Demir Özlü’nün mektubu ve aynasız tarih

RESMİ tarihle yüzleşenler her şeyin, herkesin hesabını sorarken 1923 ile 1991 yılları arasında her vesileyle kökü kazınan solcuların ve komünistlerin hesabını nedense sormazlar.

Dün elli yıllık bir arkadaşımla bu konuyu konuşurken, "Biliyor musun, dedi, sağcıların yıllarca ’kökü dışarıda’ dediği komünistlerin ve TKP’nin SSCB arşivinde hiçbir ciddi arşivi ve gizli dosyası çıkmadı. Türk komünistlerinin kökü dışarıda olduğunu kanıtlayacak hiçbir belge yok. Ama Türk sağcılarının kökü dışarıda olduğunu kanıtlayacak kim bilir binlerce belge vardır yabancı arşivlerde. Komünistlerin kökü dışarıda olsaydı mutlaka iktidara gelirlerdi. Nitekim kökü dışarıda sağ her zaman iktidarda 1950’den bu yana!"

KİMİN KÖKÜ DIŞARIDA?

Yıllardır İsveç’in başkenti Stockholm’de yaşayan, bizim kuşağın en önemli yazarlarından Demir Özlü’nün bana gönderdiği mektubu konuşuyorduk ortak arkadaşımızla. Yukarda aktardığım çarpıcı cümleyi söyledi ve "Kimin kökü dışarıda?" diye sordu.

Demir Özlü, Demokrat Parti ve Adnan Menderes dönemiyle hesaplaşan yazılarımdan heyecanlanmış, şöyle yazıyor:

"Bugün de yazdığın konuda çok önemli bir şey ihmal ediliyor. Demokrat Parti 1951’de ABD McCarthy’cilerine yaranmak ve ABD’den para koparmak için 167 komünisti tevkif etti. Ortada hiçbir delil ve eylem yoktu. Sadece Zeki Baştımar’ın Paris’teki sol eğilimli gençlere yazdığı bir mektup 22 yaşındaki bir kızın seyahat çantasında bulunmuştu. Abdülkadir Demirkan’ın (Vedat Türkali’nin) subay öğretmen olmasından yararlanarak onları askeri mahkemeye sevk etti. Bu aslında aydın tevkifatıydı. Duruşmalar gizli yapıldı. Yargılama devam ederken 141-142. maddelerin kapsadığı cezayı beş misli artırdı?"

Demir Özlü
tarihle yüzleşme meraklılarını, Demokrat Parti iktidarının yaptığı solcu aydın kırımını incelemeye davet ediyor. 1950 öncesi tek parti diktatoryasıydı. Kabul! Peki 1950-1960 arası o dönemden daha beter diktatorya değil miydi? DP diktatoryasının önde gelen tanıklarından Çetin Altan, 1948 yılı Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kıyımını anımsıyor da 1951 tutuklamalarını aklına bile getirmiyor (Milliyet, 14 Kasım 2007). Hayret!

Bakın kimler var 1951 tevkifatı kurbanları arasında: Abdülkadir Demirkan (Romancı Vedat Türkali), Şair Enver Gökçe, Sevim Tarı (Belli), birkaç gün önce toprağa verdiğimiz "büyük sosyolog" Mübeccel Kıray, Şair Arif Damar, Romancı ve Aktör Kemal Bekir (Özmanav), Şair Ahmet Arif (Önal), Ruhi Su, Halil Berktay’ın babası Erdoğan Berktay, Orhan Suda, İlhan Başgöz, Ulvi Uraz, Selçuk Uraz, Ajlan Sayılgan, Nejat Özon, Şair Şükran Kurdakul, Behice Hatko (Boran), Mihri Belli... Tamamı 184 emekçi, aydın ve sanatçı. Birkaç berat ve 2-10 yıl hapis ve sürgün!

BİR HUKUK BAŞYAPITI

Bir numaralı sanık Zeki Baştımar’ın (Yakup Demir) mahkemede yaptığı savunma bir hukuk başyapıtıdır. (1951 TKP Tevkifatı, BDS Yayınları). Demokrat Parti, NATO’ya girebilmek için 184 vatandaşımızı bit gibi ezmekten çekinmemiş ve bu yöntemi başı sıkıştığı zaman, ABD’den para sızdırmak gerektiğinde sık sık kullanmıştır. Efendiler, buyurun yüzleşmeye!
Yazarın Tüm Yazıları