Doğru bir geri adım

BİR ay içinde ne değişti ki Türkiye Büyükelçisi Namık Tan Washington’a dönüyor?

Haberin Devamı

Ya da ne değişti ki Başbakan Tayyip Erdoğan ABD’ye gitmeme kararını geri alıyor demeyeceğim.

Çünkü, ABD Dışilişkiler Komisyonu’nda soykırım tasarısının bir oy farkla geçmesi üzerine alınan o kararlar yanlıştı. İç kamuoyu kaygısına yanıt verme telaşı ağır basıyordu.


Hem Büyükelçi Tan’ın bir an öce Washington’a dönerek görevine başlaması, kontrol kulesinin başına geçmesi, hem de Başbakan Erdoğan’ın Washington’da düzenlenecek olan nükleer zirveye katılmama tutumunu değiştirmesi doğru karar.


Ermeni karar tasarısının önünü kesmek için, restleşmelerle sürdürülen politikalardan sonuç alınamayacağı artık kesin biçimde ortaya çıktı.


Çok yönlü ve önleyici denklemlere dayalı “yumuşak” gücünüzü harekete geçirebildiğiniz ölçüde uluslararası sahnede etkiniz de artıyor.

Haberin Devamı


Yakınlaşma sürecinin tıkanması üzerine yeni bir arayışın başladığı anlaşılıyor. Bu süreç bir öncekinden farklı.


Geçtiğimiz dönemde Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzelmesi için harekete geçen çevreler Karabağ faktörünün mutlaka hesaba katılması gerektiği gerçeğini de gördüler.


Karabağ ve Azerbaycan topraklarının işgali sorunlarında Bakü ve Erivan’ın razı olabileceği açılımlar yapılmadan, güvenceler sağlanmadan Kafkasya’da herhangi bir barış denkleminin kurulması mümkün değil.


Bu denklemin oluşmasında Türkiye’nin çok önemli rol oynayabilecek araçlara sahip olduğu da bir gerçek.


Ama bu araçların etkili olabilmesi daha fazla uluslararası siyasi desteğe sahip olmakla mümkün. Sağa sola rest çekerek değil.

* * *  

BAŞBAKAN Erdoğan karakterinde bir kişinin bir ay içinde karar değiştirmesi, hem de kendisini bu kadar bağladığı bir olayda kolay değil.

Kaçak Ermenileri sınır dışı etme ile ilgili açıklamasındaki ısrarını unutmayın. Yakın çevresi tarafından bile eleştirilmesine rağmen aynı şeyi BBC’deki röportajında da tekrarlamaktan geri durmadı. 


Bütün bunlara rağmen, Washington’a gitmesi gerektiği konusunda ikna edilebilmesi olumlu bir şey.


Belki bu kararın etkisiyle, kibir ve kurum saçan tavırlar yerine iç ve dış politikaya soğukkanlı ağırbaşlılığın gerektiği daha iyi anlaşılır.


Popülizm yapmak yerine aklıselimi halka anlatacak sabır ve sorumluğu görmeye başlayabiliriz artık başbakan ve hükümetinden.

* * *

WASHİNGTON’daki nükleer silahların sınırlandırılmasıyla ilgili toplantının kenarında Ermenistan meselesiyle ilgili yeni formüllerin gündeme gelmesi bekleniyor.

Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev’in de hazır bulunması halinde Washington buluşması daha da anlam kazanabilir.

Haberin Devamı


Ama İran ile ilgili can alıcı konuların tartışılacağı bu toplantıya katılmak da kendi başına önemli.


Üstelik de İran’a yaptırımlara en fazla karşı çıkan Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Hu Jintao’nun katılacağını açıklamasından sonra bu toplantının bölgemizle ilgili çok önemli sonuçlara yol açabileceği ortadayken. 


Büyükelçi Tan’ın görevine dönüşü de, Başbakan’ın 12-13 Nisan’da Washington’a gitme kararı da doğru adımlar.


Geri adım atabilmek hatada ısrar etmekten daha iyidir.


Keşke Başbakan, bu esnekliği iç politikada da gösterebilse. 

Yazarın Tüm Yazıları