LİRADAN altı sıfır atılınca simidin fiyatı 40 kuruş olacak. İnsanın 40 yıl sonra çocukluğundaki simit fiyatını yakalaması büyük mutluluk.
Peki ya simitçiler? Şimdi İstanbul’u turizm merkezi yapma projesi içinde simitçiler tek tip kıyafete girecekmiş, kıyafetleri Cemil İpekçi tasarlıyormuş. İpekçi’ye itirazımız olamaz da tek tip giyinme fikri otoriter çağrışımları nedeniyle insana antipatik geliyor. Yine de simidi İstanbul markasının mühürlerinden biri haline getirmek iyi fikir. Simit tablasıyla bütünleşmiş bir giysi İstanbul’un markalaşmasına da hizmet edebilir.
İstanbul’un bir cazibe merkezi haline gelmesi, Türkiye’nin global dünyada bulunduğu yerden bir üst basamağa çıkmasında önemli bir adım. Türkiye’nin Çin’le rekabet edebilmesi için de, turist çekebilmesi ya da Avrupa Birliği normlarına uygun düzenlemeleri daha hızlı yapabilmesi için de ‘imaj’ çok önemli.
* * *
Global ekonomi süper ligse, Türkiye’nin lige girmek için son maçı yaptığını, maçın uzatmaya kaldığını, altın golü ise İstanbul’un atabileceğini söyleyebiliriz.
İstanbul’un cazibe merkezi haline gelmesi için yaratıcı fikirlere ihtiyacımız var. Giysilere gelince, giyim kuşam yüzyıllardır kimlik simgesi. Bugün Alman, Amerikalı, Arap, İranlı, Hintli ya da Faslı dendiğinde insanların zihninde canlanan imgeler, onların toplumsal kimlikleri hakkındaki yargılarımız değil de nedir?
Bu noktada Türk hazır giyimi, Türkiye’nin tanıtımına hizmet edebilecek olanaklara sahip. Modanın vazgeçilmez dergisi L’Officiel’in son sayısında iki Türk tasarımcının yer alması -Dice Kayek ve Hüseyin Çağlayan- bu anlamda çok önemli. IGEDO tarafından Düsseldorf’ta yapılan CPD Fuarı’nın Özlem Süer defilesiyle açılması az buz bir başarı değil. Reuters Ajansı 151 ülkeye Türklerin bu fuardaki etkinliklerini duyurdu. Türk moda tasarımları tüm dünya için haber değeri taşıyor.
* * *
Moda fuarları arasında önde giden IGEDO’nun Başkanı Manfred Kronen’in İstanbul için değerli önerileri var. Kronen, Türk tasarımcıları izliyor. Türk firmalarına ‘marka katma değeri’ yaratma çağrısında bulunan Kronen, İstanbul’da düzenlenecek IF Moda Fuarı’nın da bir Türk tasarımcının giysileri ile açılmasını öneriyor. Vogue Dergileri içinde en prestijlisi İtalyan Vogue’u. Kronen, bu dergide çekimleri İstanbul’da yapılan tasarımların yer almasının büyük getirisi olacağını düşünüyor. TÜYAP bu yıl ilk kez IGEDO ile işbirliğine gitti. İstanbul’un moda merkezine dönüşmesi ve marka olması önemli bir stratejik adım. IGEDO’nun sağlayacağı dışa açılma olanakları saymakla bitmez.
Uzun lafın kısası, hedefe ulaşmada simitçilerden yararlanmak da iyi bir fikir. Biz çocuklara simit sattırmayalım, aslında bu bile yeter.