Paylaş
Şehrin lezzet duraklarını keşif yolculuğumda dostların bana eşlik etmesini seviyorum.
Ömer Özgüner ve Kamil Çevikalp ile uyumlu bir takım olmuşuzdur hep.
Ömer Özgüner ile neredeyse 25 yıldır dostuz. Gerek edebiyat gerekse de televizyon dünyasında çok iyi bilinen bir isimdir. Karga Seven’da müthiş işler çıkarıyor.
Ertem Eğilmez’in damadı Kamil Çevikalp ise, Arzu Film’in arkasındaki en önemli isimlerden, gerçek bir sinema aşığı.
Şehrin özel restoranlarını birlikte keşfederiz, kitapçılarına uğrarız, edebiyatın nabzını yoklarız, sinema dünyasını konuşuruz.
Ömer enteresan bir kitap okuyor bu aralar: Pera Palas’ta Geceyarısı.
Modern İstanbul’un doğuşunu konu alan Charles King imzalı bir çalışma bu.
Ömer gibi bir dizi uzmanının elinde bu kitapla dolaşması ilgimi çekti. Önümüzdeki günlerde bu kitap, bir dizi olarak karşımıza çıkarsa şaşırmayın.
Deniz Kurbanzade’den
bir göç öyküsü!
Geçtiğimiz günlerde Deniz Kurbanzade’nin doğum gününü kutladık. Hem yeni romanını konuştuk hem de hasret giderdik.
Kurbanzade’nin dördüncü romanı “Çariçe’nin Dikiş Kutusu: Bitmeyen Göç” ilkbaharda okuyucularıyla buluşacak.
Rus asıllı babaannesi Lütfiye Güler’in hayatından yola çıkan Deniz Kurbanzade, bu defa son Rus Çarı Nikola’ya yakın bir aileye mensup Leanora’nın, 1917 ihtilali sonrasında Yalta’dan Tiflis’e, Bakü’ye ve Tebriz üzerinden İstanbul’a yolculuğunu konu ediniyor.
Yakın Türk ve Rus tarihine ışık tutan kitabın önemli bir bölümü de Finlandiya’da geçiyor. Bu yönüyle roman Türk edebiyatında bir ilk olma özelliği taşıyor.
Kurbanzade, romanında Mustafa Kemal’e milli mücadelede Rusya’dan getirdiği mühimmat ile destek olan dedesi Aydınlı Eminzade Mustafa Bey’in Tiflis’te ilk görüşte âşık olduğu babaannesi Maria İvanova ile evliliğini ve döneme damgasını vuran Suadiye Oteli’nin kuruluş hikayesine de yer veriyor.
Gerçek ile kurgu arasında gelişen romanda Kurbanzade, okuru bir tarih yolculuğuna çıkaracak. Yeni yaşına girerken yeni romanının müjdesini ilk kez benimle paylaşan Kurbanzede’nin kitabını merakla bekliyorum.
Taçsız Kral dönüyor!
“Taçsız Kral”, Metin Oktay’ın müthiş hikayesini konu alan 1965 yapımı bir film. Ajda Pekkan, Erol Taş, Metin Oktay, Gönül Yazar, Ayten Gökçer gibi isimlerin oynadığı bir film bu, yönetmeni Atıf Yılmaz.
Metin Oktay’ın mahalle arkadaşlarıyla yaptığı maçlardan Galatasaray’a yükselişine ve unutulmaz bir futbolcu olarak zihinlere adını kazımasına dair bir filmdir.
Bu film, şimdi İKSV ve Arzu Film işbirliğiyle temizlendi ve İstanbul Film Festivali’nde gösterilmek üzere HD kalitesine getirildi. Nisanda yapılacak olan festivalde tüm izleyicilerle buluşacak bu filmi yenilenmiş kopyasıyla bir kez daha seyretmeyi iple çekiyorum. Hem İKSV’yi hem de Arzu Film’i hafızamızı diri tuttukları için de tebrik ediyorum.
Cesur bir öykü
kitabı: Erkek Leşi
Daha çok romanları ve sinema kitaplarıyla tanıdığımız Rıza Kıraç bu defa bir öykü kitabıyla geliyor. 10 yıl aradan sonra gelen bu kitap yazarın dördüncü öykü kitabı. Kıraç’ın, daha önce “Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi”, “Arafta Bir Melek” ve “Annemin Bahçesi” adlı öykü kitapları yayınlanmıştı.
Yazarın dokuz öyküden oluşan ve erkekler arasındaki çetrefil ilişkilere odaklanan “Erkek Leşi” adlı bu son kitabı bir yanıyla “erkek olma halleri”ni inceden deşifre ediyor. Diğer bir yandan toplumun farklı kesimlerinden erkek karakterlerinin hikayelerini ironik bir gerçeklikle anlatırken, konsept bir öykü kitabı niteliğiyle de öne çıkıyor. Yazarın bu yeni öykü kitabını bakalım hangi yayınevi yayımlayacak?
Cihangir ve ev partileri!
Cihangir entelektüel dünyanın merkezi oldu olalı, ev partileri de çok konuşulur oldu.
Geçen hafta Cihangir’de müthiş bir ev partisindeydim.
Partiyi düzenleyen Işıl Cinmen olunca misafirleri de özel isimler oluyor.
Edebiyat, kültür ve sanat dünyasının pırıltılı isimleri partideydi...
Ceren Kumbasar, usta gazeteci Tuğrul Eryılmaz ve kendi sektörlerinde fark yaratmış daha birçok isim.
Mehmet Coşkundeniz’le partide karşılaşmak beni sevindirdi, kitabının yayınlanmasına aracı olmuştum.
Gece boyunca sohbet ettik, eski günleri yad ettik, gelecek planlarımızı konuştuk. Gece Eryılmaz’ın muhteşem dansıyla tamamlandı, tabii bizler de kendimizi dansın büyüsüne kaptırdık bir noktadan sonra!
Işıl bu parti işini biliyor.
Keskin ve hızlı macera: Kübra!
Geçtiğimiz günlerde April Yayıncılık’ın ofisini ziyaret ettim. Hummalı bir çalışma devam ediyordu. 2020’ye hızlı girdiler, şubat ayına da iyi hazırlanmışlar.
Neil Armstrong’tan sonra en çok tanınan astronot Mike Massimino’nun biyografisi bu hafta yayınlanıyor.
Astro Mike’ın kitabı azmin ve cesaretin hikayesi aslında, dipten başlayıp yükseğe ulaşmanın öyküsü.
Massimino uzaydan ilk tweet atan astronot olarak biliniyor!
Dâhi yazar Kurt Vonnegut’un hayata, aşka, savaşa ve barışa dair anlatısı “Ülkesiz Bir Adam” da bu ay raflarda olacakmış.
Beni asıl heyecanlandıran haber ise ödüllü yazar Afşin Kum’un yeni roman haberi oldu. “Kübra” insana ve makineye, akla ve vicdana, inanca ve iktidara dair keskin ve hızlı bir macerayla okurların karşısında bu ay.
Taze fikirleri, işlenmemiş konuları cesurca ele alan yazarları seviyorum, Kübra çok konuşulacak, bu yıla damgasını vuracak romanlar arasında, daha ilk sayfalarından anladım.
Kim ne okuyor?
· Menajer Özgür Aras, “Mesele Ne Kadar İyi Olduğun Değil, Ne Kadar İyi Olmak İstediğin” adlı kitabı okuyor, yazarı
Paul Arden.
· Paris’ten İstanbul’a tatile gelen İlhan Uçkan, Michel Foucault’nun “Cinselliğin Tarihi”ni okuyor.
· Oral Çalışlar, Teyfur Erdoğdu’nun “Fatih Sultan Mehmed”ini okuyor.
· Turkuvaz Kitap yayın yönetmeni Gülenay Börekçi, Ezra Pound’un “Kantolar”ını okuyor.
Paylaş