Allah’ın kulu horlanmaz

Türk dil ve kültürünün, bütün dinlerden bu arada İslamiyet'ten de önce varlığını belgelerle ortaya koydum. Atatürk'ün yolunda bizim esas kültürümüzün Ön-türk kültürü olduğunu açıkladım. Dinleyiciler arasında olan Alpaslan Ozan'ın türban konusundaki sorusunu; özellikle türban kelimesinin ‘‘sarık sarmak için kullanılan tülbentin, Fransız gırtlağında türban şekline girdiğini, sarık anlamına geldiğini’’ bilimsel belgelerle açıkladım.

Kaş Kaymakamı ve müftüsü, benim dinsiz olduğum propagandasını yaydılar (şahitlerim vardır).

Bu yıl gene ADD'nin hazırladığı 'Halı ve Kilimlerdeki Ön-türk Damgaları' adlı konferansım son dakikada garip bir şekilde engellendi. Ozan ve doktor eşi hakkında inanılmaz çirkinlikte iftiralara dayanan çok iğrenç dedikodular çıkarıldı. (Ozan'ın açıklaması köşenizde yayınlandı.)

Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk kültürünü temelden sarsan, cahil bırakılmış olan halkımızın samimi dinsel hislerini söndürüp onları ortaçağa sürükleyen bu zihniyet ve çabalara ne zaman dur denecektir?

İSLAM'IN DİN FELSEFESİ

Bu kişiler, din söz konusu olunca Anayasal haklarını ileri sürerler. Fakat bu hakkı vatandaşlarına tanımazlar. Dolayısıyla, benim ‘‘vicdan hürriyetimi ve bilimsel seviyedeki söz hakkımı’’ yok sayarlar. Bu kişiler dini, ‘‘günahlar ve sevaplar listesi’’ halinde gördüklerinden, İslam'ın din felsefesini bilmediklerinden, benim hakkımda ‘‘dinsiz’’ diye hüküm verirler... Hüküm veren sadece Allah'tır; bu ithamlarıyla en büyük günahı işlemişler, kendilerini Allah yerine koymuşlardır.

Ve bu günahları katmerlidir. Çünkü Allah'ın kulu olan beni, kamu vicdanında küçük düşürmüşler, cezalandırmışlardır. Cezayı Allah verir ve gene İslam felsefesinde, Allah ile kul arasına girilmez, Allah'ın kulu horlanmaz; bu günahları da işlemişlerdir.

Haluk TARCAN-Bilimsel araştırmacı, etnolog (CNRS/Sorbon seksiyon)-PARİS



İSTANBUL'un son yeşillik alanı Kemerburgaz'da yağma sürüyor. Kemer Country'ye giden yol üzerinde 2000 metrekarelik seralık alan, sizlere ömür... 4.5 metre derinliğe inilerek arsanın 600 metrekaresine betonarme inşaat başladı. Acaba Eyüp İlçe Tarım Müdürlüğü ve Ziraat Odası'ndan izin alındı mı? Alınmaz; çünkü tarım alanlarına kaçak inşaat yapılmasından Başkan Yardımcısı Ahmet Malatyalı (aslında Balıkesirli), İmar Müdürü Hasan Kırlangıç ve Ruhsat Şefi Faruk Şengül sorumludur da ondan! (Ahmet Malatyalı, Almanya'dan getirilerek aday gösterilmiş ve Mercümek'in yakın adamı olarak bilinmektedir.) Ama 'bağevi' yapan bir vatandaşın kulübesi hemen yıkılır. Artık buralarda sebze, domates, fasulye yerine 'beton' fışkıracak.

Çünkü, İranlı işadamı Bijen Amanpur buraya 'Gömlek Market' açacak. Bijen Bey, bu işleri neyin karşılığı yapıyor.

MERAMIZA GÖZ DİKİLDİ

Kemerburgaz Mimar Sinan Mahallesi Muhtarı Halit Anıtaş, yağma ile mücadele etmekten yıldığını söylüyor. Atatürk'ün 1920'lerde yaptırdığı tarihi binada faaliyet gösteren Sağlık Ocağı'nın kapatılması karşısında sağlık hizmetinden yoksun kaldıklarını da anlatan Anıtaş şunları söylüyor:

‘‘Hazine adına tapulu İkikemer mevkiinde bulunan 62 dönümlük köy meramızı, Eyüp ve Büyükşehir Belediyeleri imara açmak istiyor. Cendere Caddesi'nde Eyüp Belediyesi'nden 'izinli' fabrikalar yapılıyor; hepsi kaçak... Yeni açılan okullar da cabası.. Kemerburgaz Davutpaşa mevkiinde Yaşar Bey adlı belediye başkan yardımcısı başta olmak üzere kaçak yapılan villalar görülmüyor mu? (Dere yatakları bile dolduruldu.) Daha ne anlatayım ki... Eyüp sınırlarındaki imar uygulamaları tam bir rezalet halini aldı.’’

Eyüp Kaymakamı Ayhan Beyhan, dileriz bütün bunları İstanbul Valisi Erol Çakır'a haber vermiştir.



TEKİRDAĞ'da, Minibüs Kooperatifi, F tipi cezaevine minibüs hattı açarken, iddiaya göre minibüs sahiplerinden ‘‘bağış’’ yoluyla 700 milyar toplandı. Amaç, Tekirdağspor'a kaynak yaratmaktı. Hatta, bir lunaparkçıdan tutun da iki ünlü markete kadar kavşak düzenlemeleri yapılacağı gerekçesiyle 'bahşiş'ler alındığı herkesin dilinde. Tekirdağ Emniyet Müdürü Metin Alp, minibüs hattı işine el koyduğu için görevden alındı. Karşısında öyle bir güç vardı ki; hemen Tekirdağ'dan uçuruldu. Nitekim Tekirdağ Trafik Emniyet Amiri, tayin dönemi olmadığı halde Afyon'a sürüldü.

Tekirdağ aylardır bu yolsuzluk ve usulsüzlük olaylarıyla çalkalanıyor.

Gelişmeler su yüzüne çıktığında ANAP'lı Belediye Başkanı Osman Tabak'tan Tekirdağspor yöneticilerine kadar birçok kişi tedirgin oldu. ANAP'lı bazı kulüp yöneticileri gözaltına alınarak sorgulandı. Koca bir yolsuzluk dosyası şimdi savcılığın masasında dururken, kimlerin yargı önüne çıkarılacağı merak ediliyor. Mahkemeye ilginç belgeler sunulacağı söyleniyor.

Tekirdağ Milletvekili Enis Sülün, ANAP'tan istifa edip DYP'ye geçtikten sonra eski partisinin belediye başkanı ve yöneticileri hakkında ağır suçlamalarda bulundu. Hatta bu konuda ‘‘Savcıları göreve çağırıyorum’’ dedi.

Bu arada Sülün hakkında, M.Ereğli Belediye Başkanlığı döneminde hakkında Fevzi Öz'le birlikte iş ortaklığı, imar yolsuzluğu ve emekli bir generale Milli Piyango'dan ikramiye kazandırılması iddiaları bir internet sitesinde gündeme getirildi.

Bu rezaletler Tekirdağ'a hiç yakışmıyor. Türkiye'nin bu kriz döneminde şeffaf olması gerekiyor. Karşı taraftan alınan ‘‘bağışlar’’ın nereye harcandığını veya kimlerin cebine girdiğini öğrenmek, spor taraftarının da hakkıdır. Yoksa belirli çevrelere yapılan baskılar kimseyi kurtaramaz.

Her ‘‘sakat’’ işe karşı kendilerini koruyacak yeni vali aranırsa bundan zararlı çıkacak olan yine Tekirdağ halkı olur. Bu böyle biline... Namuslu ve dürüst olmanın ne demek olduğu da...



BİZ ODTÜ psikoloji öğrencileri olarak 2000 yılında üyesi olduğumuz Avrupa Psikoloji Öğrencileri Birlikleri Federasyonu'nun (EFPSA) yıllık kongresini 24-30 Nisan tarihleri arasında Türkiye'de yapmayı kararlaştırdık. Avrupa kıtasında bulunan 16 ülkeyi kapsayan EFPSA, 50.000 öğrenciyi temsil etmektedir. Üniversitemiz, olanakları çok kısıtlı olduğundan maddi katkı sağlayamıyor. 20 kişilik organizasyon komitesiyiz ve hepimiz öğrenciyiz.

Ankara'da yapılması planlanan EFPSA kongresini, kalacak yer sorununu çözemediğimiz için Avanos-Kapadokya'ya aldık. Elimizdeki imkánlarla şu ana kadar sadece otobüs ve transfer masraflarını çözebildik. Kongreye katılacaklardan da ülkelerinin GSMH'lerine göre bir miktar yardım alacağız. Ancak hálá 10 milyar kadar bütçe açığımız var.

AB'ye giriş sürecinde olan ülkemizin tanıtımını ve psikoloji alanındaki gelişmeleri yakından takip etmeyi amaçlayan bu kongreye sponsorlar arıyoruz. (e122843@metu.edu.tr)



PROF. Osman ALTUĞ'un dediği gibi ‘‘Herhangi bir noktadan başlanarak herkesin tüm servet ve gelirlerinin vergi hareketlerinin izlenebileceği vergi kartı uygulamasına hemen geçilmelidir’’.

Geçmişe yönelik tüm vergi suçlarının affedileceği duyurularak herkesten servet beyanı istenmeli, servet beyanları vergi kartlarına işlenmeli. Servet beyanlarına makul bir vergi uygulanmalıdır.

Servet-gelir vergisi arasında dengeyi kuramayan devlet, ekonomik bunalımsız dünya yaratamaz. Günal GÜLDEREN-ÜSKÜDAR



‘‘İyiliği yalnız iyiler anlar, fenalığı herkes.’’

(Cenap Şahabeddin)



MADDİ sıkıntıları göze alarak çocuğumu özel okula gönderiyorum. Avrupa Birliği'ne uyum için her alanda değişiklikler yapıldığı günümüzde eğitim konusunda da bu gelişmiş ülkeler örnek alınamaz mı? Bu ülkelerde olduğu gibi velilere, özel okullara ödedikleri ücretlerin bir kısmını vergilerinden düşme olanağı verilemez mi? Böylelikle eğitimin kalitesi yükselecek, bu da ülkemizin yarınlarına yapılacak en büyük yatırımdır diye düşünüyorum. Merih HANHAN-İZMİR

SSK'nın açtığı sözleşmeli personel alımına başvuruda bulunmuş ve kazanmış arkadaşlarım adına yazıyorum: Kazananlar 1.5 ay önce açıklandı. Yalnız, kuruma o kadar telefon etmemize rağmen kesin bir cevap verilmiyor. ‘‘Sizlere yazılacak’’ denilerek bizleri başlarından savıyorlar. Bu konuda bir açıklama yapılırsa sevineceğiz. Hayatımıza ona göre yön vereceğiz. En azından ssk.gov.tr adresinde bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi verebilirler.

H. KAPLAN-ANKARA

Doğumunun 100 yılında Cemal Nadir anısına Karikatürcüler Derneği bugün saat 14.00'te Karikatür ve Mizah Müzesi'nde bir sergi açıyor. Serginin devamında ‘‘Cemal Nadir'i anma söyleşisi’’nin konuşmacıları Necmi Tanyolaç, Ferit Öngören ve Cemal Nadir'in kızı Gönül Tunama. (Atatürk Bulvarı Kovacılar Sokak No:12 Saraçhane).