Makine İhracatçıları Birliği, makine sektöründe kadın istihdamını arttırmaya yönelik bir proje başlattı. ‘Kadın Makinecilerle Var Gücümüzle’ isimli proje kapsamında bu alanda çalışan kadın yöneticiler ile üniversitelerin mühendislik bölümünde okuyan genç kadınlar buluşuyor. Sektörde çalışan kadın sayısının 2 katına çıkarılması hedefleniyor.
Haberin Devamı
Dijitalleşme ile birlikte makineler evriliyor ve üretim yöntemleri değişiyor. Yeni teknolojiyle beraber kol gücüyle çalışma şekilleri de yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Bu durumun makine ve ekipman imalatı sektöründeki cinsiyet dengesini de etkilemesi bekleniyor. TÜİK verilerine göre 2017 yılı sonu itibariyle makine ve ekipman imalatı sektöründeki toplam çalışan sayısı 400 bini aşıyor. Ancak, bu alanda çalışan kadınların oranı sadece yüzde 14 civarında kalıyor. Bu çalışanların büyük bir kısmı da kendilerine teknik alanlarda yer bulamayıp daha çok büro kısmında görev alıyor.
Konuyla ilgili Hürriyet İK’ya görüş veren Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, üretim yöntemlerinin değişmesiyle birlikte kadın istihdamına uygun çok çeşitli ve büyüklükte alanlar açılacağını belirtiyor. Karavelioğlu, sektörde erkek ve kadın çalışanlar arasındaki dağılımın dengelenmesiyle birlikte ihmal edilmiş büyük bir potansiyelin geri kazanılabileceğini düşünüyor ve şöyle devam ediyor, “Kaldı ki, henüz bu dönüşümün yaşanmadığı imalat sektörleri zaten kadın istihdamına uygun çok sayıda pozisyon içermektedir. Zihin gücüyle çalışılan hiçbir iş kolu erkek egemen olmamalıdır, mühendislik de böyle, büyük kayıptır.”
TECRÜBE AKTARILIYOR Hedeflerinin makine sektöründeki kadınların sayısını orta vadede en az iki katına taşımak olduğunu ve sektörde her üç çalışandan birinin kadın olmasını amaçladıklarını aktaran Karavelioğlu, “Sektörün en iyi mühendislere, en iyi teknikerlere ihtiyacı vardır, cinsiyet bizim sektörümüzde bir tercih sebebi değildir” diyor. Bu doğrultuda geliştirilen ‘Kadın Makinecilerle, Var Gücümüzle’ projesi ile üniversite öğrencisi gençlere iş yaşamına dair tecrübeler aktartılıyor. Proje kapsamında Anadolu’daki üniversitelerin teknik bölümlerine yönelik etkinlikler düzenleniyor. Sanayide gösterdiği başarılarla gençleri cesaretlendirecek kadın konuşmacılar davet ediliyor. Mühendis adayı genç kadınlara makine imalat tesisleri gezdiriliyor, onlara üretimde yer almanın çekinilecek bir durum olmadığı gösteriliyor. Ayrıca, platformlarda sektörün onların yaratıcılıklarına, bakış açılarına, detaycılıklarına, estetik anlayışlarına, hataları düzeltme noktasındaki ısrarcılıkları ve sabırlarına ne kadar ihtiyacı olduğu vurgulanıyor. Karavelioğlu, makinelerin ardında farklı düşünen, sorgulayan, öğretilenle yetinmeyen, yenilikçi genç beyinlere ihtiyaçları olduğunu, mühendisliği bütün yaratıcı vasıflarıyla birlikte kadınlar için biçilmiş kaftan olarak gördüğünü belirtiyor.
TASARIM DA ÖNEMLİ Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Erkunt Armağan, ‘Kadın Makinecilerle, Var Gücümüzle’ projesiyle özellikle üretimin içindeki kadın mühendis sayısını arttırmayı ve kadınları bu konuda yüreklendirmeyi amaçladıklarını aktarıyor. Kadın mühendislerin üretime en yakın olarak tercih ettikleri alanların genelde metot ve kalite mühendisliği olduğu bilgisini veren Erkunt Armağan, “Bunlar dışında ne yazık ki en fazla satın alma, satış sonrası ve satış bölümlerinde görev almak istiyorlar. “Ne yazık ki” diyorum çünkü kadınlarımızın bu tercihlerle mühendisliğin önemli bir kolunu gözden kaçırdıklarına inanıyorum” diye konuşuyor. Bunun yanında, tasarımın da en az üretim kadar önemli olduğunu savunan Erkunt Armağan, iyi bir tasarımcının 8-10 yılda yetiştiğini, Türkiye’de bu konuda büyük bir eksiklik olduğunu vurgulayarak üretimin tasarımdan sonra başladığını hatırlatıyor.
Zeynep Erkunt Armağan’a göre hayatın her alanında yer alan makineleri kullanmaya kadınlar fazlasıyla alışkın. Ancak, iş üretime geldiğinde erkekler öne çıkıyor ve bu durum hem meslek seçimini hem de seçilen mesleklerde üretime katılım oranlarını doğrudan etkiliyor. Erkunt Armağan, bugün Türkiye’de makine mühendisliği bölümünde okuyan kız öğrenci sayısının yüzde 20’yi, üretim alanında çalışan kadın mühendis sayısının ise yüzde 10’u geçmediği bilgisini veriyor.