Dünyanın alt-üst olma hikayesi

Son zamanlarda sohbetlerin en gözde konusu, kıyamet hikayeleri.

İklimlerin değişmesine, çevre, enerji kaynakları ve doğal afetlere odaklanmış olan insanlar, ilginç teorilere rağbet gösteriyor ve her kafadan bir ses çıkıyor. Bütün hikayelerin odak noktası ise korkulardan kaynaklanan hayaller. Dünyanın sonunun geldiğini iddia eden pek çok teorinin ortaya atıldığı bir dönemde en çok ilgi çeken ise, efsaneler ve kutsal metinlerde anlatılan tufan hikayeleri.

Hemen hemen bütün efsanelerde birbirine çok benzeyen bir "tufan" hikayesi anlatılıyor. Dünyanın "baş aşağı" olduğunu, aşağının yukarıya, yukarının aşağıya çıktığını, bütün dünyayı kaplayan yangından sonra tufan koptuğuna Eskimo, Fin ve Lapon efsanelerinde rastlanıyor.

Hindistan’da Manu, Mısır’da Menes, Yunan’da Minossos anlatılan "tufan" hikayelerinde kurtulan kişidir. Yani dünya alt-üst olurken tamamen yok olmuyor. Hatta elde edilen belgelere bakacak olursak Mısır’a pek bir şey olmadığı anlaşılıyor. Yoksa, Piramitler’de bulunan papirüslerin üstlerinde "Güneş Batı’da oturmaktan vazgeçip, yeniden Doğu’da parladı" şeklinde bir ifadeye rastlanamazdı.

Ayrıca Polinezyalılar, Çinliler, Hintliler ve Eskimolar da dünyanın baş aşağı gelmesine tanık olmuşlar. Çünkü, onların efsanelerinde de kutupların yer değiştirdiğini anlatan benzer hikayelere rastlanıyor. Mesela Ipuwer papirüsündeki anlatım çok ilginç; "Dünya bir çömlekçi değirmeninde dönercesine döndü..."

Böyle söyleyebilmek için şahit olmak gerekiyor. Demek ki kutupların yer değiştirmesi, dünyanın tamamen yok olacağını göstermiyor. Daha doğrusu dünya üzerindeki canlılığın tamamen ortadan kalkmayacağını anlayıp rahatlayabiliriz. Hem de güneş Batı’dan doğduğu halde!

Öğrendiğimiz fizik kurallarına göre imkansız gibi görünüyorsa da, belki bu efsaneleri okuyup fizik kurallarını yeniden gözden geçirmek gerekecek. Nasıl olduğunu bilim insanlarının tarif etmesine bırakıyorum ve Güneş Batı’dan doğacak olsa bile hayatın devam edebileceğini düşünüyorum. Eskiler nasıl başardılarsa, biz de başarabiliriz diyorum. Bence kıyamet senaryolarına konsantre olmak yerine yaşamayı öğrenmeliyiz.

Aşk potansiyeli artacak

Yeni başlangıçlar yapmak için uygun bir gün. Kuvvetli arzular güzel duyguları tetikleyecek ve aşk potansiyelini uyandıracak. Hayal gücü ve yaratıcılığın harekete geçtiğini işaret eden gökyüzünün konumu, sanatsal faaliyetlerin hız kazandığını, aynı zamanda radikal değişikliklerin de meydana geleceğini gösteriyor. Bilinçaltının derinlerinden yükselen farklı arzular, öfke ve şiddetli duyguların açığa çıkmasına neden olacak. Fakat bugün iyimser ve sabırlı davranmak mümkün...
Yazarın Tüm Yazıları