Cahide kapanıyor

İstanbul gece hayatı müdavimlerine kötü bir haber vereyim; İzzet Çapa şehrin gözde eğlence mekanı Cahide’yi kapatma kararı aldı.

14 Şubat’ta büyük bir Sevgililer Günü partisi olacak Cahide’de, 16 Şubat gecesi de son kez kapılarını açacak İstanbul’un ünlü gece kulübü.

"Küçük bir estetik operasyona gidiyorum. Bir başka bahara görüşmek üzere - Cahide" yazılı ilanlar verecekmiş gazetelere İzzet Çapa...

Her gece tıklım tıklım olan, İstanbul’un en çok iş yapan kulübü aniden niye kapanır ki?

"Heyecanı yok, performansından memnun değilim" dedi İzzet Çapa...

Bilirim, İzzet kendisini, ekibini, müşterisini heyecanlandırmayan şeyi her gece önüne milyarlar dökseniz yapmaz...

Bu yüzden de hiçbir işletmecinin yapamayacağını yapıyor ve her gece kapısında kuyruk oluşan, gece hayatının en popüler mekanı Cahide’yi, en çok iş yaptığı dönemde sezonun ortasında kapatıyor.

Sırf performansından memnun olmadığı için...

İzzet’in gece hayatındaki başarısı da bu galiba, paradan önce başka kıstaslarının olması.

Cihangir kafeleri

Deniz Akkaya, Cine City programında Kemal Hamamcıoğlu’nun sorularını yanıtlarken "Cihangir kafelerine sıkışıp kalanlardan oyuncu olmaz" demiş.

Haklılık payı var, bugün Cihangir’de hangi kafeye gitseniz ünlü bir simaya rastlarsınız.

11 yıl önce Cihangir’e yerleştiğimde bir tek Kahvedan vardı, semtin ilk kafesi...

Şimdi her sokakta bir kafe var, bazıları önünde paparazzilerin bekleyeceği kadar popüler.

İşin ilginci durmadan da kafe açılmaya devam ediyor. Bu gidişle semtin simgesi kedinin yerini, kafeler alacak.

Geçen hafta Symrna’yla Porte’nin arasında Olivia açıldı, şimdi üç kafe yan yana... İstiklal’in meşhur Kaktüs’ü, Cihangir Caddesi’nde de yer açtı.

Eskiden Erdal Tosun’un işlettiği kafe Nar adıyla yeniden hizmet vermeye başladı. Susam Kafe’nin 20 metre ilerisinde White Mill adıyla yeni bir mekan önümüzdeki hafta açılacak.

Yani Cihangir’de bir ay içinde açılan yeni kafe sayısı dört...

Deniz Akkaya’nın söylediği doğru çıkacak, bu gidişle her oyuncuya bir kafe düşecek semtte.

Hakkari’ye kapalı spor salonu...

Geçen ay Hakkari’ye gittiğimizde lise öğrencilerinin, özellikle de kız öğrencilerin en büyük talebi bir kapalı spor salonu olmuştu.

"Burada kış uzun, açık havada spor yapamıyoruz, bizim spor sahasının üstünün kapanması için bir şey yapamaz mısınız" demişti kız öğrenciler.

"Madem internet kullanıyorsunuz, bu talebinizi köşe yazarlarına da yazın, internet sitelerine de... Sesinizi duyurun, buraya bir kapalı salon yapalım" demiştim.

Kutsal Damacana filminin yapımcısı Şenol Zencir de, kapalı spor salonu yapılması için işadamı arkadaşlarıyla görüşeceğini ve gerekli parayı toplamak için çalışacağını söylemişti.

Önceki gün Hakkarili bir öğrenciden mail aldım; "Cengiz abi burada kış bastırdı, kapalı spor salonunu hatırlatmak istedik" diyor...

Şenol’a açtım, İzmir’den çocuklar için oyuncak göndermiş, "Spor salonu için de işadamlarıyla görüşüyorum" dedi...

Yılmaz Erdoğan da söz verdiği gibi kitapları, BKM filmlerini göndermeye başlamış öğrencilere. Bir spor sahasının üstünü kapatmak kaça mal olacak ki...

Şu işe bir omuz atsak, işadamları, yöneticiler, medya olarak, Hakkarili öğrenciler kapalı bir spor salonuna kavuşur mu acaba?.

Carla Bruni şarkıları

Neredeyse sadece Sarkozy’nin aşığı, yeni karısı, seksi pozlar veren eski manken olarak belleğimize kazınıyordu ki geçenlerde bir radyoda Quelqu’un M’a Dit adlı şarkısını dinledim Carla Bruni’nin...

Sarkozy’yle fotoğraflarda öpüşen değil, huzur veren sesin sahibi, akustik gitarıyla çok güzel şarkılar söyleyen bir kadındı dinlediğim.

2004’te Fransa Müzik Ödülleri’nden en iyi şarkıcı ödülü aldığını, 2006 Torino Kış Olimpiyatları’nda İtalyan bayrağı taşıdığı görüntülerini hatırladım.

Haksız şekilde sadece "Sarkozy’nin sevgilisi" muamelesi görse de, ben Carla Bruni şarkıları dinlemeye başladım.
Yazarın Tüm Yazıları