Afganistan’da Türkiye’nin rolü?

BU savaş bitmeli. Afganistan savaşı 30 yıldan beri içinden geleceğin dinamiklerini etkileyecek sonuçlar çıkartıyor.

Haberin Devamı

Sovyetler Birliği’nin temellerini sarsan, radikal İslamcı örgütlenmeleri besleyen, 11 Eylül’den, tek kutuplu dünya zemininin aşınmasına kadar ilerleyen sürecin arkasında Afganistan var. Uyuşturucu trafiğinin karmaşık yolları ile dünyayı ören, yolsuzlukları, terörübesleyen ağın merkezi de Afganistan.

Bu savaş bitmeli. Ama nasıl? Sadece savaşla, bombalamakla, şiddet ve zorbalıkla halkın içine derin kökler salan bir isyanın bastırılamayacağı anlaşıldı.

Şimdi “hem konuş hem savaş” taktiği deneniyor.

Taliban’ı siyasete çekmek için para, iktidar ortaklığı ne gerekirse ortaya konuyor.

Türkiye uzun bir süredir bu yöntemin savunucusu. Şimdi bunun için herkes devrede. Taliban lideri Molla Muhammed Ömer ile temas arayışı olduğuna dair haberler geliyor.

Haberin Devamı

Ne kadar başarılı olacağı henüz belli değil.

Bir yandan isyancı güçlerle diyalog sürerken öte yandan savaş yeni bir döneme giriyor.

Yeni taktik, Afganistan’da savaşı “ulusallaştırmak”. Ülkenin kendi ordusu ve güvenlik güçlerini eğitip, güçlendirmek. Uluslararası güçler bunun için seferber oluyorlar. Amaç bir an önce Afganistan batağından kurtulmak, birlikleri geri çekmek. Çünkü bu gücü bulundurmak gittikçe zorlaşıyor. Almanya vaat ettiği polis eğitim gücünü bile, kamuoyunun tepkisi yüzünden eksik gönderebildi.

Biz, kendi klostrofobik gündemimize öylesine kapanmış durumdayız ki ne Afganistan, ne de Türkiye’nin orada kuvvet bulundurması umurumuzda.

* * *

CUMA günü NATO Savunma Bakanları Toplantısı için İstanbul’da bulunan Afganistan ABD ve uluslararası güç komutanı General Stanley McChrystal ile konuşma fırsatı buldum. Türk askerleri ve Türkiye’nin Afganistan’daki konumuna dair son günlerde üst üste övgü dolu o kadar çok açıklama geldi ki. Çok merak ettim. En son Holbrooke’un konuşmasında koca bir paragraf Türkiye’ye ayrılmıştı. General Chrystal’in övgüleri de olağanüstüydü. “Muhteşem”ler diyordu.

Ama önce General McChrystal’dan biraz söz etmeliyim. McChrystal’in özel savaş, isyanların bastırılması üzerine yoğunlaşmış bir kariyer geçmişi var. Pentagon’un ve Amerikan siyaset oluşturma sürecinin en etkili isimleri arasında. Zaten ABD Başkanı Barack Obama’nın Afganistan’a asker gönderme kararının arkasında da onun hazırladığı rapor var. Savaşın Afganlaştırılması onun konsepti. 

Haberin Devamı

Önümüzdeki süreçte Türk askerlerinin nasıl bir rol üstleneceği, bu konseptin ayrıntılarını bilmeden çok zor. Ama ayrıntılar henüz net değil. Fakat şu gerçek ki Afganistan güvenlik güçleri “savaş” içinde sahada eğitilecekler. Amaç, Taliban ve El Kaide ile ilişkideki yerel güçlerin hakim oldukları bölgelerdeki denetimlerinin hükümete geçmesi.

Bu taktiğin ilk provası önümüzdeki günlerde, Taliban’ın en güçlü olduğu noktalardan Marjah’a yapılacak olan operasyonla gerçekleşecek.

ABD, İngiltere, Fransa, Kanada ve Estonya güçleri ile Afganistanlılardan oluşturulan birliklerin katılacağı saldırının özelliği önceden haber verilmesi. General McChrystal, amacın sivil halkın uzaklaşması ve Taliban güçlerine silah bırakma zamanı tanınması olduğunu belirtiyor.

Haberin Devamı

Bu operasyon aynı zamanda bir laboratuvar. McChrystal’ın stratejisinin ilk deneyimi. Bir özelliği de Kabil’den operasyon bölgesi arasındaki destek yollarının açık tutulup tutulamayacağının denenmesi olacak. Bu, direnişin kırılmasından sonra bölgenin hükümet güçlerinin kontrolü altında tutulması açısından önemli.

* * *

BU deneyimin mantığını inceleyince Türk birliklerinin görevi tahmin edilebiliyor. Afgan güçlerinin liderliğinde kontrolün sağlandığı bölgelerde, halkla iyi ilişkiler kurabilen, aynı dini ve kültürel değerleri paylaşan Türk askerlerine, Afganistan devletinin ülke çapında kontrolü ele geçirme ve sağlamlaştırma sürecinde etkin destek rolü.

Haberin Devamı

Bu çok olumlu bir sonuç da verebilir, olumsuz da olabilir. Nasıl bir Türkiye’nin bu rolü üstleneceğine bağlı olarak

Yazarın Tüm Yazıları