‘Yorgun azınlık’ hem iktidara kızgın hem de kendi partisine güvenmiyor

Bir siyasi partiye karşı olabilirsiniz.

Bu durumda izleyebileceğiniz yollar bellidir.

Haberin Devamı

Örneğin karşı olduğunuz partiyi seçimde yenip, onun yerine iktidar olabilecek bir başka partiyi desteklersiniz.

Eğer yaşadığınız ülkede partilerin siyasi ve nihai başarıları “seçim sonuçları” ile belirleniyorsa ve karşı olduğunuz parti seçimleri kazanmışsa, yapabileceğiniz tek şey gelecek seçimleri beklemektir.

Siyasete fazlaca hevesliyseniz bu arada desteklediğiniz partiye üye olur, örgütte çalışır ve düşüncelerinizin o partiye yön vermesi için çaba gösterirsiniz.

Hem siyaseti ve tüm siyasetçileri aşağılamak, hem de karşı olduğunuz parti seçim kazandı diye ülkenize ve halkınıza küsüp her gün demokrasinin kazaya uğramasını beklemek, hem sizi hem de çevrenizi yorar.

Türkiye’de şu anda böyle bir “yorgun azınlık” var.

 

Haberin Devamı

Seçimi neden kazandılar

 

Şimdi rahmetli olan bir aile büyüğümüz vardı. Yüzme bilmezdi ama denizde yüzen herkese sahilden müdahale eder ve “Kulaç öyle atılmaz” veya “Kurbağalama yüzerken de bacaklarını hareket ettireceksin” diye uyarılarda bulunurdu.

Hiç unutmayalım ki “siyasetçilik” de, bir meslek.

Nasıl statik hesabını doğru yapmayan mimarın inşa ettiği ev çökebilirse veya bistürisini yanlış kullanan cerrahın hastası ölürse, siyasetçi hata yaptığı zaman da ülke ve toplum büyük zararlar görür.

Türkiye’nin eski partileri ülkeyi ekonomik ve siyasi istikrarsızlığa sürükledikleri için, seçmen 2002’de yeni bir partiyi ve yeni siyasetçileri denedi. Bu partinin ilk döneminde, geçmişteki olumsuzluklar göreceli olarak gündem dışına çıkartıldılar. Ülkedeki genel olumlu tablo, dış dünyada da Türkiye’ye duyulan güveni artırdı.

Bu yeni parti ikinci kez seçimi böylece kazandı.

Ama artık bu parti de “yeni” değil. Fizikteki “metal yorulması” gibi, siyasette de“iktidar yorulması” vardır.

 

Yorgun azınlık olmak

 

Bu gerçeğin ışığında vıdı vıdı söylenip “yorgun azınlık” üyesi olmayı seçmek yerine, tuttuğunuz partinin gelecek seçimde nasıl kazanacağının yolunu aramak, kesinlikle daha akılcı olur.

Haberin Devamı

AK Parti ideolojisi, kadroları, görüntüsü ile size hitap etmiyor olabilir.

Diyelim ki CHP’nin iktidar olmasını istiyorsunuz.

Kendi kendinize sorun bir kez.

Bu yapısı, bu yönetimi, bu kadroları ve bu söylemi ile CHP gerçekten sizi tatmin ediyor mu?

Siyasetteki başarının sonucu “iktidar olmak”tır.

Peki siyasetteki başarısızlığın sonucu nedir?

 

Mustafa Sarıgül olayı

 

Bu açıdan mesela Mustafa Sarıgül’ün “CHP değişmeli ve iktidar olmalı” söylemini ve bunun için kendisini ortaya atmasını, uygar ve demokratik bir davranış olarak görüyorum.

Tamam anladık. AK Parti’ye karşısınız ve bu parti yine seçim kazandı diye çok mutsuzsunuz.

Gelecekseçimi hangi partinin kazanmasını istiyorsunuz ?

Haberin Devamı

Yoksa “Benim tuttuğum parti bu haliyle hiç seçim kazanamaz” diyerek, demokrasiye mi düşman oldunuz? Vatanınızı çok seviyor ama halkınızdan pek hoşlanmıyor musunuz?

Kendinizi de çevrenizi de yormaktan başka siyasete katkınız ne olabilir bu durumda?

 ŞAKA

ATÜT, ATET ve KETAT

İdris Küçükömer’in, Sencer Divitçioğlu’nun ve nihayet Kemal Tahir’in de işledikleri, Marksizm’in “ATÜT” (Asya Tipi Üretim Tarzı) modeli tartışılırdı 1960’larda.

Biz o yıllarda Gaziantep’te yanımıza kadınları almadan geceleri sazları gezerken bunu “ATET”e (Asya Tipi Eğlence Tarzı) çevirmiştik.

Eşlerinin başları açık ve kapalı olan erkeklerin aralarındaki gerginlik sonucu, Ankara resepsiyonlarının erkek lisesi toplantılarına benzemesi modeline de acaba “KETAT” mı (Kadınsız Erkekler Tipi Ankara Tarzı) demeliyiz?

Haberin Devamı

Enginde yavaş yavaş gülün minesi soldu…

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ınarkadaşımız Yavuz Donat’a söylediklerini Sabah’ta okuduk. Mesela şöyle demiş Baykal:

- Vatandaş AKP'ye oy verdi... Ama verdiğini iftiharla söylemiyor... Neden?.. Sanki erken seçim olmamış gibi bir ortam var.

Bunları okurken, 1950’lerde kent-soylu bir meslek büyüğümüzün kırsal kesimden şehirlere göçü şöyle yorumladığını hatırladım:

- Halk plajları doldurdu, vatandaş rahat rahat denize giremiyor.

Sayın Baykal’ın içinde bulunduğu çevrede gerçekten “erken seçim olmamış gibi bir ortam” var ise, CHP’nin problemi gerçekten çok ciddidir. Bu çevrede cumhurbaşkanı seçilememiş ve yeni hükümet kurulup güven oyu almamış gibi bir ortam da var ise, problem daha ciddidir.

Yazarın Tüm Yazıları