Doğanın mesajları

Her gün geçtiğiniz yola ne kadar dikkat ediyorsunuz? Çok iyi bildiğiniz için bakmadan, dikkat etmeden mi geçiyorsunuz?

Büyük çoğunluk hiç dikkat etmeden gidiyor. İnsan ancak bilmediği zaman dikkat eder, tetikte ve hazırlıklı ilerler. Bildiği zaman dikkat etmeye gerek yok. Fakat, her gün geçtiğiniz yol gerçekten aynı yol mudur?

Elbette ki, aynı değildir. Her şey gibi yol da değişmektedir. Ve siz, bunun farkına varmazsınız. Dikkat etmediğiniz için görmezsiniz. Olağan görüntülerin arasında meydana gelen olağandışı bir şey gözünüze çarpmaz. Çünkü, dikkatiniz geçtiğiniz yolun dışında kimbilir nerelerdedir. Aklınız, belki evinizle ya da işinizle ilgili bir soruna takılıp kalmıştır, bir konuyla meşguldür ve yolu görmez.

Yol mesajlarla doludur. Ve, bu mesajlar, o günün nasıl geçeceğinden tutun da sizin içinde bulunduğunuz durumun nasıl gelişeceğine kadar pek çok konuda bilgi verir. Fakat ne yazık ki, kişi bunların farkında değildir. Farkına varsa bile anlayamaz.

Eski Mezopotamyalılar, doğada ve insan hayatında görülen alışılmışın dışında, garip ya da beklenmedik her türlü olayı bir tür kehanet olarak değerlendirmişler. Kişinin karşılaştığı olaya göre, mutlu ya da mutsuz bir geleceği yorumlayabilirlerdi. Aslında, tarihin ilk dönemlerinde doğayla iç içe yaşayan insanların, çevrelerinde bulunan her şeyden bir anlam çıkartarak yaşadıkları biliniyor. Örneğin, hayvanların hareketine bakarak, deprem olacağı ya da fırtına çıkacağına dair kehanetlerde bulunup önlem almaya çalışmış, bulutların, ağaçların, suyun kendilerine verdiği mesajları değerlendirmişler.

Bugün dahi, çevrelerine karşı son derece duyarlı, atalarının öğrettiklerini uygulayan insanlar bulunuyor. Daha çok doğanın içinde yaşayan insanların, toprak, hayvanlar, gökyüzü ve bitkilerin kendilerine ilettiği mesajları anlayabiliyorlar. Mesajlar geleceğin bilgisini taşıyor ve bu bilgiye sahip olmak, mutluluğu belirliyor.

Dikkatinizi ve anlayışınızı yükselterek siz de mesajları görebilecek ve yorumlayabilecek duruma gelebilir, sizin için beliren işaretlerin farkına varmaya başlayabilirsiniz. Anlamak için, istemeniz yeterli... Tabii bu isteğin gönülden olması gerekiyor. Gözlerinizi, kulaklarınızı, bütün duyu organlarını tamamen açık tutmalı, düşüncelerinizi ise serbest bırakmalısınız. Yani etrafınıza kayıtsız, şartsız bakmayı, gördüklerinizden heyecan duymayı öğrenmelisiniz.

Bu duruma kısaca yaşamak diyebiliriz. Yaşamayı öğrendiğiniz zaman, mesajları da görmeyi öğreneceksiniz. Böylece, merak ettiğiniz ve içinizde sıkıntı duygusu uyandıran "ne olacağını bilememe" endişesinin üstesinden "bilerek" geleceksiniz.

Gizli projeler yapılacak

Gizli potansiyellerin uyandığı bir gün. Ancak durum değiştirici etkiler veya olaylar meydana gelmeyecek. Çünkü Ay bugün görünmüyor. İçselleşmek, derinleşmek ve geçmişin karanlıklarını araştırmak için uygun bir zaman. Öğle saatlerinde sürprizler etkileyici olsa bile özgür olmak veya isteklerin ortaya konulmasını zorlaştıran alışkanlıklardan kurtulmak gibi duygular uyanacak. Yeni bir girişimde bulunmak için uygun bir gün değil, fakat kendinizi yenilemek için gizli projeler yapabilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları