33 yıllık sanayiciyim, ilk kez ithalatım ihracatımı geçti

GEÇEN gün Londra’ya giderken uçakta Desa Deri’nin patronu Melih Çelet ve oğlu Burak Çelet’le karşılaştım.

Bir günlük kısa Londra yolculuklarının amacı, Debenhams adlı alışveriş zincirine Desa markasıyla girme görüşmeleriydi. Marks&Spencer’a üretim yapan Desa, Debenhams’ta Desa adıyla corner’lar açmayı planlıyordu.

Uçakta Melih Çelet’le deri sektörünü konuştuk. Deri Tanıtım Grubu’nun (DTG) bir süredir yaptığı tanıtım kampanyaları, sektöre belli ölçüde canlılık ve moral getirmiş.

Ancak, Melih Çelet’in sıraladığı bazı veriler, sektörde ciddi bir çarpık yapı olduğunu gösterdi. Çelet, söze bavuldan girdi: "Türkiye’nin bavul ithalatı 1996’da 9.5 milyon dolardı. Bugün bavul ithalatına yılda ödediğimiz para 186 milyon doları buluyor."

Desa Deri, dünyaca ünlü bavul-çanta markası Samsonite’ın da Türkiye distribütörü. Hatta Samsonite’ın Desa’ya yaptığı ortaklık teklifi de hálá masada. Uzun süredir görüşmeler yapılıyor.

Yani, Desa’nın patronu Melih Çelet, deri sektörünün bavul-çanta ayağında etkili isimlerden biri. Çelet, ihracatçı tekstilcilerin "eksik veya hatalı" bulduğu KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’e inmesi olayına, aynı doğrultuda bakıyor: "Bavulda KDV’nin 10 puan inmesi, tümüyle Çinli’ye yaradı. İthal bavul-çanta neredeyse tümüyle Çin’den geliyor. Bavulda-çantada KDV’yi indirmek hataydı."

Melih Çelet
, Türkiye’deki 15 milyon ailenin en az 10 milyonunun hálá Migros ve benzeri market poşetleriyle seyahat ettiğine dikkat çekip, pazarın büyüklüğünü irdeliyor:

"Bence KDV yüzde 18’den 10’a ineceğine, bavulda yüzde 28’e çıkmalıydı. Benim bavulum da pahalı olsun önemli değil. Önemli olan bavulda-çantada Çin istilasını yavaşlatmak."

Çelet
’in takıldığı nokta tek başına Çin istilası değil elbette... Desa’nın son dönemlerde gerçekleştirdiği ithalat ve ihracat verileri, Çelet’in ağırına gidiyor.

Çelet, önce 2004 yılına dönüyor: "2004 yılında Desa olarak ihracatımız 38 milyon dolardı, ithalatımız da 16 milyon dolar."

Ardından 2005 verilerine işaret ediyor Çelet: "2005’te 18-19 milyon dolarlık ihracat, 20 milyon dolarlık da ithalat yaptık..."

Bu tablo, Desa’nın ithalatının ihracatını geride bıraktığını gösteriyor. Zaten olayın Melih Çelet’in ağırına giden yönü de bu: "33 yıllık sanayiciyim. İlk defa ithalatım ihracatımı geçti..."

Yani, Desa’nın dış ticareti 1 milyon dolarlık "açık"veriyor... Melih Çelet, "Ben kendimi ithalatla da kurtarırım ama Türk ekonomisinin cari açığı ne olacak" diye soruyor...

Bu durumda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın "beceriksizlik sizde" demeyi bırakıp, üretimin üzerindeki maliyet yükünün yapısını, KDV indirimini inceletmesi gerekiyor...

45 okul yaptırdık, 14 bin öğrenci okuttuk

MALATYA Eğitim Vakfı (MEV), İstanbul’daki geleneksel buluşmalarından birini cuma akşamı gerçekleştirdi.

Gecenin onur konukları Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal’dı.

Ali Coşkun, İstanbul Üniversitesi’nin Malatyalı Rektörü Prof. Mesut Parlak’ın esprilerinden Turgut Özal’lı bir örnek verdi: "Mesut Parlak, bir gün rahmetli Özal’a, ’Malatya’nın plakası neden 44 biliyor musunuz efendim’ diye sordu. Rahmetli Özal, ’Alfabetik sıralamaya öyle uymuş’ yanıtı verdi. Mesut Bey güldü, ’Demek ki sizin de bilemediğiniz şeyler varmış efendim. Malatya’nın insanları dört dörtlük olduğu için plakamız da 44’ dedi. Gerçekten Malatya insanı dört dörtlük."

MEV Başkanı Şaban Taçyıldız da, gecenin açılış konuşmasında 1985 yılından beri yaptıklarını birkaç cümleyle özetledi: "21 yılda 14 bin öğrencimize burs verdik. Malatya’da toplam 45 okul yaptırdık. Bunların tamamı Malatyalı işadamı dostlarımızın katkılarıyla gerçekleşti."

14 bin öğrenciye burs, 45 okul... Dört dörtlük insanlara yakışan bir sonuç...

Ancak, Malatya, dört dörtlük işadamlarından daha çok okul ve iş kapısı bekliyor...
Yazarın Tüm Yazıları