Ofisler yaşam alanına döndü

1dk okuma

Çalışanlar, gün içinde zamanlarının büyük bölümünü işyerlerinde geçiriyor. Bunu göz önüne alan şirketler de artık personellerinin sosyalleşebileceği, spor yapabileceği, partiler düzenleyebileceği renkli ofis tasarımlarına yöneliyor.

Haberin Devamı

İK profesyonelleri 1960’ların sonuna doğru ofis tasarımları ile çalışanların verimliliği arasındaki ilişkinin farkına varmaya başladılar. Neredeyse hayatlarının üçte birini iş yerinde geçiren insanların verimliliği, doğal olarak iş ortamındaki atmosferden fazlasıyla etkileniyordu. Hatta bu özel hayatlarındaki mutluluğa da yansıyordu. Şirketler de buradan yola çıkarak ofislerini çalışanların daha verimli ve mutlu olabilecekleri şekilde tasarlamaya başladılar. Kübik ofis, açık ofis gibi farklı alternatifler denendi. Bunlardan hangisinin çalışanların verimini daha çok arttırdığı makalelere, seminerlere konu oldu.

Ofis mobilyaları ve tasarım şirketi Nurus’un Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay, verimliliğin kilit noktasının personelin çalışma ortamlarından aldığı keyif olduğunu söylüyor. Son dönemde İK profesyonelleri de tasarım sürecine dâhil oluyor. Bu durum, ofis tasarımlarının motivasyona etkisine ilişkin farkındalığın arttığını gösteriyor. Çalışma ortamının sağladığı imkânlar, çalışanın mutluluğunu doğrudan etkiliyor.

Özel hayat mı iletişim mi?
Mimari üzerine çeşitli medya yayınları bulunan Architecture Media’nın 2014’te düzenlediği ‘İş yeri, iş yaşamı’ seminerinin ana tartışma konusu çalışanların kübik ofiste mi yoksa açık ofiste mi daha mutlu olduğuydu. İkisinin de avantajları bulunuyordu.

Kübik ofislerde çalışanlar birbirlerinden bariyerlerle ayrılıyor ve kendilerine ait alanları oluyor. Çalışanlar, bu bölümlere sevdiklerine ait fotoğraflar gibi nesneler koyuyor ve alanlarını kişileştirebiliyorlar. Bu onlarda bir çeşit ‘ev’ hissi yaratıyor. Ancak, kübik ofislerde çalışanların birbirleriyle iletişimi çok sınırlı oluyor.

Açık ofislerde ise aradaki bariyerler kalkıyor. Çalışanlar birbirlerini sürekli görebiliyor ve iletişim halinde oluyor. Bu sefer de çalışanlarda sürekli gözetlenme hissi doğuyor. Kişiler, müdürlerinin veya iş arkadaşlarının sürekli kendi hareketlerini izlediğini, arkalarından kendi bilgisayar ekranlarına baktıklarını düşünüp, çalışma ortamlarında mahremiyet olmamasından rahatsız oluyorlar.
Seminerde, ofis tasarımlarının şirketin kültürüne göre düzenlenmesinin en doğrusu olacağı sonucuna varıldı.

Kurumsallaşan değil sosyalleşen çalışma ortamı
e-ticaret sitesi sahibinden.com’un binasına Sahiplex ismi verilmiş. Tasarımda sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş ve yönetim kurulu üyelerinin de katkısı var.

İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güntulu Pamuk, ofisi Ataşehir’e taşınmadan önce tüm çalışanlardan oturdukları yerleri dijital bir harita üzerinde işaretlemelerinin istendiğini anlatıyor. Böylece ulaşım sorunlarının en aza indirilmesi hedeflenmiş.

DJ kabini bile var

İki katlı ofisin merkezindeki kafelerde farklı bölümlerde çalışanlar bir araya gelebiliyor. Bu da şirket içi iletişimi güçlendiriyor. Alt kattaki sportif etkinliklerin yapılabildiği bölüm aynı zamanda 150 kişilik konferans salonuna dönüştürülebiliyor. Ofis içindeki basket sahasında ve masa tenisi alanında çalışanlar gün içinde maç yapılabiliyorlar. Bu katta monte edilen DJ kabini ile şirket içi partiler de düzenleniyor. Üst kattaki 250 mt’lik bir tartan pist ise yürüyüş alanı olarak kullanılıyor.

Yaratıcılığı arttırmak için özel olarak tasarlanan, etrafından suların aktığı ada şeklindeki odada ise çalışanlar kendilerini yağmur ormanlarında gibi hissedebiliyor.

Pamuk, tüm bunların çalışanların bir arada olmasına, fikir alışverişi yapmasına ve streslerini farklı yollarla atmalarına ve motivasyonun artmasına imkân sağladığını belirtiyor.




Genel müdürün bile kendi odası yok
İnşaat ürünleri üreticisi Hilti Türkiye ofisinin tasarımında sektörden etkilenilerek şantiyelerdeki gibi yalın ve pratik detaylar tercih edilmiş. Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Mehmetçik Kalay, boşlukları odalarla doldurmak yerine olduğu gibi bırakmak tercih ettiklerini söylüyor.

Ofiste Kalay dâhil kimsenin kendine ait odası bulunmuyor. Kalay, “Ofisimize baktığınızda da bu ‘Kimse bir şeye sahip değil, herkes her şeye sahip’ ana fikrini rahatlıkla görebilirsiniz” diyor. Bu tasarım çalışanlar arasındaki ilişkilerin daha şeffaf, sağlam ve interaktif olmasına olanak sağlıyor. Çalışanlar için rahat bir ortam yaratılmaya çalışılmış. Bu düşünceyle siesta odası, özel toplantı odaları, eğilence odaları gibi çalışanların kişisel kullanımına açık alanlar oluşturulmuş.Tasarım için çalışanların da görüşü alınmış.



Her departmanın kendi ofis konsepti var
Web hizmetleri ve dijital içerik hizmetleri sunan Turkticaret.net’in Bursa’daki ofislerinin tasarımında yaratıcılık ön planda. Eski Bursa teması üzerine yapılan kurguda çalışma odaları için Osmanlı konağı, nostaljik teleferik, mağara, garaj, koza gibi konseptler kullanılmış. Turkticaret.net İK Yöneticisi Seyhan Koçak, bunların hepsinin bir anlamı olduğunu söylüyor. Örneğin, İK departmanının konsepti bir garaj. Bunun sebebi büyük şirketleri doğuran fikirlerin garajlarda çalışırken ortaya çıkması.




Dinamik sektöre dinamik ofis
Jolly Tur ofisi, turizm sektörünün dinamikliğinden ilham alarak tasarlanmış. Jolly Tur Genel Müdürü Figen Erkan’a göre ofislerde uzun vakitler geçirmeleri nedeniyle çalışanların ofislerini bir sosyal yaşam alanı olarak görmeleri ve keyif almaları çok önemli. Bunun için ofiste spor salonu ve içinde tv, oyun konsolu, langırt, tavla bulunan alanlar bulunuyor. Çalışanların uzanıp dinlenebilecekleri alanlar da var. Ayrıca, kutlamalar, kareoke partileri ya da şirket içi motivasyon eğlencelerinin düzenlendiği bir disko da mevcut.

Tasarımda birçok noktada çalışanlardan görüş alınarak ilerlenmiş. Erkan, çalışanların önerilerde bulunmasının kendilerini de motive ettiğini söylüyor.



Hiyerarşik düzen önceliğini yitirdi
Danışmanlık firması Deloitte’nin yeni ofisinde kübik sistemler, kapalı alanlar, bölümlendirilmiş alanlar ve hiyerarşik düzen önceliğini yitirmiş. Ofiste eğitim ve motivasyon alanlarından, sosyalleşme ve dinlenme alanlarına, bu alan içinde hizmet veren Deloitte Cafe’ye kadar her alan serbest çalışma kültürüne göre tasarlanmış.

Deloitte Türkiye İdari İşlerden Sorumlu Ortak Ayşe Epikman, bir profesyonel hizmet firması olarak esnek çalışabilmenin kendileri için çok önemli olduğunu belirtiyor. Buna bağlı olarak yeni ofisin tasarımında ekip çalışması, bireysel çalışma, beyin fırtınası ve çalıştaylar için farklı özelliklerde alanlar yaratılmış.


Haberle ilgili daha fazlası: