Ben arınırken...

Uzun zamandır oğlandan ayrı bir program yapmamıştım. Geçen haftasonu için bir değişiklik yapmaya karar verdim, arınmaya gittim.

Aydın’ın Davutlar köyünde Natur-Med diye bir yer burası. Doğal tedavi ve kaplıca kür oteli. Bir sürü farklı rahatsızlık burada tedavi edilebiliyor ya da dinlenmeye, sağlıklı birkaç gün geçirmeye, az ve sağlıklı beslenip vücudunuzu korumaya da gidebiliyorsunuz. Burası, insana kendi kendinin doktoru olmayı öğretmek isteyen bir yer.

Son zamanlarda hemen her yere Sinan’la gitmiştim. Ama burada kendime biraz zaman ayırmak, 41 derecelik silisyumoksitli suya girmek, sabahın altısında dağda yürüyüş veya nefis bir masaj için, Sinan’ı birilerine satmak durumundaydım. Tabii ki bu görev babaya ve anneanneye kaldı. Daha çok babaya. Ben de bu durumdan ekstradan mutluyum tabii. Çünkü böylece baba-oğul daha çok şey paylaşacak. (Açıklaması: Oğlan bana yaptıklarının bir kısmını babaya da yaparsa, baba gün boyunca benim ne çektiğimi belki anlar biraz. Bana sürekli "Oğlumu ağlatıyorsun" demeyi bırakır...)

Uçaktan inip oraya ulaşmak üzere arabaya bindiğimde, yolda kendimi çok yalnız hissettim. Pencereyi açıp rüzgarın yüzüme vurmasının keyfini çıkarmak yerine "oğlum" krizine girdim. Bunu daha önce de dedim, bakın yine diyorum. Bir anne olarak, çocuklarımızı ne kadar çok seversek sevelim, biraz ayrı durmamız gerekiyor. Orada Madlen adında bir arkadaşım oldu. Çocuk değil ama köpek sahibi biriydi. Bana eşiyle beraber köpeğe çok fazla sevgi verdiklerini, bu yüzden köpeklerinin başka köpeklere yanaşmayan, sokağa çıkmayan; üç gün aç kalsa bile, bildiği iki yerden (ev ve ofisleri) başka bir yerde yemek yemeyen bir hayvan olduğunu anlattı. Ve çocuklar için de bu durumun çok geçerli olduğunu konuştuk. Evet, onlara sevgi vermek ve bunu göstermek çok önemli ama çocukları geleceğe hazırlamak için bizsiz kısa zamanları da bilmeleri gerek.

Biz anneler için de öyle. Ben yokken oğlumun göz döndürme tikleri yine başlamıştı. Ben ise orada bir şeylerle ilgilendiğim, konferansları dinlediğim, oradakilerle sohbet ettiğim, boş durmadığım sürece iyi idare ettim ama kendi kendime kaldığımda küçük krizlere girdim.

İkinci günün akşamında eve geldim. Bütün gün tembellik yapan ve film seyreden baba-oğul beni karşıladı. Onlar iki gün boyunca hiç kavga etmemişler. Hiç tartışmamışlar. Hiç fikir ayrılığı yaşamamışlar. Baba "hadi yatalım" dediği anda oğlan "tamam" demiş.

Peki neden beni geldiğim gece tam bir saat yatmak için uğraştırdı.

Üstelik bunu yaparken gülüyordu!!!

Sünneti doğar doğmaz mı yaptırmalı, yoksa çocuğun büyümesi mi beklenmeli

Türk toplumunda bir erkeğin en değerli iki anısıdır sünnet ve askerlik. Bu nedenle dost sohbetlerinin en derin noktasında, söz mutlaka döner dolaşır, bir sünnet muhabbetine gelip dayanır. Genellikle ilk saat ya da ilk bisiklet sünnet hediyesi olarak alınmıştır çünkü... Sünnet gelenekler açısından önemli olduğu kadar, sağlık açısından da faydalı bir girişim. Son yıllarda doğar doğmaz sünnet yaptırmaya başlandı. Ama bebekken olmayanlar için de yaz ayları en çok sünnet yapılan zaman. Peki, toplumumuzda genel olarak ilkokul çağında yaptırılan sünnet için en doğru yaş hangisi? Doğar doğmaz mı yaptırılmalı, yoksa çocuğun biraz daha büyümesi beklenmeli mi? Anadolu Sağlık Merkezi’nden Üroloji Uzmanı Dr. Abdurrahman Özgür anlatıyor.

EN UYGUN DÖNEM BİR İKİ GÜNLÜKKEN

Sünnet penis ucunu örten derinin cerrahi olarak alınmasıyla penis ucunun açığa çıkarılması işlemi. Türkiye’de sünnet zamanını belirlerken daha çok örf ve adetlerin dikkate alındığını ifade eden Dr. Abdurrahman Özgür, en uygun zamanın yenidoğan dönemi olduğunu söylüyor.

"Yenidoğan döneminde sünnet derisinin uç kısmı daralarak, bebeğin idrar yapmasını güçleştirebilir. Buna bağlı olarak yenidoğan döneminde görülen idrar yolları iltihabı ortaya çıkabilir. O nedenle bebek henüz 1-2 günlükken yapılan sünnet, yaşanabilecek enfeksiyon riskini azaltır."

Özgür’ün önerisi, çocuk doğduktan sonraki 24-48 saat arasındaki zaman diliminde sünnetin yapılması. Çünkü çocuk herhangi bir anestezi almıyor. Bölgesel uyuşturmayla ameliyat yapılıyor ve 20 dakikada her şey olup bitiyor. Doğumdan kısa süre sonra olduğu için yaranın iyileşmesi çok daha hızlı oluyor. Bebek 3. günden itibaren yıkanabiliyor ve bir hafta içinde her şey tamamlanıyor.

Özgür, herhangi bir sağlık problemi (tekrarlayan idrar yolu iltihapları, idrar yapma zorluğu gibi) olmayan çocuklarda sünnet zamanının ailenin isteğine göre belirlenebileceğini ekliyor. Ancak altı aya kadar lokal anesteziyle yapılan sünnet, altı aydan sonra genel anestezi altında yapılmalı, diyor. Çünkü genel anestezi, hem ameliyatın güvenliği açısından, hem de çocuğun sağlığı açısından daha fazla tercih ediliyor.

YA 2 YAŞINA KADAR YA 6 YAŞINDAN SONRA

Dr. Özgür’ün bir de uyarısı var: Sünneti iki yaşından önce veya altı yaşından sonra yaptırmalı. Çünkü 2-6 yaşları arasında yapılan sünnet çocuğu psikolojik açıdan olumsuz yönde etkileyebiliyor. Çocukta "kastrasyon fobisi" gelişebiliyor. Çocuk sünneti penisin kesilmesi gibi düşünüp, bunu da baba tarafından cezalandırılma olarak algılayabiliyor. Ailelere, eğer iki yaşına kadar yaptırmamışlarsa, altı yaşından sonra yaptırmaları söyleniyor.

Sünneti yenidoğan döneminde yaptırmayı düşünüyorsanız, bunu doğum yaptığınız hastaneyle önceden konuşabiliyorsunuz. Böylece bebek doğduktan sonra normal tarama ve testlerin dışında sünnet için gerekli testler de yapılabiliyor.

Olabilecek riskler ailelere anlatılıyor; ufak tefek kanamalar, penis uç kısmında sünnet derisininsıyrıldığı bölgelerde kanama ve bunun bir sonucu olarak ilerleyen yıllarda idrar çıkış deliğinin uç tarafında daralma olabileceği söyleniyor. Bu riskler sadece yenidoğan bebeklerde değil, erişkin yaşlarda da söz konusu olabilen riskler.

HANGİ DURUMLARDA ERKEN YAPILMAMALI

Prematüre (erken doğum) doğanlara, dış idrar deliği penis ucuna değil de daha geriye açılmış olanlara, inmemiş testisi olanlara, yüksek ateş ile seyreden hastalığı olanlara, ailesinde hemofili olarak belirtilen kan hastalığı olanlara, erken dönemde sünnet önerilmiyor.

KOMPLİKASYONLARDAN  KORUNMAK İÇİN

Oluşabilecek komplikasyonlardan korunmak için sünnet mutlaka, sünnet konusunda tecrübesi olan doktorlar tarafından gerçekleştirilmeli. Sünnet bir ameliyat gibi kabul edilip hazırlıklar bu yönde yapılmalı. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir: Kanama, kesi bölgesinde iltihaplanma, peniste yaralanma, dış idrar kanalında daralma, deride yapışıklıklar olabilir. Sünnet toplumda basitmiş gibi algılanıyor, ancak unutulmamalı ki, yanlış sünnetten dolayı penisin taç kısmının tamamen koptuğu vakalarla da karşılaşılıyor.

SONRASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Sünnet sonrası kanamanın devam etmesi, sünnetten 6-8 saat sonra çocuğun çişini yapmaması, glans (penis uç bölgesi) çevresindeki kızarıklık ve şişliğin 3. ve 5. günlerden sonra azalmaması, sarı renkte akıntı veya zar tabakasının varlığının devam etmesi durumunda bir sorun var demektir. Bu durumda hemen doktora başvurmak gerekir.

ANNEMİN KÖŞESİ

Uzun zamandır ihmal ettim yine annemi. Annem bu arada tam gaz divalığa devam ediyor. Geçen sabah bana mail attı. Evvelsi gece gittiği konserde ünlü mezzosoprano Cecilia Bartoli’yle kıyafetlerinin birbirlerine çok benzediğini söyledi. Bundan dolayı çok mutluydu. Kendisinin de Maria Callas’a ne kadar benzediğini hatırlattı bana. Kadının içinde ağır şarkıcı olmak varmış sanırım. Aynı gecede bu kadar benzer kıyafeti giymiş olmaları hoş bir tesadüf tabii. Annemin içindeki doğal "diva"lığın göstergesi. Hiç unutmam, ben de yıllar önce Pulp Fiction filmi çıktığında, afişinde Uma Thurman’ın taktığı kolyenin aynısına sahiptim. Ondan önce almıştım. "Vaaay" demiştim kendi kendime, "Aynıyız!" O gün bu gündür hep severim o kadını...
Yazarın Tüm Yazıları