Günümüzde üniversiteden mezun olan kadın-erkek oranı neredeyse eşit. Ancak, iş hayatına başlayabilen kadınların sayısı erkeklerden daha az. Ve çalışma hayatında görev kademesi yükseldikçe kadınların oranı azalıyor. Mentorluk ve koçluk alanında faaliyet gösteren Praesta’nın ‘Yönetim Kurulunda Kadın’ projesinde şirketlerin yönetim kurullarındaki kadınların sayılarının arttırılması hedefleniyor.
Haberin Devamı
Praesta’nın ‘Yönetim Kurulunda Kadın’ projesi, 2014 Aralık’ta ikinci dönemine başladı. Proje, şirketlerarası mentorluk uygulaması üzerine kurulu. Sürecin başlangıcında yönetim kurulu başkanları, CEO’lar ve bağımsız yönetim kurulu üyeleri mentorluk yapmak üzere projenin Danışma Kurulu tarafından davet ediliyor. Programa katılmayı kabul eden mentorlar belli olduktan sonra menti listesi oluşturuluyor. Bu listede yer alan kişiler, Türkiye’de faaliyet gösteren yerli ve yabancı şirketlerde çalışan, bulundukları şirketlerin yönetim kurullarına aday kadın yöneticiler arasından seçiliyor.
Mentorlar, kendi şirketlerinden isim önerebiliyor. Öneri yapamayan mentorlar ise başka kurumlardan aday gösterebiliyor ya da Danışma Kurulu onlar adına aday gösterebiliyor.
Menti havuzu oluştuktan sonra Praesta Türkiye’nin uzman kadrosu mentor ve mentileri eşleştiriyor. Mentorlar, mentileriyle 18 aya yayılan bir süreç içinde, 6 ila 10 kere bir araya geliyorlar. Mentorlar, mentilerine yönetim kurulu üyeliği teklif edebiliyor ancak tam zamanlı iş teklif edemiyorlar.
5 kişi yönetim kuruluna çıktı İlk dönemde önce Cem Boyner, ardından Muzaffer Akpınar’ın yürüttüğü Danışma Kurulu Başkanlığı görevine ikinci dönemde Suzan Sabancı Dinçer devam ediyor.
40 mentinin programa dâhil edildiği ilk dönemde beş kişi çalıştıkları gruplarda yönetim kuruluna çıktı. Üç kadın yönetici STK, vakıf ve dernek yönetim kuruluna atandı. Bir kadın yönetici ise farklı bir şirkete bağımsız üye olarak atandı. Bununla beraber yeni görevler üstlenen, kendi şirketlerinde terfi eden ya da terfi yoluyla farklı bir şirkete geçenler de oldu.
Projenin Türkiye Yöneticisi Hande Yaşargil, Avrupa Koçluk ve Mentorluk Konseyi’nin (EMCC) ev sahipliğinde yapılan toplantıda ilk dönemde Danışma Kurulu başkanlarının erkek olmasının kendileri için önemli olduğunu belirtiyor. Kadınların yönetimde yeterince yer bulamamasının Türkiye’ye has olmadığını hatırlatan Yaşargil, yönetimlerdeki kadın oranının henüz arttırılamadığını ancak farkındalığı arttırmayı başardıklarını vurguluyor.
İş hayatında gerideler İlk dönem mentilerinden Kerevitaş Yönetim Kurulu Üyesi Lale Saral Develioğlu, Türkiye’nin önemli şirketlerinin başındaki kişilerin programa katılmasının hem çalışanlara hem de tüm iş dünyasına önemli bir mesaj verdiğini söylüyor. Develioğlu, günümüzde üniversite mezunu kadın-erkek oranının eşit olmasına karşın, iş hayatına başlayan ya da devam edebilen kadınların sayısının erkeklerin çok gerisinde olduğunu vurguluyor.
Birinci dönem mentilerinden Selen Kocabaş, kadınların iş hayatında birbirlerine daha çok destek olmaları gerektiğini savunurken Quattro Danışmanlık Yönetici Ortağı Hande Ocak Başev ise kadın-erkek çeşitliliğini sağlayan şirketlerin daha başarılı olduğunun çeşitli araştırmalarla kanıtlandığını söylüyor.
Türkiye’de Yönetimde kadın 2014’te hazırlanan ‘Bağımsız Kadın Direktörler’raporuna göre, Borsa İstanbul’da (BIST) kayıtlı 422 şirketin yüzde 44.1’inin yönetim kurullarında kadın üye bulunmuyor. Başka bir deyişle, Türkiye’nin en önemli 186 şirketinin yönetiminde hiç kadın yok.