Bir orta yaş hırsızı: Osteoporo

Osteoporoz ilerleyen yaşla birlikte sık rastlanan sağlık problemlerinden biri...

Daha çok kadınları tehdit eden bu hastalık, kemik yoğunluğunun ve sağlamlığının yavaş yavaş azalmasıyla ortaya çıkıyor.

u haftayı son yılların en çok konuşulan sağlık sorunlarına ayırdık. Dün "reflü" sorununa değindik, bugün ve yarın osteoporoz ile devam ediyoruz. Sağlıklı bir yaşlanma yolculuğu düşünenlerin - özellikle kadınların- bu önemli sağlık sorununa dikkat etmeleri gerekiyor. Osteoporoz ilerleyen yaşla birlikte sık rastlanan sağlık problemlerinden biri... Yaşlandıkça, kemik yoğunluğunun ve sağlamlığının yavaş yavaş azalmasıyla ortaya çıkıyor. Kemik kütlesindeki kaybın ve kemik kırıkları riskinin çok arttığı bir hastalık. Osteoporotik kemik; normalden daha gevrek, gözenekli ve kırılgandır.

Osteoporozun kemik kırılma riskini artırdığını, kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlandığını ve ağrılara, yaşam kalitesinin bozulmasına, işgücü kaybına, sakatlıklara neden olduğunu çoktan duymuş olmalısınız. Bir kadının osteoporoz nedeniyle kalçasını kırma riski; meme, rahim ağzı ve yumurtalık kanserlerine yakalanma risklerinin toplamından daha yüksektir. Osteoporoza bağlı kırıklar çoğunlukla omurga, kalça ve bilektedir. Özellikle ileri yaşlarda görülen osteoporotik kalça kırıklarında, her beş kişiden biri bir yıl içinde ölmektedir. Yaşayanlar ise yatağa ve başkalarına bağımlı kalmaktadır. Tüm bunlardan anlaşılacağı gibi, osteoporoz önemli bir sorundur. Yaşam kalitenizi bozabilir, yaşamınızı tehdit edebilir. Risk faktörleri bilinir, erken dönemde gerekli önlemler alınabilirse osteoporozdan korunabilirsiniz.

BESLENMEYE DİKKAT

Osteoporozla mücadelede beslenmeniz son derece önemlidir. Gıdalarla yeterli kalsiyum almanız, kuvvetli ve sağlıklı kemiklere sahip olabilmenizin ilk adımıdır. Yaşamınız boyunca, farklı dönemlerde farklı miktarda kalsiyuma ihtiyaç duyarsınız. Gıdalarla yeterli miktarda kalsiyum tüketmiyorsanız, kalsiyum desteklerinden yararlanabilirsiniz. Kalsiyum destekleri genellikle iyi tolere edilir ve düzenli kullanıldıkları takdirde, emilimleri kolaydır. Bazen kabızlığa yol açsalar da su içimi artırılıp, bol lifli besinler tüketmekle bu sorun çözülebilir.

Kalsiyum destek tedavisi, kemik kaybınızı yavaşlatabilir ancak tamamen durduramaz. Bu nedenle, sadece ilave kalsiyum almanız da sorunun çözümü için yeterli değildir. Diğer tedavi araçlarından nasıl ve ne zaman yararlanacağınıza doktorunuz karar verecektir.

NASIL TEŞHİS EDİLİR

Kemik yoğunluğu testinde kemiklerinizin kalınlığı ve yoğunluğu ölçülür. En yaygın kullanılan test tipi DEXA’dır (dual energy x-ray absorptiometry) Güvenli ve acısız olan bu testte bir masanın üzerine yatarsınız ve bir makine sizin üzerinizden hareket eder. Bu test 30 dakika ya da daha az sürer. Testin sonucunda kemik yoğunluğunuz, sizin yaşınızdaki ve cinsiyetinizdeki bireylerinkiyle ve genç insanlarınkiyle karşılaştırılır.

DEXA, bir kerelik bir test olmamalıdır. Bu teste hangi sıklıkta ihtiyaç duyduğunuz kemik yoğunluk durumunuza bağlıdır. Eğer ana testin sonucu iyiyse doktorunuz 3-5 yılda bir yaptırmanızı tavsiye edebilir. Kemik yoğunluğunuz düşükse, osteoporoz için diğer risk faktörlerini taşıyorsanız (predsone kullanımı, sigara içmek, ailede osteoporoz hikáyesi vb) ya da osteoporoz tedavisi görüyorsanız yılda 1-2 kez bu testi yaptırmanız gereklidir.

45 yaş civarında bir kadınsanız kemik yoğunluğunuzu izleme ihtiyacı başlamış demektir. En doğru yol, kemik ölçümlerinizin ne sıklıkta yapılacağını doktorunuzun belirlemesidir.

İŞTE KORUNMA YOLLARI

Osteoporoz nedeniyle zayıflayan kemiğin tamamen düzelmesini sağlamak çok güç olduğundan, osteoporozun gelişmesini önlemek, en az tedavisi kadar önemlidir. İşe önce bazı yanlışlarınız varsa onları düzelterek başlamalısınız:

Sigara içmeyin: Sigara kullanımı kemik kaybını artırır. Yaşam süresince, günde bir paket sigara içilmesi kemik kütlesinde yüzde 5-10 kayba yol açar.

Fazla alkol kullanmayın: Alkolün az miktarı zarar vermeyebilir, ancak uzun süreli alkol kullanılması osteoporoz riskini yükseltir. Alkol hem kemikte kalsiyum kaybını artırır, hem de düşmelere neden olup kırıkları kolaylaştırarak riski çoğaltır.

Kafeinden uzak durun: Fazla miktarda alınan kafein, kemikler için zararlıdır. Günde beş fincandan fazla kahve ve kafein ihtiva eden içecek tüketilmemelidir. ealtinel@yasasinhayat.org

Dr. Evren ALTINEL

Bu hastalıktan neden korkuyoruz

Osteoporozun sonucu, kemik kırılganlığının artmasıdır. Kemik kütlesi, küçük bir travma veya düşmeyle bile kırık oluşacak düzeyde azaldığında sorun en ileri düzeydedir. Osteoporoza bağlı kırıklar en çok omurga kemiklerinde, kalça, bilek, kol ve kalçada oluşur. Osteoporotik kırıklar için mutlaka düşme gibi bir travma gerekmez. Öksürme, aksırma, yük taşıma gibi işlerde bile kırık oluşabilir. ehattat@yasasinhayat.org

Dr. Ece

HATTAT


Kalsiyum desteklerinden nasıl faydalanacaksınız

Kalsiyum desteklerini iki eşit dozda yemekler arasında ya da tek dozda akşamları kullanmanızı öneriyoruz. Yaşlı insanlarda mide asidi yokluğu ya da azlığı bazı kalsiyum tuzlarının emilimini azaltmaktadır. Örneğin kalsiyum karbonatın emilimi, mide asidi yoksa yetersizdir. Yemeklerde salgılanan mide asidinden yararlanabilmeniz için kalsiyum karbonatı yemeklerle birlikte kullanmalısınız. Kalsiyum sitrat formu mide asidinden etkilenmeden emilir. Mide asit salgılanmasında azalma varsa kalsiyum sitrat kullanmanız uygun olur.

Osteoporozun tedavisi

mümkün mü


Osteoporoz tanısı konulduğunda, hastalığın ilerlemesini engellemede ve kemikleri güçlendirmede yardımcı olabilecek tedavi yöntemlerinden yararlanılır. Osteoporoz tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erken tanı tedavinin başarısını çoğaltır. Hangi tedavi araçlarından yararlanılacağı kararını doktorunuza bırakmalısınız. Osteoporoz tedavisi uzun sürelidir. Belirli aralıklarla yapılan kontrollerle tedavinin etkinliği değerlendirilmelidir. Tedavi seçenekleri şunlardır.

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için:

Tel: (0212) 236 73 00

Haftasonu planınız var mı

1400 kalorilik diyet yapıyorum. İşim nedeniyle ayda 1 diyetisyene kontrole gidebiliyorum. Öğle ve akşam etli sebze yemeği ve yoğurt, aralarda meyve yiyorum. Sabah peynirli veya tahıllı kahvaltı yapıyorum. Haftasonu aktivitelerinde nerelere gidebilirim ve ne tercih etmeliyim?

Havalar ısındı... Yaz gelince hafta sonu buluşmaları da artıyor, kendimizi dışarıya atıyoruz.. Anladığım kadarıyla diyetle kilo kaybı devam ediyor... Hafta sonlarını zenginleştirerek diyeti renklendirmek güzel bir fikir fakat bu kilo kaybını biraz yavaşlatabilir. Yavaş da olsa kilo kaybını bu şekilde diyetten sıkılmadan sağlayabilir ya da güzel havalara biraz da yürüyüş ekleyerek kilo kaybının yavaşlamasına engel olabilirsiniz. İşte gidebileceğiniz yerler ve seçenekleriniz... Ben başlıyorum, siz de ekleyin!

PİKNİKTE: Izgara balık veya tavuk.. Yanında bol salata! Ve bol hareket! Topunuzu almadan pikniğe gitmeyin..

KEBAPÇI: 1 porsiyon tavuk şiş ve yanına bol salata veya sebzeli bir kebap (alinazik mesela) Üzerine tereyağı dökmeden! Yemek öncesi meze istemeyin.

BALIKÇI: 1 porsiyon levrek ve yanında bol yeşillik... Mezelerden uzak durun ve üzerine tatlı yerine meyve isteyin!

MAKARNA YEMEYE GİDİN: Ama... Salçalı, bol baharatlı, kıymalı yerine, az yağlı sos ile hazırlanmış, hatta mümkünse sebzeli bir makarna tercih edebilirsiniz.. Yanında mutlaka yağsız salata isteyin!

n (devam edecek)
Yazarın Tüm Yazıları