4.4 ışıkyılı uzaktan değişen CHP’ye bakış

Çok merak ediyorum Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olması acaba Alpha Centauri’de nasıl yankı buldu?

Çünkü olup biteni daha iyi anlamak için bazen biraz geri çekilip fotoğrafa uzaktan bakmak gerekir. Ben de öyle yapmaya çalışacağım. Alpha Centauri’den bakacağım. “Alpha Centauri de neresi?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

İnsanoğlu son 50 yıldır “evrende yalnız mıyız?” sorusuna yanıt arıyor. Gelişmiş ülkeler her yıl trilyonlarca dolar harcıyor bu sorunun yanıtını bulmak için. Bu konuda en bilinen kurum ise NASA…

NASA verilerine göre, Alpha Centauri dünyaya en yakın yıldız sistemi. Çok değil sadece 4.4 ışık yılı uzakta. Yani yaklaşık 600 trilyon kilometre kadar. Üç ayrı yıldızdan oluşan bir güneş sistemi ve kaç gezegen barındırdığı henüz bilinmiyor. Özetle Alpha Centauri, hayat bulunma olasılığı taşıyan, güneş sistemimize en yakın yıldız sistemi.

İnsanoğlu televizyon ve radyo yayınları ile onlarca yıldır uzaya ve evrene yayın yapıyor. Bu yayınlar, radyo dalgalarıyla, ışık ve ses hızı ile sonsuz evrene dağılıyor. Eğer, Alpha Centauri’deki bir gezegende yaşam varsa ve oradaki medeniyet de bizden daha ileri bir teknolojiye sahipse, büyük olasılıkla onlar bu yayınları izliyorlardır.

Einstein’a göre mümkün

Albert Einstein’in izafiyet teorisine göre bu mümkün. Aksini iddia eden bir zahmet araştırsın.

Düşünsenize Lost, Yaprak Dökümü, CSI, Aşk-ı Memnu hayranları Alpha Centauri’de de olabilir. Behlül ile Bihter’in boynuzun en hasını kendisine taktığı Adnan Bey’in ne zaman öğreneceğini merak eden Alpha Centaurililer olabilir.

Belki Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın, Trabzonspor’un ya da Bursaspor’un dünyadan 600 trilyon kilometre uzakta bile fanatikleri vardır.

Kim bilir?

Olmaz olmaz demeyin!

Bursaspor-Beşiktaş maçının önce 2-2 bittiği haberini alıp, haberin yanlış olduğunu öğreninceye kadar timsah yürüyüşü yapan sonra da hevesleri kursaklarında kalan Alpha Centaurililer dahi olabilir. Ne de olsa adamlar dünyadan 4.4 ışık yılı uzakta. Aldıkları ilk duyumun yanlış olduğunu öğrenmeleri bayağı zaman almıştır doğal olarak…

Belki Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’de esen değişim havası Alpha Centauri’deki sosyal demokratlarda da iktidar umutlarını yeşertmiş olabilir.

Gündemdeki sorular

Eğer böyleyse, büyük olasılıkla Alpha Centauri’de üzerinde hayat olan gezegenin basını bugünlerde mutlaka şu sorularla meşguldür:

1-  Kemal Kılıçdaroğlu kongredeki konuşmasında laiklik vurgusu yapmadı. Türban hiç demedi. CHP’nin rejim tehlikesi iddiasını dillendirmedi. Daha çok yolsuzluk ve yoksulluk vurgusu yaptı. Deniz Baykal daha önceki söylemlerinde nereye yükleniyorsa oraya dokunmamaya özen gösterdi. Bunu neden yaptı?

2- Parti meclisindeki Deniz Baykal izleri silindi. Değişim vaatleri tamamlanmış oldu mu?

3- Yüzde 10 barajını aşağıya çekmek mesajı ile Kemal Kılıçdaroğlu, Güneydoğulu seçmen dışında kimlere göz kırptı?

4- Rahşan Ecevit kongreye damgasını vuran isimlerden. Baykal döneminin küskünleri de oradaydı. Bu solda bir birleşmenin başladığının işareti mi?

5- TBMM’nin tek kişilik muhalefeti, kamuoyunun “Meclis’in Süper Mario’su” adını yakıştırdığı Kamer Genç, kongrede en çok alkışı alan konuklardandı. CHP meclisteki diğer muhalifleri de çatısı altına toplayacak mı?

6- AK Parti vaatte bulunduğu için iktidar oldu. Kılıçdaroğlu da iktidara yürüdüklerini söylüyor. Projeleri neler? Neler vaat ediyorlar?

Alpha Centauri’de olası basın böyle düşünce yumağına bürünmüşse varın siz bizim basındaki kafa karışıklığını düşünün.

Liderlik iletişimi yönetmekten geçer

Şimdi de 4.4 ışık yılı beri gelelim ve Türkiye’den olaylara bakalım. Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerden sonra Anadolu yollarına düşmüş. Genel Başkan oluncaya dek 46 il ve onlarca ilçe gezmiş. Halkla iç içe olmayı sevdiği belli.

Ancak şimdi bir sıfatı var. Lider… Lider olmadan önce üzerine düşen görev, partililerini ikna etmekti. Gemisinin dümenine geçtikten sonra şimdi ise oy potansiyeli olan ve sayıları 46 milyonu bulan seçmeni ikna etmek zorunda.

Hem CHP hem de yeni liderinin artık iletişim yönetimine daha çok ihtiyacı olacak. Sanırım bu ihtiyacı gördüler ki, bu alanda uzman bir akademisyeni ve gazetecileri parti yönetimine aldılar. Ama naçizane bir tavsiye, çünkü parti içindekiler genellikle “kral çıplak” demezler, daha doğrusu diyemezler.

İletişimcilerinden ısrarla bunu istesinler.

AK Parti, iletişim yönetimindeki başarısı ile bugünlere geldi. Bakalım değişim ve dönüşüm yolundaki CHP bu konuda başarılı olabilecek mi?

Gelecek yazımda CHP’nin çiçeği burnundaki liderine ve yeni CHP yönetimine, iletişim konusunda neler yapabileceklerinin tüyolarını vereceğim.