Bakir bir güzellik, dalış için mükemmel sular, ilginç kuş ve tropikal balık türleri kendini huzurun, boşluğun kollarına atmak isteyenler için ideal bir ortam oluşturmuş. Denizde mozaik gibi duran bazı küçük adalara oteller el koymuş. Aslına bakarsanız bu durum misafirler için bir avantaja dönüşmüş, çünkü kaldığınız yerde kendinizi adanın hâkimi gibi hissediyorsunuz. Doğa, rengârenk balıklarla görsel bir şölen yaratmış. Sizden kaçmıyorlar. Hayvanların çoğu dost canlısı. Ancak köpekbalıklarına dikkat etmek gerek, maceraya atılmadan sadece size gösterilen yerde yüzün. Muhteşem mercan kayalıklarına eğer tüple dalmaktan korkanlardansanız şnorkeli deneyin. Dipteki manzarayı kaçırmayın.
Seyşelleri ilk kim buldu, sorusuna farklı cevaplar veriliyor; kimi Arap denizcileri işaret ederken kimi 1500’lü yılların başında Portekizlilerin bulduğunu söylüyor. Kesin olan ise Fransa ve Büyük Britanya İmparatorluğu’nun tarih boyunca bu adalar üzerine çekiştiği. 1768’de Fransızlar, 1794’te ise İngilizler ele geçirmiş. Güç savaşları 1814’te adaların tamamen İngilizlere devredilmesiyle sonuçlanmış. 1976’da Seyşeller bağımsızlığını ilan etmiş. Ancak, tarih bugününü de etkilemiş ülkenin. Hukuku, Fransız ve İngiliz sisteminin karışımı. Kullanılan resmi diller Kreyol, İngilizce ve Fransızca.
Ülkenin resmi adı Seyşeller Cumhuriyeti. Birçoğunda yerleşim olmayan adaların en büyüğü Mahe, bu adadaki başkent Victoria ise aynı zamanda ülkenin limanı. Genç nüfusun çoğunlukta olduğu ülkenin ekonomisinde aslan payı yüzde 25 ile turizm sektöründe. Hükümet sanayi, balıkçılık ve tarımı geliştirmek için elinden geleni yapıyor.
Deniz üstünde golf sahası
90 bin kişinin yaşadığı Seyşeller’de isteyenlere balık avlama turları da düzenleniyor. Golf bir diğer önemli aktivite. Otellerde konaklamadan da sahalarından yararlanabilirsiniz. Su sporları, tüplü ya da şnorkelli dalış, bisiklet turları, binicilik, turistlerin keyifle yaptığı diğer etkinlikler.
Başkenti doğası kadar güzel
142 kilometrekarelik alanıyla ülkenin en büyük, en kalabalık adası. Üstelik diğer adaların aksine gece hayatı var. Dünyanın en küçük başkenti Victoria bu adada. Yürüyerek kolayca keşfedebileceğiniz şehirde hem Fransız hem de İngiliz sömürge dönemlerinden kalan binaları görmek mümkün. Sanata ve sanatçıya değer verilen şehirde birbirinden değişik eserleri barındıran galeriler bulabilirsiniz. Şehir katedrali ve Londra’daki ünlü Big Ben’in küçük bir kopyası olan saat kulesi turistlerin ilgisini çeken yerler. Ekim sonunda Kreyol Festivali düzenleniyor. Şehirde görülebilecek yerlerin başında Mahe Botanik Bahçesi geliyor. Küçük fakat zengin. Ödediğiniz giriş ücretinin karşılığını fazlasıyla alıyorsunuz. Devasa palmiyeler, nilüferler, kaplumbağalar doğa tutkunlarını mutlu etmek için bir araya gelmiş. Doğa Tarihi Müzesi, rehber eşliğinde geziliyor. Farklı türde hayvan ve yaşam materyallerini burada görebilirsiniz. Çarşamba günleri kapalı. Ulusal Tarih Müzesi, batık gemiler, vodoo büyüsünde kullanılan aletler, geçmişin ev eşyalarıyla sizi korsanların çağına taşıyacak. Restoran olarak La Scala (www.lascala.sc) ve The Wok’u (www.cocodor.sc) öneririm.
Geçmişe ışınlanacaksınız
İsmini 18’inci yüzyılda adaları keşfe çıkan Fransız gemisinden almış. Seyşellerin dördüncü büyük adası, fakat yüzölçümü sadece birkaç kilometrekare. Adayı geçmişe ışınlanmak isteyen arkadaşlarıma öneriyorum. La Digue’i ya geleneksel, süslü kağnılarla ya da eski kamyonetlerle gezebilirsiniz. Nostalji turunuzda dev kaplumbağalarla da karşılaşacaksınız. Halk ulaşımda bisiklet kullanıyor, bu nedenle etraf huzur dolu. Dünyanın en güzel plajlarından Anse Source d’Argent’te yüzün, turlara katılıp çevredeki küçük adaları, mercan kayalıklarını keşfedin. Restoranlardan Château St. Cloud’da kreyol mutfağını tadabilirsiniz. Diğer alternatif Pool Side.
En popüler balayı mekânı
Ülkenin ikinci büyük adası. Mahe’den 20 dakikalık uçak yolculuğuyla ulaşabilirsiniz. Diğer seçenek feribot. Praslin balayı adası olarak haklı bir şöhret yapmış. Ayak basar basmaz, kristal kumsalları, berrak deniziyle yüzünüzde gülümseme oluşturuyor. Dünyanın en büyük meyvesi Coco de Mare’nin de anavatanı. Süs eşyası olarak kullanılan, kadın vücudunu andıran meyve yaklaşık 20 kilogram. Ülkeden çıkarabilmeniz için büyük bir bavulun yanı sıra resmi izin, yüklü bir vergi ödemesi gerekiyor. Adanın görülecek önemli yeri Valle De Mai Ulusal Parkı. 1984’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan park hiç alışık olmadığımız büyüklükte kertenkeleler, çizgi film karakterlerini hatırlatan nadir kuşlara ev sahipliği yapıyor. Olağanüstü güzellikteki ormana giriş ücretli. Zamanı iyi kullanmak adına otelinizden rehberli tura katılmanızı öneririm. Tavsiye edebileceğim restoranlardan Capricorn, yerel tatlılarıyla öne çıkıyor. (www.the-islander.com). Lemuria Resort Beach Bar & Grill’in manzarası muhteşem. Deniz ürünleri de... (www.lemuriaresort.com)
Adalardan notlar
Kreyol mutfağında ana malzemeler deniz ürünleri ve pirinç. Meyvelerin, özellikle rambutan ve muz çeşitlerinin mutlaka tadına bakın. Halkın favori içkisi bira. Önerim meyve kokteyllerini denemeniz.
Boyları 15 santime kadar çıkan, ağırlıkları 1 kilograma kadar ulaşan meyve yarasaları, kocaman gözleri ve mükemmel koku alma duyularıyla yiyeceklerini kolayca buluyor. Sadece meyve yiyor. Aniden karşınıza çıkarsa kokrmayın.
Hükümet “Seyşellerin yedi harikası” sloganıyla tanıtım kampanyası başlatmış. Bunlar: Kumsallar, kreyol mutfağı, dünyanın en ağır iki loplu hindistancevizi Coco de Mer, dev kara kaplumbağaları, dünyanın en küçük kurbağaları, Seyşel mavisi ve balina köpekbalığı.
13 dolar, bir Seyşel rupisi (SCR)
Türkiye’den 2 saat ileride; Türk vatandaşlarına vize uygulanmıyor.
Trafik soldan akıyor.
Güvenlik sorunu yok, hırsızlık çok nadir görülüyor.
SAFFET EMRE TONGUÇ'UN YAZISININ TAMAMINI BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ