Sorumluluk robotlarda

Kablosuz ağ teknolojileri alanında faaliyet gösteren Airties, 2004 yılında ABD’den Türkiye geri dönüş yapan Bülent Çelebi ve Metin Taşkın tarafından İstanbul’da kuruldu. Bugüne kadar firmanın ürünleri arasında bulunan modem, router gibi cihazlarda kullanılan yazılımlar sadece İstanbul’daki Ar-Ge merkezinde geliştiriliyordu. Ancak firma, İstanbul’da aradığı özellikteki yazılımcıları bulmakta zorlanmaya başlayınca farklı illere yatırım yapma kararı aldı ve Teknopark İzmir’de bir Ar-Ge merkezi kurdu. İzmir’e yapılan yatırımlar bununla da kalmadı ve cihazların satışa sunulmadan önce test edilebileceği bir de ofis açıldı. İzmir’in Urla ilçesinde açılan ve yazılımların test işlemlerinin yapılması için kiralanan yaklaşık 500 metrekarelik ofislerin özelliği içinde insanların değil sadece robotların çalışıyor olması. Şirketin kendi mühendisleri tarafından geliştirilen robotlar uzaktan 3G teknolojisi kullanılarak kontrol ediliyor. Robotlar, üzerlerinde dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon taşıyıp, farklı odalarda dolaşıyor, Airties cihazlarındaki yazılımlarının düzgün bir şekilde çalışıp çalışmadığını kontrol ediyorlar. Hatta asansörü kullanarak üst katlardaki odalara bile çıkabiliyorlar. Örneğin, evinizde akıllı telefonunuzla video izlerken bir odadan bir başka odaya geçiyorsunuz. Bu sırada bağlantı hızının kopup kopmadığını bu robotlar test ediyor. Test ofisleri sadece Urla’da değil, İstanbul ve Erzincan’da da bulunuyor.

İNSANLAR İŞSİZ Mİ KALIYOR
Tabii, akla hemen “Robotlar insanların işlerini elinden alacak” fikri geliyor. Ancak, Airties Teknoloji Lideri (CTO) Metin Taşkın, durumun hiç de korkulduğu gibi olmadığını aktarıyor. Çünkü, daha önce robotların işini yapan mühendisler, artık bu robotların yazılımını yapıyorlar. Onları uzaktan kontrol ediyorlar. Yani, işlerini kaybetme gibi bir durum söz konusu değil. Metin Taşkın, “Bizim işimizde insanların akıl gerektiren işleri yapması gerekiyor. Robotların yaptığı gibi rutin işlerde ise insana gerek duyulmuyor” diye konuşuyor. Teknolojinin gelişmesi bazı işleri insanların elinden alabilir ancak aynı zamanda çok da iş fırsatı yaratıyor. Örneğin, içinde farklı pek çok yazılım bulunduran akıllı telefonların geliştirilmesi ve yaygınlaşması ile beraber bugün tüm dünyada milyonlarca insan için istihdam doğmuş durumda.

Taşkın, modem, router gibi cihazlardaki donanımların neredeyse tüm firmalarda aynı olduğunu, farkın cihazların içindeki yazılımlarda olduğunu belirtiyor. Bu yazılımlar dünya genelinde yaklaşık 15 milyon Airties cihazında bulunuyor. Cihazların yüzde 90’ı yurtdışında fason olarak ürettiriliyor. Yazılımlar ise tamamen Airties’ın kendi mühendisleri tarafından geliştiriliyor. Taşkın, özellikle yazılım tarafında yapılacak çok fazla iş olduğunu aktarıyor. Yeni bir donanıma geçmek 2-3 senede bir olurken yazılımlar her ay değişiyor. Yeni teknoloji geliştirmek, bunu ürünlerde test etmek ve bu teknolojiyi ürün haline getirmek için her zaman kalifiye mühendislere ihtiyaç oluyor.

İZMİR’E 36 KİŞİ ALINACAK
Airties’ın ürünlerinde kullandığı yazılımlar bugüne kadar sadece İstanbul’da bulunan ve çoğu yazılım mühendislerinden oluşan 130 kişilik bir Ar-Ge merkezinde geliştiriliyordu. Ancak, İstanbul’da yaşam zorlaşmaya, maliyetler artmaya başladı. Bunlardan daha önemlisi ise firmanın ihtiyacı olan ‘embedded’ yani gömülü yazılım yapan mühendisleri İstanbul’da bulabilme ya da farklı şehirlerden İstanbul’a çekebilme konusunda yaşadığı problemdi. Şirketin ürünlerini oluşturan modem, router gibi cihazlarda kullanılan yazılımları geliştiren gömülü yazılım mühendislerini İstanbul’a gelmeye ikna etmek çok zor oluyordu. Bu nedenlerle şirket rotayı İzmir’e çevirdi ve Teknopark İzmir’de bir Ar-Ge merkezi açıldı. Resmi açılışı 20 Mart’ta yapılacak olan bu Ar-Ge merkezine 36 mühendis istihdam edilecek. Burada özellik yazılım ve test mühendisliğine yönelik alımlar yapılacak. Yeni istihdamlarla beraber toplam mühendis sayısı 175’e çıkacak.