İş hayatında 30 yılı aşkın deneyime sahip olan 3 kadın, Tijen Mergen, Ferah Lök ve Diana Misim Fındıkoğlu tarafından kurulan Power of Happiness Türkiye Platformu, işte mutluluk konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyor. İşte mutluluğun bir lüks değil bir ‘iş stratejisi’ olduğuna odaklanan platform bu amaçla seminerler düzenliyor, atölye çalışmaları yapıyor, şirket toplantılarında yapılan konuşmalarla bu alandaki bilinci geliştirmeye çalışıyor.
Power of Happiness Türkiye Platformu, işte mutluluk alanında çalışmalar yapan, 30’dan fazla ülkede konferanslarda yer alan Danimarkalı Alexander Kjerulf ile bir ortaklık yaptı. Kjerulf, 12-13 Ocak’ta İstanbul’da atölye çalışmaları düzenleyecek ve 13 Ocak’ta kurumların üst düzey yöneticileri ile insan kaynakları uzmanları için Şişhane Urban Station’da bir seminer verecek.
Seminer öncesi görüştüğümüz Kjerulf, çalışanların kendilerini iyi hissettiği, işyerine gitmek için sabırsızlandığı yerleri mutlu işyerleri olarak tanımlıyor: “Birçok şirket çok stresli, insanlar sadece geçinebilmek için, maaş için orada çalışıyorlar. Mutluluk insaların hayatında çok önemli bir etkiye sahip, hem işlerinde hem de özel hayatlarında.
İşinizden nefret etmek ise sağlığınızı bozabilir. Araştırmalara göre işinden nefret eden insanlarda kanser, kalp hastalıkları, depresyon ve diyabet riski artıyor. Ayrıca mutlu şirketler daha çok para kazanıyorlar. Mutlu çalışanlar daha üretken, daha yaratıcı, daha enerjik. Dolayısıyla mutlu çalışanlar daha iyi iş çıkarır, bu da müşterileri mutlu eder ve şirketi daha başarılı yapar” diyor.
Çalışanların %25’i işinde mutlu Araştırmalara göre tüm dünyada çalışanların,
- yüzde 25’i işlerini seviyor ve işyerinde mutlular.
- yüzde 25’i işlerinden nefret ediyor ve ayrılmak istiyor.
- yüzde 50’si için fark etmiyor, onlar için bu sadece iş.
Danimarka en mutlu çalışanlar sıralamasında önde gelen ülkelerden. Kjerulf, Danimarka’da çalışanların yüzde 50’sinin işlerini sevdiğini, sadece yüzde 10’unun nefret ettiğini söylüyor. Dünyada yalnızca Skandinav dillerinde ‘işte mutluluk’ için bir kelime mevcut. Danimarka’da işte mutluluğu karşılayan kelime, arbejdsglaede.
İki önemli faktör: Sonuçlar ve ilişkiler Kjerulf için bizi işyerinde mutlu eden iki ana faktör var, sonuçlar ve ilişkiler. Kjerulf, “İlk olarak hepimiz sonuç elde etmek istiyoruz. Hepimiz fark yaratmak istiyoruz, işimizin önemli olduğunu biliyoruz ve gurur duyacağımız işi yapmak istiyoruz. Bazı yöneticiler, çalışanların baskı altında tutulması gerektiğini düşünürler. Oysaki fırsat verildiğinde, büyük başarılar elde etmek için kalplerimizle çalışırız. İkinci olarak hepimizin kendimizi değerli hissetmeye, çalışanlarla, müdürlerle, hatta müşteriler, tedarikçilerle bile iyi ilişkiler içinde olmaya ihtiyacımız var. İşyerinde ilişkiler çok önemlidir çünkü işyerindeki kişilerle çok fazla zaman geçiriyoruz. İşyerindeki kişileri ailemizden arkadaşlarımızdan daha çok görüyoruz. İşyerinde mutluluğun sırrı bu: Sonuçlar ve ilişkiler-muhteşem insanlarla muhteşem işler yapmak. Bu duyguyu insanlara her gün vermemiz gerek. Bunu bir çok basit yolla yapabiliriz. Çalışanlara saygı ile davranarak. Onları överek, başarılarını tanıyarak. En basitinden onlara günaydın diyerek ve her fırsatta teşekkür ederek. Ayrıca mobbing, stres, aşırı iş gibi işyerinde mutsuzluk yararan etkenleri en aza indirerek yapabiliriz.”