- Haleon Türkiye’nin kurum kültürünü nasıl tarif ediyorsunuz?
170 ülkede 24 bin çalışanıyla faaliyet gösteren global bir tüketici sağlığı şirketiyiz. 300 yıla dayanan bilgi ve deneyim birikimimizle Türkiye’de de ağız sağlığı, ağrı tedavisi, solunum sağlığı ve iyi yaşam (vitamin ve mineral destekleri) olmak üzere toplam dört kategoride “Herkes için her gün daha sağlıklı bir yaşam mümkün” inancıyla faaliyet gösteriyoruz. En büyük gayemiz, faaliyet gösterdiğimiz tüm kategorilerde, ekosistemimizdeki paydaşlarımızla birlikte öz bakım çözümlerini daha erişilebilir, daha kapsayıcı ve daha sürdürülebilir hale getirmek. Haleon’da gücümüzü bir olmak ve ortak amaca odaklanmaktan alıyoruz. Bu sinerji ve beraberlik duygusu şirket olarak bizi sürekli ileriye götürüyor. Her zaman en doğrusunu yapmak, şartları sınırların ötesinde zorlamak, attığımız her adımda ve aldığımız her kararda daima insan odaklı olmak en önemli taahhüdümüz. Türkiye’de yaklaşık 300 çalışanımızla beraber en önemli çözümleri üretmeye odaklandık ve biliyoruz ki bu alanda yaptığımız her çalışma, insanların günlük sağlık ihtiyaçlarına olumlu katkı sağlayacak.
ŞEFFAF VE ADİL ÇALIŞMA ORTAMI
- Çalışan bağlılığını ve motivasyonunu artırmak için sizce şirketler nelere öncelik vermeli? Siz bu konuda neler yapıyorsunuz?
Tüm dünyada giderek önem kazanan bu olgunun verimlilik ve şirket kültürünün gelişmesindeki etkisi oldukça yüksek. Diğer taraftan, işte psikolojik refah ise en önemli konularımızdan biri haline geldi. Bu nedenle, çalışanlara kendilerini rahat ifade edebilecekleri araçlar ve platformlar sunmak, onları dinlemek, ihtiyaca yönelik belirgin aksiyonlar almak, kariyer ve bireysel gelişim imkânları sunmak, motivasyon ve bağlılığı artırmada önemli rol oynuyor. Bütün bunlar göz önüne alındığında, her kurumun kendi ihtiyaç ve dinamiklerine uygun çözümler geliştirmesi mümkün.
Haleon olarak önceliklerimizin başında şeffaf ve adil bir çalışma ortamı sağlamak geliyor. Çalışanlarımızın fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri ve yenilikçi önerilerini paylaşabilecekleri bir kültür oluşturmaya önem veriyoruz. Bu anlamda rutin anketler, iç iletişim toplantıları, serbest kürsü sohbetleri ile ekip olarak şeffaf bir platformda görüşlerini dinliyor ve iyileştirme süreçlerimizi bu görüşler doğrultusunda güçlendiriyoruz.
Global olarak çalışanlarımızın mesleki ve kişisel gelişimlerini eğitim ve gelişim programlarıyla destekliyoruz. Bununla birlikte, çalışanlarımızın iş ve özel hayat dengelerini koruyabilmeleri adına çalışma saatlerini kendilerinin ayarlayabileceği esnekliği sunuyoruz. Merkez ofis pozisyonlarımızdaki çalışanlarımıza ise haftada üç gün uzaktan çalışma ile yaz dönemlerinde tamamen uzaktan çalışma imkanı tanıyoruz. Ayrıca her ay düzenlediğimiz toplantısız günlerle çalışanlarımıza kendi bireysel ajandalarına odaklanabilecekleri kesintisiz zamanlar da tanıyoruz. Bir diğer uygulamamız Flexben ile çalışanlarımız yan haklarını istedikleri gibi şekillendirebiliyorlar.
- İnsan kaynakları departmanını bundan sonra ne tarz yenilikler bekliyor?
Tüm dünyada, pandemi sonrası iş hayatının en önemli odaklarından biri, uzaktan ve hibrit çalışma modelleri oldu. Bu modelle çalışan şirketlerin, iş-yaşam dengesini destekledikleri ve çalışanların mental sağlıklarını gözettikleri politikaları geliştirmek en önemli odak noktası olacak; çünkü çalışma ortamlarında ergonomik koşulların yanı sıra psikolojik sağlık ve güven ortamlarının sağlanması daha da önemli hale gelecek. Diğer taraftan, özellikle iş üzerinde deneyimleyerek öğrenmeye yönelik politika ve uygulamalar daha da öne çıkacak. Değişen dünyaya hızla uyum sağlamak ve buna ilişkin çözüm ve stratejiler öncelikler arasında yerini alacak. Keskin kural ve kalıplar yerini değişim sürecine hızlı adaptasyona bırakacak.
DEĞİŞİME AÇIK ADAYLAR ÖNCELİKLİ
- Haleon uluslararası bir şirket olarak kariyer yapmak isteyen adaylarda hangi bilgi, beceri ve özellikleri arıyor? Yeteneğe bakış açışınız nedir?
Haleon olarak, aday seçiminde bilgi ve becerilerin yanı sıra sürekli hızla değişen dünya ve iş koşullarına uyum sağlama yeteneğine de dikkat ediyoruz. Gelişmeye hevesli, sınırları zorlayan ve değişime açık olan adayları önceliklendiriyoruz. Bu nedenle, bireylerin teknik uygunluklarının dışında, adaptasyon yeteneklerine ve doğru noktalarda risk alabilme cesaretlerine odaklanıyoruz; çünkü risk alabilen ve hatalarından öğrenen organizasyonların çok daha güçlendiğini ve farklılaştığına inanıyoruz.
TÜM ÇALIŞANLARA EŞİT FIRSATLAR
- Kapsayıcı IK politikalarınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Haleon’da kapsayıcılık ve eşitlik, sadece sözde değil, kurum kültürümüzün ayrılmaz bir parçası ve biz gücümüzü bu çeşitlilikten alıyoruz. Çalışanlarımıza, cinsiyet ayırımı gözetmeksizin eşit fırsatlar sunuyoruz. İş ve özel yaşam dengesini koruyacak esnek imkânlar sağlayarak tüm çalışanlarımızın hayatlarını eşit şekilde kolaylaştırmayı önceliklendiriyoruz. Anne ve baba olan çalışanlarımıza 26 haftalık ebeveynlik izni sunuyoruz. Ayrıca, çalışanlarımızın aile bireyleri hastalandığında onlara destek olabilmeleri için 20 gün süreyle refakatçi izni sağlıyoruz. Tüm çalışanlarımıza doğum günlerinde, bu özel günlerini diledikleri şekilde geçirebilmelerine olanak tanıyoruz. 0-6 yaş arası çocuk sahibi çalışanlarımıza kreş yardımı sunuyoruz. Bunun yanı sıra, kadın çalışanlarımızın regl ve menopoz süreçlerindeki sağlık gereksinimlerine yönelik özel izin uygulamalarımız bulunuyor. Karne günlerinde ise çocuklarıyla birlikte olabilmeleri için çocuğu olan çalışanlarımıza izin veriyoruz.