Ankara’da bir seminer

Serin bir bahar sabahı. Yağmur yağacak gibi görünüyor ve belki bir yerlere yağıyor.

Öğlene kadar bütün işlerimi bitirmeliyim. Yoksa öğleden sonra Ankara’ya giden uçağı kaçırabilirim.

Arada bir görünen güneş sanki bana "yapabilirsin" diyor ve nihayet Sabiha Gökçen Havaalanı’na doğru yola çıkıyorum. Trafik var. Telaşlanıyorum ve tam bu sırada gökkuşağının oluşmaya başladığını görüyorum. Bütün endişelerimden sıyrılıp asistanım Ümran’a "Bu bir işaret" diyorum. Her şey çok güzel olacak!

Ankara’da bizi güneşli bir hava karşılıyor. Pırıltılı gökyüzü bütün karışıklıkları siliyor ve kendimi müthiş iyi hissediyorum. Son derece sakin ve keyifliyim. Ve bu keyfimi hiçbir şeyin kaçırmasına izin vermeyeceğim. İşte, sır burada. İnsanın duyguları, yaşayacaklarını belirliyor. Ben güzel duygular içindeyim. Bu demektir ki, her şey yolunda gidecek!

Ankara Hilton Oteli’ne doğru gidiyoruz. Ertesi gün yöneticiler ve yönetici asistanlarından oluşan bir gruba seminer vereceğim. Çok heyecanlı ve telaşlı olmam gerek. Fakat bende telaştan eser yok. Seminer saati geliyor ve çok güzel bir kalabalığın beni beklediğini görmek heyecan uyandırıyor.

Üst düzey yöneticilerin ve yönetici asistanlarının katıldığı seminer çok güzel bir kalabalıktan oluşuyordu. Doğrusu böylesine bir katılım beklemiyordum. Aniden yaşam enerjimin yükseldiğini hissediyorum ve konuşmaya başlıyorum.

Astrolojinin felsefesi ve gelişim sürecinin ardından Haziran ayının zor bir dönem olmakla birlikte aynı zamanda insanların içsel potansiyellerini keşfedecekleri fırsatları da içinde barındırdığını anlatıyorum.

Dakikalar ilerledikçe ilginin yoğunlaştığını görmek, bildiğim ne varsa hepsini anlatmak için beni harekete geçiriyor. Dünyanın içinde bulunduğu süreç ve bu sürecin içinde bulunan Türkiye ve asıl olan "insan"ın bu değişim sürecini nasıl yönlendireceği konusuna astrolojik açıklamalar getirirken, 2008 yılına kadar çok önemli bir zamanın içinde bulunduğumuzdan söz ediyorum. Ve tabii ilişkiler ve aşk, seminerin önemli bölümünü oluşturuyor.

Artık konuşmayı bitirmem gerektiğini hissediyorum. Bu seminerin bitme vakti geldi. Tekrar geleceğime söz veriyorum. Anlatacak daha pek çok şey var. Bizleri bir araya getirdiği için Hilton yöneticilerine teşekkür ederek veda ediyorum.

Güven ihtiyacı yükseliyor

Son derece hareketli bir gün. Özellikle iletişime yönelik gelişmeler heyecan uyandıracak. Fakat son derece tedbirli ve kararlı bir tavır sergilenerek ortaya çıkabilecek karışıklıkları dengelemek mümkün olacak. Bugün meydana gelen olaylara daha derinden bakılabilir ve geçmişte yaşanılanların bugün önem kazandığı anlaşılabilir. Güven ihtiyacının yükselmesi ve tedbirli davranmak için güçlü duyguların uyanmasıyla birlikte öfke ve şiddet uyandıran istekler yatıştırılabilir.
Yazarın Tüm Yazıları