Kronik stres, zihinsel etkinliği azaltıyor
- Uzun süreli stres baskısında olmak ve stresi ortadan kaldıran faktörleri uygulamamak, beyin yorgunluğu ile sonuçlanır. Kişi stresi oluşturan nedenleri uzaklaştıramazsa, beyin yorgunluğu nedeniyle performans düşüklüğü kaçınılmazdır. Birçok araştırma, stres hormonu olan kortizona birkaç gün yüksek seviyelerde maruz kalmanın, hafıza fonksiyonlarını bozduğunu ortaya koyuyor.
Hasta bina sendromu performansı düşürüyor
- Bina ve oda tasarrufu düşünülerek, bir kişinin ancak çalışabileceği odalarda 3-5 kişinin çalışmaya zorlanması kişisel verimliliği ve performansı düşürür. Çalışanların odalara tıkılıp, sağlıksız şartlarla konumlandırılması beyin yorgunluğu ile sonuçlanır. İdeal olan bir binanın, geniş odalarda bir ya da iki kişinin çalışacağı şekilde düzenlenmesidir. Havalandırma tertibatının iyi çalışması ve oda sıcaklığının ideal düzey olan 23 derecede olması da çok önemlidir. Aşırı sıcak havanın da beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyeceği bilinmelidir.
Yapılan bilimsel araştırmalar, insan beyninin soğuk ortamlarda daha iyi performans sergilediğini gösteriyor. Bu sebepten oda sıcaklığı 23 derecenin üzerinde olmamalı. ABD’de yapılan bir araştırmada 40 kişilik bir ekip, birer ay ara ile sağlıklı ve sağlıksız bina şartlarında çalıştırılmıştır. Hasta bina koşullarındaki performansın, sağlıklı bina şartlarına göre yüzde 40 daha az olduğu belirlenmiş.
Elektronik cihazlar beynin düşmanı
- Çalışma ortamında çok sayıda gereksiz elektronik cihazın bulunması, beyin yorgunluğuna neden olur. Elektronik cihazlardan yayılan elektromanyetik dalgaların en çok nüfuz ettiği yer beynimizdir. Bu nedenle, çalışma ortamı olabildiğince sade olmalı ve sık sık havalandırılmalıdır. Cep telefonu sinyalleri, TV ve radyo dalgaları, telsiz dalgaları, yüksek gerilim hatları, baz istasyonları atmosferimizi önemli düzeyde kirletir. Elektromanyetik kirliliğin henüz ne zararlar verdiğini tam olarak belirleyememiş olsak da, beyin yorgunluğuna neden olduğu kesindir.
Bilgisayar oyunları, beynin fonksiyonlarını bozuyor
- Sürekli ve uzun süre bilgisayar oyunu oynamak, beyin dengesini bozuyor. Bilgisayar oyunlarında, oyun kareleri (özellikle aksiyon oyunlarında) hızlı hızlı göz önünden geçer. Bu tür oyunlar saatler boyu oynandığında, beyin hızlı düşünmeye ve hızlı hareket etmeye programlanır. Ancak fizyolojisi icabı, hızlı düşünen ve aynı anda birçok şeyi değerlendiren beyin, bir konuyu derinliğine analiz ve sentez edemez. Bir diğer deyişle hızlı düşünme, bir konu ya da nesneye odaklanmayı ve yoğunlaşmayı engeller.
Sürekli bilgisayar oyunu oynamak beyni hızlı ama yüzeysel düşünmeye programlar. Bu durumda üst düzey öğrenme ve algılama zorlukları oluşur. Bu tür bozukluklara çok hızlı okuyan insanlar da maruz kalabilir. Herhangi bir nedenden dolayı çok hızlı belge, kitap, gazete, dergi okuyanlar veya görüntüleri sürekli ileri geri sararak araştırma yapanlar da bu fizyolojik bozukluğa maruz kalabilir. Bu tabloda zaman içinde odaklanma ve konsantrasyon bozukluğu yaşanır.
Alkol ve uyuşturucunun beynimize etkileri
- Alkol, beyin fonksiyonlarını baskıladığından yorgunluğa neden olabilir. Bu nedenle, sürekli alkol kullananlarda unutkanlık ve bellek problemleri olur. Hatta sadece alkolün sebep olduğu, Korsakoff sendromu adlı bir bunama hastalığı da vardır. Uyuşturucular da benzer şekilde öğrenme ve algılama fonksiyonlarını olumsuz etkiler, beyin fonksiyonlarını çoğu kez geriye dönüşümsüz olarak bozar.
Uykusuzluk ve ruh hastalıkları, psikotik belirtilere neden oluyor
- Sağlıklı bir uyku, beynin dinlenmesini sağlar. Uykusuzluk ya da sağlıksız uyku beyin yorgunluğu ve unutkanlığa neden olabilir. Uyku ruh sağlığı açısından da önemlidir. Örneğin üç günü geçen uykusuzluklarda psikotik belirtiler başlar. Yer, zaman ve mekan bellek fonksiyonlarındaki bozulmanın yanı sıra hayal görme, anlamsız konuşmalar ortaya çıkar. Uyku bozukluğu olanlara ilaç verilerek uyumaları sağlanmalıdır. Ayıca depresyon, panik atak, obsesif kompulsif bozukluk ve anksiyete gibi ruh hastalıkları da beyin yorgunluğuyla kendini gösterebilir.
Hipertansiyon, beyin hücrelerini yıpratıyor
- Kan basıncı yüksekliği, dokularda iskemi başladığında, yani yeterli doku beslenmesi olmadığında, refleks olarak ortaya çıkan bir tepkimedir. Kalp daha yüksek basınçla kan pompalar ve yetersiz olan kapiller dolaşımı normal hale getirmeye çalışır. Bu durum hem kalbin yorulmasına neden olur hem de beyinde hücrelere fiziki baskı oluşturur. Neticede baş ağrısı, baş dönmesi ve unutkanlık gibi şikayetler oluşur. Hastalık zamanında tedavi edilmezse, uzun süreçte damar çeperlerinin sertleşmesine neden olur. Hipertansiyonun ilk dönemlerinde tuzu azaltmak, iskemiyi düzelten kan sulandırıcılar vermek, kan basıncını düzeltebilir.
Bazı nörolojik ilaçlar beyni yorabiliyor
- Bazı ilaçlar tedavi edici etkilerinin yanı sıra, beyin yorgunluğuna ve durgunluğuna neden olabilir. Örneğin antipsikotikler, kanser ve epilepsi ilaçları böyledir. Bazı depresyon ilaçları da bir yandan depresyonu düzeltirken, diğer yanda beyin yorgunluğu yapabilir.