Paylaş
- Hemşire karakteri azıcık kötülük yapsa... Hemşireler ayaklanır.
- Hamam berbat bir yermiş gibi gösterilse... Hamamcılar Odası ayaklanır.
- İyi ya da kötü herhangi bir pavyon gösterilse... Herkes ayaklanır.
*
Nice diziler vardır ki... Meslek ayaklanmalarına, şehir ayaklanmalarına, oda ayaklanmalarına yol açmıştır yakın tarihimizde.
*
Sen istediğin kadar “Bu bir kurgudur. Hayatı yansıtır. Hayatta iyiler de vardır kötüler de vardır” falan diye mantığa çağır. Dinleyen kim?
*
Bazen de hiçbir şey kötü gösterilmediği halde...
Ayaklanan biri çıkar.
Bakınız: Kanal D’nin yeni dizisi Uzak Şehir’e karşı Yeniden Refah’ın Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin’in ayaklanması.
*
Yüce Meclis’te basın toplantısı falan düzenleyerek ayaklanan Doğan Bekin, “Uzak Şehir dizisi derhal yayından kaldırılmalıdır” diye ferman buyurmuş.
*
Niye derhal yayından kaldırılacakmış Uzak Şehir?
Çünkü Mardin’in değerler manzumesiyle bağdaşmıyormuş.
*
İyi de ortada Mardin’in değerler manzumesini anlatmak üzere çekilmiş bir belgesel yok ki.
Ortada tamamen kurgusal bir hikâye var.
Anlatılan hikâyenin bazı yönleri Mardin’in değerler manzumesine uyabilir, bazısı uymayabilir.
*
İstanbul’un da herkese göre bir değerler manzumesi vardır.
Doğan Bekin’in bu tutumuyla İstanbul’da bırakın dizi ya da film çekmeyi klip bile çekemezsin.
*
Ayrıca Uzak Şehir’i izleyip de acayip beğenen çok sayıda Mardinli var. “Bayıldık bu diziye” diyorlar. “Mardin’in, Midyat’ın tanıtımına çok katkısı olacak” diyorlar.
Bu yorumları yapan Mardinliler de mi Mardin’in değerler manzumesiyle bağdaşmıyor?
Doğan Bekin, onların da yayından kaldırılmasını ister mi acaba?
*
Uzak Şehir’in ilk bölümünün reytinglerine baktım:
Daha ilk bölümünde zirveyi zorlamış dizi.
Yani seyirci, “İşine bak Yeniden Refah. Biz halimizden memnunuz” demiş.
SEZEN AKSU’NUN UZAK ŞEHİR İÇİN YAZDIĞI ŞARKI
NEYSE... Biz Doğan Bekin’i ayaklanmasıyla baş başa bırakalım da daha önemli bir konuya odaklanalım:
Sezen Aksu’nun Uzak Şehir için yazdığı “De Mardin” şarkısına.
*
Dün defalarca dinledim şarkıyı.
Mardin’i, kadınları, tevekkülü, Zümrüdü Anka’yı, kan kınasını falan düşündüm durdum.
*
Rodrigo’nun gitar konçertosuna öyle usta işi sözler yazmış ki Sezen Aksu, şarkıyı resmen Mardinli kılmış.
Aksu’nun yeni keşifleri Tuba Önal ve Sibel Gürsoy ise şarkıyı bin kat daha dokunaklı hale getirmiş.
*
Gelelim sözlere... Şarkının sözleri şöyle:
*
Be Mardin, Nemrut’un çileli yıldızı / Kadınlarının daha kızken ağarırmış kan kınası gür saçları / Aklarmış bütün günahları / De Mardin de hadi / En imtiyazsız, en yok en kayıt dışı / Kaç isyan var, kaç tevekkül, kaç çıbanın başı / Anlatmalı esasını hadi / Ne rızam var ne kaldı gözüm yaşı / De Mardin ben susturulduğun söz hakkınım / Kaydet ki şahidiyim bütün o koparılan kadınların kanı / Kendisini asırlar boyu doğuran o kül Zümrüt-ü Anka’nın.
İZMİR BELEDİYE BAŞKANI’NIN GÖNDERDİĞİ AÇIKLAMA
GEÇENLERDE “Türkiye’nin En Rahat Koltuğu: İzmir Belediye Başkanlığı” diye bir yazı yazmıştım.
Bu yazımla ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay adına bir açıklama geldi.
Uzun bir açıklama. Cevap hakkına duyduğum sonsuz saygı nedeniyle ana fikri bozmadan kısaltarak yayımlıyorum:
*
“Sayın Ahmet Hakan.
Yazınızda tarafınızca eleştiriye konu edilen argümanların ne yazık ki tek bir satırı bile gerçeği yansıtmamaktadır. Eleştiri hakkınıza sonsuz saygı duymakla birlikte yazınızın içeriğinde bulunan kamuoyunu yanıltıcı mahiyetteki asılsız bir takım iddiaların da cevap hakkı kapsamında düzeltilmesini talep etmekteyiz.
Yazınızda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın İzmir Körfezi’nin temizlenmesi konusundaki görüş ve eylemleri hakkında, alıntılanmış tek bir cümleyle yargı oluşturmak gibi bir hataya düştüğünüzü görmekteyiz.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Körfez’in temizlenmesi işini herhangi bir bakanlığa havale etmemekte, üzerine düşenleri eksiksiz yerine getirmekte ve görevden kaçmamaktadır. Sayın Tugay’ın açıklaması görev ve yetki anlamında ilgili bakanlıkların da siyasi açıklamalar yerine kendi sorumluluklarının gereğini yapmasına dikkat çeken bir mahiyettedir.
İzmir Körfezi’nin kirleticileri arasında Ulaştırma Bakanlığı’nın görev alanında bulunan İzmir Limanı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sorumluluğundaki sanayi tesisleri, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı askeri tersane gibi birçok unsur bulunmaktadır.
Ayrıca Körfez tabanındaki milyonlarca tonluk çamurun çıkarılması ve taşınması da merkezi yönetimin yasal ve mali yönden ele alması gereken bir konudur.
Yazınızdaki bir diğer asılsız ifade ise konser organizasyonlarına ilişkindir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi değerli sanatçı Şevval Şam’ın yer aldığı bir konser düzenlememiştir.
Sayın Tugay’ın ‘Tarkan şarkılarıyla mest olduğuna’ ilişkin tespiti hangi bağlam üzerinden oluşturduğunuzu ise tarafınızca açıklanmaya muhtaç bir mizah denemesi olarak değerlendiriyoruz.
Saygılarımızla.”
Paylaş