Dün dündür, bugün bugündür

Yanılmıyorsam, 2003 kışıydı. Şubat-mart civarları...

Tüm dünyada Irak Savaşı’na karşı itirazların yükseldiği dönemdi ve George Michael’ın ‘Shoot The Dog / Köpeği Vur’ adlı şarkısının video klibi yayınlanmaya başlamış, İngiltere’de ortalık ayağa kalkmıştı.

Zira anime klipte, eşi Cherie Blair’i fena hálde makaraya sarmak suretiyle, yatak odası hálleriyle de dalga geçilen Tony Blair, George W. Bush’un köpeği şeklinde gösteriliyordu.

Yüne dolanmış kedi şeklinde resmedildiği o gayet naif karikatür karşısında bizim Başbakan’ın nasıl tepki verdiğini şöyle bir düşününce kabul edersiniz ki eh yani, ağııır bir durumdu.

George Michael, o tarihlerde BBC’nin ünlü siyasi talk-show programı Hard Talk’a katılmıştı. Programın sahibi Tim Sebastian, Michael’ı, takındığı bu politik tavrın uzun zamandır ABD’deki albüm satışlarında yaşadığı hayalkırıklığından kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda sıkıştırıyordu.

Bilenler bilir... Tim Sebastian, adamı sıkıştırdı mı fena sıkıştırır... Buna rağmen George Michael, programdan alnı ak, sırtı pek ve başı dik çıkmıştı.

Tim Sebastian sordukça o yanıtlıyordu: Neden mi bunun yerine gençleri uyuşturucuya karşı uyarmıyordu? Çünkü vaktiyle o da uyuşturucu kullanmıştı ve pardon, ikiyüzlülük yapamayacaktı.

Peki neden mi gençleri bu konuda uyarmak yerine korsan albüm satın almamaları konusunda uyarmıyordu? Pardon, savaşa hayır demekle, ‘Lütfen arkadaşlar, plak şirketleri mağdur durumda’ demek arasında ‘biraz’ fark vardı.

Michael’ın tavrı barizdi. Kamuoyunun ilgisini bu konuya çekmek gibi bir derdi vardı. Var olmasına vardı. Da... Bir konuya daha parmak basmak istiyordu: ‘Allah aşkına, bu konuda kesinlikle Live Aid gibi bir şey yapılmasındı...’

George Michael, ‘84’teki Live Aid döneminde mevzuun İngiltere ayağına, Wham grubunun bir üyesi olarak katılmıştı. (‘Do They Know It’s Christmas’ı hatırlayanlar ellerini kaldırsın.) Ve evet efendim, bu gibi şeyler için ‘pop’un ilaç olabileceğine artık kesinlikle inanmıyordu. Lütfen: ‘Kim kimi kandırıyordu?!?’

Yukarıdaki hikáyeyi iki yıl ileriye saralım: Geçtiğimiz hafta George Michael, Paul McCartney ile söylediği bir düetle Live-8’in kapanışını yapıyordu! (Yapmış doğrusu... Ben izlememiş olduğum için bin ayrı yerden teyid ettirdim. Hatta inanamamış da olduğum için programı izleyen kimi arkadaşlara yeminler ettirdim.)

Mariah Carey’in bu organizasyon gündeme geldiğinden beri George Michael ile düet yapma arzusu olduğu biliniyor. George Michael’in bunu reddettiği, Bob Geldof’un organizasyona katılması konusunda çok ısrar ettiği de biliniyor. Katılacak katılmayacak şeklinde rivayetler, mevzuun gündeme düştüğü andan beri etrafta dolanıyor.

DU...

Görünen o ki Michael, sonunda ortasını bulmuş. ‘Sir’ler Kamarası’na göz kırpmış...

Benim anladığım budur.

Sir Bob Geldof, Sir Elton John, şimdilerde yolda: Sir George Michael...

Bu konuda görüşler ikiye ayrılmış durumda malûmunuz:

Live-8’çiler ve bunun nafile bir girişim olduğunu söyleyip duran, her mevzuya kötümser yaklaşan ‘kinik’ler...

Kimse sırf canı çektiği için sarkazma düşmez. Ya da ne bileyim, kinik yaklaşmak, adamın boyunu uzatmaz.

Ama hayat insanı oraya koşuyorsa neyleyeceksiniz? Çok isterdik yani yanılmış olmayı. Ama kamaralardan kamara beğenecek olursak, son yılların yeni trendi, ‘Zaman Geçti, E, Sir’ler de Değişti Kamarası’ üyelerinin marifeti?.. Bizi gerdi... Azzz sonra... Yarına...
Yazarın Tüm Yazıları