,2'yi bulan yüksek bir artış var. İmalat sanayisinin talep artışını karşılamak için yeni makine ve teçhizat yatırım talebindeki artış oldukça önemli. Son üç çeyrekte ardı ardına yüzde 30'un üzerinde gerçekleşen makine teçhizat yatımlarındaki reel bir büyüme, büyümenin kalitesini ortaya koyması açısından önemli bir kanıt olarak karşımızı çıkıyor."
"ARA VE SERMAYE MALI ÜRETİMİNE İLİŞKİN DESTEK SİSTEMİ ETKİNLEŞTİRİLMELİ"
Geçen yılın ikinci çeyreğinden itibaren sanayi sektörünün büyümeye katkısının net bir şekilde görüldüğünü belirten Özdebir, "Ekonomide son dönemde sanayi ve ihracat odaklı bir büyüme performansı ortaya koyuyoruz." ifadesini kullandı.
Özdebir, sürecin devamı için uygun desteklerin sektörlere aktarılması gerektiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Özellikle de yüksek oranda dışa bağımlı olduğumuz ara ve sermaye malı üretimine ilişkin destek sistemin büyümenin sürdürülebilirliği açısından mutlaka etkinleştirilmesi gerekiyor. Sanayi sektörünün büyüme net katkısı dikkate alındığında, firmaların devam eden finansman ihtiyacı ve işletme sermayesinin zor döndüğü bir dönemde, destek noktasında diğer sektörlerden pozitif bir ayrımcılığın mutlaka yapılması gerektiğini tekrar söylemek istiyorum."
İTO BAŞKANI ŞEKİB AVDAGİÇ: İKİNCİ ÇEYREK BÜYÜMESİ 'UZUN MENZİLLİ BÜYÜME' DÖNEMİNİ BAŞLATTI
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yatırım, ihracat ve sanayiden güç bulan ikinci çeyrek büyümesinin "uzun menzilli büyüme" dönemini başlattığını belirterek, "2021'de yüzde 8 ve üzeri büyüme şansını yakalamış görünüyoruz." dedi.
Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, ikinci çeyrek büyümesinin üretim ve yatırımlardan beslenmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Avdagiç, "Yüzde 21,7'lik büyümeyi, bu yönüyle gelecek çeyreklerdeki büyümeyi de garanti altına alacak bir performans olarak görüyoruz. İkinci çeyrekte büyümenin tüketim bacağı da, yatırım bacağı da gayet kuvvetli. Bu arada iç talebin katkısı da büyümede çok belirgin." ifadelerini kullandı.
Büyümenin motorunun sanayi ve yatırımlar olduğunu vurgulayan Avdagiç, şunları kaydetti:
"Yatırımlardaki artış yüzde 20,3. Yatırımların alt kırılımlarına baktığımızda, inşaat yatırımları yüzde 12,2, makine teçhizat yatırımları ise yüzde 35,2 artmış durumda. İç talep yıllık bazda yüzde 22,9, ihracat yüzde 59,9 artış gösterdi. Kamu harcamaları yüzde 4,2 artış ile sınırlı katkı veren kalemlerden, ki bu zaten özel sektör odaklı, sağlıklı bir büyümeye işaret ediyor. Yatırım, ihracat ve sanayiden güç bulan ikinci çeyrek büyümesi ‘uzun menzilli büyüme’ dönemini başlattı. 2021'de yüzde 8 ve üzeri büyüme şansını yakalamış görünüyoruz."
"YÜZDE 21,7'LİK BU KUVVETLİ ORAN BİZİ REHAVETE DÜŞÜRMEMELİ"
Şekib Avdagiç, baz etkisinden arındırdıklarında da yatırımlarda güçlü bir büyüme ivmesinin devam ettiğinin ortaya çıktığını belirterek, salgın dönemini Türk sanayicisinin çok iyi değerlendirerek büyük yatırımlar yaptığını aktardı.
Bugün açıklanan nisan-haziran aylarını kapsayan 3 aylık ekonomik büyümenin, bu yatırımların karşılığının alındığının göstergesi olduğunu vurgulayan Avdagiç, "Yüzde 21,7'lik bu kuvvetli oran bizi rehavete düşürmemeli. İş dünyasının yatırım iştahının mutlaka ve mutlaka önünü sürekli açacak politika izlememiz lazım. Stoklarda 5 puan azalma var. Bu kurulu üretim kapasitesinin artırılması gereğini ortaya koyuyor. Bu sebeple yatırım kapasitesi için OSB'lerde yer sorunları çözülmeli, finansman ve ham madde temini imkanları geliştirilmeli." değerlendirmesinde bulundu.
TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU: DESTEKLERİN DEVAM ETMESİ BEKLENİYOR
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu yılın ikinci çeyreğinde elde edilen yüzde 21,7'lik büyüme rakamına ilişkin, "Sürdürülebilir büyüme ve yatırımların artması için desteklerin devam etmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
Hisarcıklıoğlu, Twitter hesabından, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ikinci çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyüdüğüne işaret eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
"Sürdürülebilir büyüme ve yatırımların artması için desteklerin devam etmesi gerekiyor. Daha fazla üretim, yatırım, istihdam, ihracat için kamu ve özel sektör, el birliği ve akıl birliği ile daha çok çalışma zamanı."
DEİK BAŞKANI OLPAK: YÜZDE 9 BÜYÜME SÜRPRİZ OLMAZ
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, "Bugün açıklanan büyüme rakamlarına göre, bu yıl yüzde 9 bandında bir büyüme sürpriz olmaz." ifadesini kullandı.
Olpak, yaptığı yazılı açıklamada, bu yılın ikinci çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Bugün açıklanan büyüme rakamlarına göre, bu yıl yüzde 9 bandında bir büyümenin sürpriz olmayacağını belirten Olpak, "Öncelikle bu güzel değerlendirmeyle geleceğe daha pozitif bakalım." ifadesini kullandı.
Olpak, 2021’in ikinci çeyreğinde GSYH'nin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,7 artış gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Böylelikle Türkiye GSYH’si yılın ilk yarısında yüzde 14,3 büyümüş oldu. Detaylara baktığımızda, neredeyse tüm sektörlerin büyümeye katkıda bulunduğunu görüyoruz. En büyük katkılar yüzde 45,8 büyüme ile hizmetler ve yüzde 40,5 büyüme ile sanayi sektöründen olurken, finans ve sigorta kesimi alınan makroihtiyati tedbirler neticesinde yüzde 22,7 daraldı, bu da normal bir sonuç. Bunların dışında kuraklığa rağmen tarım, inşaat, bilgi ve iletişim faaliyetleri başta olmak üzere tüm sektörlere yayılan bir büyüme görmek oldukça sevindirici ve gelecek için umut veren bir tablo ortaya koyuyor. Bu performansın yılın geri kalanında devam ederek yıllık büyümenin yüzde 9 bandında gerçekleşmesini bekliyoruz. Tedbirlerle makro finansal istikrar sağlandıkça, finans sektöründen de büyümeye pozitif katkı gelebilir."
Büyümenin talep tarafına bakıldığında ise hanehalkı tüketiminin yıllık yüzde 22,9 artış gösterdiğini aktaran Olpak, "İhracat yüzde 59,9, ithalat ise yüzde 19,2 artış göstererek net ihracatın katkısı pozitif gerçekleşti. Çok önemli bir başlık olarak, son 3 çeyrektir yaklaşık yüzde 32 ortalama ile büyüyen makine teçhizat yatırımları 4. çeyrekte de yüzde 35,2 büyürken, toplam yatırımlar ise bu çeyrekte yüzde 20,3 artış gösterdi. Özellikle yatırımlardaki yüksek artış, önümüzdeki dönem büyüme rakamları için iş dünyası olarak çok pozitif bir tablo." değerlendirmesinde bulundu.
"İŞ DÜNYAMIZIN SALGIN DÖNEMİNDE YAŞANAN SIKINTILARI FIRSATA ÇEVİRMEYİ BAŞARDIĞINI GÖRÜYORUZ"
Nail Olpak, bu büyümenin arkasında teknik olarak elbette geçen yıldan gelen bir baz etkisinin söz konusu olduğuna işaret ederek, "Ancak, tüm dünyada aynı tablonun var olduğunu hatırlarsak iş dünyamızın salgın döneminde yaşanan sıkıntıları fırsata çevirmeyi başardığını görüyoruz. Tüm dünyada tedarik zincirlerinde sıkıntılar yaşanırken özellikle sanayi sektörümüz 'İşlerimizi askıya almıyoruz' sloganıyla üretime ara vermeden devam etti. Böylece, en büyük ihracat pazarlarımızdan olan AB, Uzak Doğu'da yaşanan tedarik sıkıntısını ülkemizden karşılama yoluna gitti." ifadelerini kullandı.
Büyümenin arkasında yatan bir diğer etkenin de ihracata dayalı büyüme stratejisi olduğunu vurgulayan Olpak, şunları kaydetti:
"Yüksek büyüme yakalanan dönemlerde ithalat da arttığı için cari açığın daha büyük sorun olduğu dönemler de yaşadık. Fakat bu yıl rekor büyümeye rağmen cari açıktaki ciddi azalış ve finansmanına yönelik herhangi bir endişe bulunmaması çok önemli bir kazanım. Bu da özellikle ihracatımızın rekor seviyede artışıyla mümkün oldu. Bu sene yıllık ihracatımız ilk defa 200 milyar doların üstüne çıkmayı başarırken, yıl sonunda program hedefinin de üzerinde yaklaşık 210 milyar dolarlık bir ihracat tutarına ulaşabileceğimizi öngörüyoruz. Net dış talep ve yatırım kalemlerinin bu dönemdeki toplam GSYH büyümesinin yarısından fazlasını oluşturarak sağlıklı büyüme desenini belirginleştirdiği bir görünüm hakim. Ayrıca, büyüme ekseninde kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik de son derece önemli. Makul bir enflasyon, kur ve faiz tarafında da makul ve stabil bir aralık ve temelde ekonomide öngörülebilirlik, en büyük hedefimiz."
Olpak, özellikle yatırımlardaki artışın, büyümenin sürdürülebilir olacağını da desteklediğini belirterek, kapsayıcı olmasının ise büyümenin tüm sektörlere ve istihdama katkısı ile mümkün olduğunu bildirdi.
En son açıklanan işsizlik rakamlarındaki gerileyişin de bunu teyit ettiğini aktaran Olpak, mayıs ayında yüzde 13 olan mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranının haziranda yüzde 12,4’e gerilediğini anımsattı.
Olpak, 2020 yılının geneli ve 2021’in ilk çeyreğinde olduğu gibi yılın ikinci çeyreğinde de Türkiye ekonomisinin büyüme performansıyla dünyadan pozitif ayrıştığını vurgulayarak, "Aynı dönemde AB-27 ekonomisi yıllık yüzde 13,2 büyürken, OECD ülkeleri yüzde 13 büyüdü. Geçen yıl kapanma sürecinden daha erken çıkan Asya ülkeleri ise diğer gelişmiş ülkelere göre daha düşük orda büyüme performansı sergiledi. DEİK ve Türk iş dünyası olarak, aynı gayretle yatırım yapmaya, katma değer ve istihdam üretmeye, ülkemiz için çalışmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.