İşe girmek, müşteri kapmak, terfi etmek, rakibi alt etmek, daha pahalıya satmak, daha ucuza almak için yalan söyleyenler her yerde. Bu nedenle şirketler, üst düzey yöneticiler, İK’cılar ‘yalan’ eğitimleri alıyorlar. Psikiyatri profesörü Paul Ekman’ın geliştirdiği Türkiye’de Sola Unitas tarafından verilen davranış bilimi teknikleri eğitimlerini bugüne kadar düzenli olarak alan şirketlerden bazıları CIA, FBI, MİT, NASA, emniyet birimleri, Google, Apple, P&G, Türk Havayolları, Vodafone ve büyük insan kaynakları danışmanlık firmaları.
Satışcıların işini kolaylaştırıyor
Sola Unitas Kurucusu ve Genel Müdürü Umut Kısa, “Eğitimlere katılanlar en çok yalanı anlayabilmek arzusundalar ancak karşınızdaki insanla ilgili göstermemeye çalıştığı her türlü duyguyu anlayabilir hale geliyorsunuz. Örneğin sizi çok seviyormuş gibi görünen birinin aslında size karşı ne hissettiğini ya da fikirlerinizi öven ama aslında onlardan nefret eden kişileri de anlayabiliyorsunuz. Müşterilerinizin, rakiplerinizin, çalışanlarınızın, eşinizin dostunuzun ne hissettiğini, düşündüğünü, amacının ne olabileceğini anlayabiliyorsunuz. Bazı kurumlar ekipler oluşturup bu eğitimleri aldırıyorlar. Özellikle satış ve satın alma yapanların performansını arttırdığından bu eğitimi almak isteyenlerin sayısı oldukça fazla” diyor.
Eğitimlerin her durumda
gerçeği bilmenizi sağladığını söyleyen Kısa, “Örneğin bir İK yöneticisisiniz, karşınızdaki insan kendisini hiç de olmadığı biri gibi anlatıyor, eğer bu kişi yalan söylüyorsa yanlış birini işe almış olacaksınız ve bu durum ortaya çıktığında bu sizin de başarısızlığınız olacak. Öte taraftan çok büyük
bir ihaleye gireceksiniz, rakiplerinizin gerçek duygularını, yalan söyleyip söylemediğini, sizi bir rakip olarak görüp görmediğini anlarsınız,
bu da size çok büyük bir kazanç sağlayabilir” diyor.
Yalanı nasıl anlarız?
Bu durumlarla karşılaşırsanız sakın inanmayın;
- Hikâye ile anlatan kişi birbirine tutarlı mı? Sesinin tonundaki tutarlılık da önemli işaretlerden biri. Yalan söylerken sesimiz birkaç ton alçalabilir.
- Diyelim ki eşiniz çayını karıştırırken “Aşkım beni hiç aldattın mı?” diye sordunuz... Karıştırma işlemi durduysa, “hayır” cevabı tak diye gelmediyse, “hayır” cevabı yerine duyduğundan emin olmanıza rağmen “Ne dedin aşkım?” ya da “Kim görmüş?” gibi sorular geliyorsa eyvah eyvah...
- Yalan hikâye, yaşanmadığı için ayrıntı da barındırmaz ya da verilen ayrıntılar kurgudan ibarettir.
- Genellikle yalan söyleyenin zaman kazanmak için soruları tekrar etmesi yaygın bir uygulamadır. Yani, dikkat az ilerde bir yalan sızıntısı olabilir...
Bu durumlarla karşılaşırsanız içiniz rahat olsun, inanabilirsiniz;
- Doğru hikâye içeriğinde zaman, yer bilgileri de barındırır hatta detay içerir; “Günlerden 2 Temmuz’du, iyi hatırlıyorum çünkü o gün 10. evlilik yıldönümümüzdü” gibi...
- Doğru hikâye içindeki kişiler arasında etkileşimleri de barındırır, “Git dedim, gitmedi” gibi.
- Anlatılanlar esnasında, aniden çalan kapı, telefon, odaya giren biri gibi anlık gelişen bir olaydan bahsediliyorsa dinlediklerinize güvenebilirsiniz...
- Kişi konuya kendi duygularını katıyorsa “Üzüldüm”, “Şaşırdım”, “Mutluluktan deliye döndüm” gibi, bu güvenirliliğe işaret edebilir.
- “Hatırlamıyorum” ifadesi hem doğru hem de yalan ifadede geçer. Burada dikkate alınacak olan bu cevabın ne kadar hızlı geldiğidir.
Eğitim takvimi
Duygusal Beceriler ve Yetkinlikler eğitimi 19-20-21 Ekim’de yapılacak. Programda, katılımcılara sözlü ve sözlü olmayan iletişim dili, yüz ve beden okuma teknikleri için gerekli olan bilgiler verilecek. Doğruluğu ve Güvenilirliği Değerlendirmek eğitimi ise 22-25 Ekim’de yapılacak. Bu program kişileri okumak, gerçekliklerini ve güvenilirliklerini değerlendirmek için tasarlandı. Eğitimler 3 ay arayla açılacak.